Geçersiz Sözleşmedeki Cezai Şartın da Geçersiz Olması
Alanya avukat olarak hizmet veren Aşıkoğlu Hukuk Bürosu, Eski Alanya Cumhuriyet Savcısı Mehmet Aşıkoğlu tarafından Alanya'da kuruldu.
alanya,hukuk,bürosu,avukat,dava,danışma,mehmet,aşıkoğlu,mehmet aşıkoğlu,savcı,eski,ceza,ticaret,haciz,alacak,borçlar,Mehemet,Aşıkoğlu,alanya,avukat,hukuk,bürosu,alanya avukat, mehmet aşıkoğlu, alanya hukuk bürosu
24676
post-template-default,single,single-post,postid-24676,single-format-standard,bridge-core-2.5,ajax_fade,page_not_loaded,,side_area_uncovered_from_content,vss_responsive_adv,vss_width_768,qode-theme-ver-14.2,qode-theme-bridge,wpb-js-composer js-comp-ver-6.4.1,vc_responsive
 

Geçersiz Sözleşmedeki Cezai Şartın da Geçersiz Olması

Geçersiz Sözleşmedeki Cezai Şartın da Geçersiz Olması

Geçersiz Sözleşmedeki Cezai Şartın da Geçersiz Olması

Mahkemece tüm dosya kapsamı göre; taraflar arasında imzalanan 3 adet taşınmazın satışına yönelik 14.02.2014 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi’nin yasanın amir hükmünde belirtilen resmi şekil şartına uyulmaksızın adi yazılı şekilde düzenlendiği, resmi şekil şartının geçerlilik şartı olduğu, Yasa’nın bu maddesinde öngörülen şekle uyulmadan yapılan sözleşmelerin hüküm doğurmayacağı, geçersiz sözleşmedeki cezai şarta ilişkin hükümlerin de geçersiz olduğu, buna dayalı olarak davalının, yapılan takibe itirazında haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi hukuka uygundur (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi-K.2021/5283).

Davacı vekili, taraflar arasında 16.09.2017 tarihinde imzalanan Gayrimenkul Satışı Ön sözleşmesi protokolü ile davacıya ait taşınmazların satışı konusunda anlaşmaya vardıklarını, davalının sözleşmenin 3.2 maddesindeki şartı yerine getirmediğini, davalı şirketin tüm sözlü uyarılara rağmen edimi yerine getirmekten ısrarlı bir şekilde kaçındığını, bunun üzerine davacının sözleşmedeki ilgili hükümlere dayanarak sözleşmeyi sona erdirdiğini, sözleşmenin feshine neden olan davalının sözleşmenin 4. maddesindeki 500.000,00 TL ceza bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, satış tarihi itibariyle tapulu olan taşınmazların satışına dair sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersiz olduğunu, hukuken geçersiz sözleşmeye istinaden yapılan satış işlemi tümden geçersiz olması nedeni ile kararlaştırılan cezai şartların da geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, cezai şart; asıl borca ilişkin fer’i bir hak olup, geçersiz sözleşmelerde yer alan cezai şartların da geçersiz olduğu, tapuya kayıtlı olan taşınmazlar için düzenlenen adi yazılı sözleşmelere dayanarak tarafların birbirlerinden cezai şart isteyemeyecekleri, taraflar arasında akdedilen 16.09.2017 tarihli sözleşme, taşınmaz satışına ilişkin olup, geçerlilik şartı olan resmi şekilde düzenlenmediği için bu sözleşmede yer alan cezai şarta ilişkin hükümlerin de aynı şekilde geçersiz olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi hukuka uygundur (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi- K.2021/2045).

Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine göre davalıdan satın alınan iş yerinin sözleşmede öngörülen tarihte teslim edilmediğini, sözleşmede sürede teslim edilmeme halinde davalının cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davacının geç teslim nedeniyle oluşan zararının tazmini gerektiğini ileri sürerek, 150.000 TL’lik cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu işyerinin geç teslim edilmesinde davalı şirketten kaynaklanan bir kusur bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmenin taraflara bir taşınmazın satışını talep etme hakkı tanıyan bir sözleşme olduğu, Noterlik Kanunu’nun 60/3 ve 89. maddelerine göre taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçerli olması için noterde düzenlenmesinin gerektiği, dava konusu sözleşmenin ise adi yazılı şekilde düzenlendiği, talep konusu cezai şartın dayanağının geçersiz sözleşme olması nedeniyle davacının davalıdan cezai şart talep etme hakkının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi hukuka uygundur (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi-K.2019/1627).

No Comments

Sorry, the comment form is closed at this time.

EnglishGermanRussiaFinlandIran Hemen Arayın