Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması
Alanya avukat olarak hizmet veren Aşıkoğlu Hukuk Bürosu, Eski Alanya Cumhuriyet Savcısı Mehmet Aşıkoğlu tarafından Alanya'da kuruldu.
alanya,hukuk,bürosu,avukat,dava,danışma,mehmet,aşıkoğlu,mehmet aşıkoğlu,savcı,eski,ceza,ticaret,haciz,alacak,borçlar,Mehemet,Aşıkoğlu,alanya,avukat,hukuk,bürosu,alanya avukat, mehmet aşıkoğlu, alanya hukuk bürosu
25731
post-template-default,single,single-post,postid-25731,single-format-standard,bridge-core-2.5,ajax_fade,page_not_loaded,,side_area_uncovered_from_content,vss_responsive_adv,vss_width_768,qode-theme-ver-14.2,qode-theme-bridge,wpb-js-composer js-comp-ver-6.4.1,vc_responsive
 

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yalan tanıklık

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiğinin anlaşılmasıdır. (CMK 311/1-b)

Gerçeğe aykırı tanıklı veya bilirkişiliğin yargılamanın yenilenmesi sebebi sayılması için hükme etkili olması gerekir. Uygulamada bilirkişi olarak kabul edilen tercümanların, kasten ya da ihmal ile ifade veya belgeleri gerçeğe aykırı olarak tercüme etmeleri (TCK 276/2.md.) hükmü etkileyecek nitelikte ise tercümanların da CMK 311/1-b bendi kapsamında (kıyasen) kabulü gerekir. Yalan tanıklığın veya bilirkişi raporunun ya da gerçeğe aykırı tercümenin hükme etki etmediğinin, mahkemenin bunları hükme dayanak yapmadığının anlaşılması halinde, bu nedenle yargılamanın yenilenmesi mümkün değildir. Yasada “yemin verilerek dinlenmiş tanık veya bilirkişi” ifadesine yer verildiğinden yeminsiz dinlenen tanıkların (CMK 50, 51.m) ifadeleri yargılamanın yenilenmesi nedeni olmaz. Yeminsiz dinlenen tanığın beyanı hükme etkili olmuşsa, bu durum yeni olay olarak 311/1-e bendi kapsamında dikkate alınmalıdır.

Gerçeğe aykırı tanıklık veya bilirkişiliğin hükmen sabit olması gerekir. Zira, hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunmak veya oy vermek TCK’nin 272. ve 276. maddelerinde suç olarak tanımlanmış olup bu durumun yargılamanın yenilenmesi nedeni olabilmesi için kesin hükümle belirlenmiş olması veya delil yetersizliğinden başka bir nedenle bu konuda hüküm verilememiş olduğunun anlaşılması gerekir. Kişi, yalancı tanıklıktan veya bilirkişilikten dolayı hüküm verilmeden önce ölmüş ve hüküm verilememişse veya şüpheden yararlandırılarak hakkında beraat kararı verilmişse, bu durum yeni olay sayılarak yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilebilir.

 

Buraya tıklayarak diğer makale ve dilekçe örneklerimize ulaşabilirsiniz.

No Comments

Sorry, the comment form is closed at this time.

EnglishGermanSwedishRussiaFinlandIran Hemen Arayın