11 Mar taşınmazı ilgilendiren paydaşlıktan çıkarma davalarında sulh hukuk mahkemeleri görevlidir
14. Hukuk Dairesi 2020/4125 E. , 2021/1110 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki paydaşlıktan çıkarma ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 14/09/2020 gün ve 2016/16284 Esas, 2020/4931 Karar sayılı ilamı ile temyiz isteminin süresinde olmadığından reddine karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, TMK’nın 696. maddesine dayalı paydaşlıktan çıkarma istemine ilişkindir.
Davacı vekili; davalıdan ihale ile dava konusu işyerini davalı ile paydaş olacak şekilde satın aldıklarını, TOKİ’nin 15 yıl boyunca dava konusu yerdeki hukuki yasal ve insani görevlerini yerine getirmediğini, çarşının kat mülkiyetini kurup iskanını almadığını, çarşının yıllarca projeye aykırı olumsuz kişilere işgal ettirildiğini, yasal haklarını aramaya çalıştıklarında davalı tarafından tehdit edildiklerini, satın aldıkları yerin ne halde olduğunu görmek için bile bu yere gidemediklerini, sürekli tehdit edildiklerini, bu nedenlerle davalının TMK ‘nun 696. maddesi uyarınca paydaşlıktan çıkarılarak TOKİ’nin paydaşlığına son verilmesi ve hisselerinin adlarına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine hükmün, Dairemizin 14.09.2020 tarih ve 2016/16284 Esas, 2020/4931 Karar sayılı ilamı ile temyiz isteminin süresinde olmadığından reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2. maddesi uyarınca, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur.
Davacı taraf dava konusu 512 ada 4 parsel sayılı taşınmazda davalının paylı mülkiyet ilişkisini çekilmez hale getirdiğinden bahisle paydaşlıktan çıkarılmasını talep ettiğinden, davanın Türk Medeni Kanunun 696. maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek uyuşmazlığın çözümünde sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken görevli olmayan asliye hukuk mahkemesince davanın esasının incelenip hükme bağlanması doğru değildir.
Hükmün temyiz incelemesi sonucunda yukarıda yazılı sebeple bozulması gerekirken maddi hata sonucunda temyiz isteminin süresinde olmadığından reddine karar verildiği, ancak davacı vekilinin temyiz isteminin süresinde olduğu bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 14.09.2020 tarih ve 2016/16284 Esas, 2020/4931 Karar sayılı ilamının kaldırılarak hükmün yukarıda belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin 14.09.2020 tarih ve 2016/16284 Esas, 2020/4931 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın yatırana iadesine, 22.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Buraya tıklayarak diğer makale, örnek karar ve dilekçelerimize ulaşabilirsiniz.
Sorry, the comment form is closed at this time.