01 Nis Terk Sebebiyle Boşanma Davası
Terk sebebiyle boşanma davası Türk Medeni Kanunu madde 164’te düzenlenmiş özel boşanma sebeplerindendir. Terk nedeniyle boşanma, özel boşanma sebebi olmasının yanı sıra aynı zamanda mutlak boşanma sebebidir. Bunun anlamı, terk nedeninin varlığı halinde, ayrıca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasının etkisine bakılmaksızın karar verileceğidir. Mutlak boşanma sebeplerinde, maddi olayın evlilik birliğini temelinden sarsacağı ve tarafların evlilik birliğini sürdüremeyeceği kesin olduğundan bu durumun ayrıca evliliği çekilmez hale getirip getirmediği araştırılmayacaktır.
Terk Sebebiyle Boşanma Davasının Şartları Nelerdir?
Terk nedenine dayalı olarak boşanma davası açabilmek için Türk Medeni Kanunu madde 164’te yer alan şartları gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartlar;
Eşlerden birinin ortak yaşamdan ayrılması, ortak konutu terk etmesi:
Terkten bahsedebilmek için, eşlerden birinin ortak konuttan ayrılması, diğer eşi ile ortak yaşamını terk etmesi ve haklı bir neden olmaksızın son verilmesi gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu madde 164’te “Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde…” terk nedeniyle boşanma davası açılabileceğini belirlemiştir. Bu nedenle, terk gerçekleştikten sonra boşanma davası açılabilmesi için geri dönmemenin, haksız bir nedene dayalı olarak yapılması şarttır. Örneğin, askerlik veya ceza mahkûmiyeti gibi zaruri sebeplerle ortak konuta geri dönülmemesi halinde, terk nedeniyle boşanma davası açılamayacaktır.
Terk, evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmemek maksadıyla gerçekleşmesi:
Türk Medeni Kanunu madde 164’te “Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği…” şeklinde terk fiilinin boşanma davasına konu olabilmesi için evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek amacıyla olması gerektiği belirlenmiştir. Dolayısıyla, bu maksatla yapılmamış terk eylemleri, TMK m. 164’e dayalı boşanma nedeni teşkil etmez. Terk eden eş, ayrılık süresince haklı bir nedene dayalı olarak evi terk etmişse bu sebebe dayanarak boşanma davası açılamaz.
Terk nedeniyle ayrı yaşamanın en az 6 sürmüş olması:
Eşlerden birinin, ortak yaşamı evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmemek amacıyla terk etmesi veya haklı neden bulunmaksızın geri dönmemesi üzerine diğer eş, terkin hemen ardından terk nedeniyle boşanma davası açamayacaktır. Bu sebebe dayanarak boşanma talep edebilmek için terk eyleminin ardından ayrı yaşamanın en az 6 ay sürmüş olması şarttır. Terk fiilinin ardından 6 ay içinde terk eden eşin geri dönmesi üzerine diğer eşin terk sebebine dayalı boşanma davası açma hakkı olmayacaktır. Terk eden eş, terk eylemini tekrar ederse, kanunda tanınan 6 aylık süre tekrar başlayacaktır. Ancak burada önemli olan husus, terk etme eylemlerinin devamlılık arz etmesi halinde ortaya çıkacaktır. Eğer terk eden eş, terk edip geri dönme eylemlerini sürekli olarak yapıyor ve 6 aylık sürenin dolmasını bu şekilde engelliyor ise bu hal, hakkın kötüye kullanılması kapsamında değerlendirilmeli ve 6 aylık sürenin bu şekilde gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerekmektedir.
İhtar koşulunun gerçekleşmiş olması:
Türk Medeni Kanunu madde 164/2’de yer alan “Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.” hükmünde yapılması gereken ihtar ve süreleri belirlenmiştir. Buna göre, ihtar terkin dördüncü ayından itibaren yapılabilir. Terk nedeniyle boşanma davası açmak için belirlenen altı aylık sürenin dördüncü ayı dolduktan sonra ihtar isteminde bulunulabilecektir. Bu şekilde, altı aylık sürenin dört ayı ihtardan önce, iki ayı ihtardan sonra geçerek dolmalıdır. İhtar, hakim veya noter aracılığı ile gönderilebilir.
İhtardan sonra iki ay geçmiş olması:
Kanunda tanınan dört aylık süre sonunda ihtar edildikten sonra, terk sebebine dayalı boşanma davası açmak için iki aylık süre geçmiş olmalıdır. Bu bakımdan, ihtardan sonra iki aylık süre beklenmeden terk sebebiyle boşanma davası açılamayacaktır. Örnekle açıklamak gerekirse, eşin ortak konutu terk etmesinden itibaren 1 yıl geçtikten sonra ihtarda bulunulsa dahi, terk nedenine dayalı boşanma davası açabilmek için ihtardan sonra iki ayın geçmesi beklenmelidir.
Buraya tıklayarak diğer makale örneklerimize ve dilekçe örneklerimize ulaşabilirsiniz.
Sorry, the comment form is closed at this time.