25 May Kadın İşçinin Soyunma Odasında Gözetlenmesi İşverene Haklı Fesih Hakkı Verir mi?
İş Kanunu’nun 25. Maddesi işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkını düzenlemektedir. Buna göre, süresi belirli olsun ya da olmasın işveren, işçinin cinsel tacizde bulunması gibi ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir. Bu durumda kıdem ve ihbar tazminatı ödenmeksizin işçi işten çıkarılabilir. Ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil eden davranışlara şu örnekler verilebilir; işçinin işvereni yanıltması, şeref ve namusa dokunacak sözleri ve davranışları, cinsel tacizde bulunması, sataşması ve sarhoşluğu, doğruluk ve sadakate uymayan davranışları, işyerinde suç işlemesi, işe devamsızlığı, görevini yerine getirmemesi, iş güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işverenin malına zarar vermesi vb.
Bu nedenle aşağıda örnek Yargıtay kararında görüleceği üzere işçinin, kadın işçilerin soyunma odasını gözetlemesi,kadın işçilere cinsel tacizde bulunması nedeniyle işçinin sözleşmesi işveren tarafından haklı nedenle derhal feshedilmiştir. İşveren tarafından haklı nedenle derhal feshin sonucu olarak da işçi kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacaktır.
Bununla beraber, işverenin işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan davranışları sebebiyle haklı nedenle derhal fesih hakkını kullanabilmesi için, işçinin savunmasının alınmasına gerek olmadığı kabul edilmektedir. Bu halde işveren tek taraflı irade beyanıyla iş akdini sona erdirmektedir.
Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işveren için tanınmış sözleşmeyi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak 6 iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz.
Bununla beraber, işçinin feshe konu davranışları sebebiyle işveren herhangi bir zarara uğramışsa, İş Kanunu’nun 26/2 maddesi uyarınca işçiden genel hükümlere göre bir tazminat talep edebileceği düzenlenmiştir.
KONUYLA İLGİLİ YARGITAY KARARI:
T.C. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi Esas No:2014/12153Karar No:2014/20578K.Tarihi:10.11.2014
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin, davalı işyerinde Mayıs 2002-29.06.2012 tarihleri arasında çalıştığını, 28.06.2012 tarihinde akşam yemeği saatlerinde “bayan çalışanların soyunma odasına camdan içeri baktığı” şeklinde suçlandığını, müvekkilinin suçlamayı kabul etmemesi üzerine de tazminatsız olarak işten çıkarıldığını beyanla, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının, müvekkili işyerinde 01.05.2002 tarihinden itibaren çalıştığını, iş akdinin “işyerinde çalışan bayan işçilere yönelik rahatsız ve rencide edici ve ahlaka aykırı davranışından” dolayı İş Kanununun 25/II (c) maddesi gereğince haklı nedenle feshedildiğini beyanla, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; “… ve …’nin pencerede buğulu cam arkasında gördüklerini belirttikleri kişiyi buğulu cam arkasında ve yan profilden görmeleri, işletme müdürünün odasında Word’e yapıştırılmış 2002 tarihinde çekilmiş ve taranmış vesikalıktan teşhis ederek ….. olduğuna karar vermelerinden ve işveren tarafından kadın ve erkek soyunma, tuvalet ve lavabolarının uygun şekilde ayrılmamasından dolayı ……’ ın işten çıkarılışının haksız olduğu” gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda davacı işçi iş sözleşmesinin haklı bir nedene dayanmaksızın fesih edildiğini iddia etmiş, davalı işveren ise iş sözleşmesinin haklı nedenle fesih edildiğini savunmuştur.
Feshe konu somut olayda davalı işverenin işçileri olan ..ve …’nin bayan soyunma odasının davacı tarafından gözetlendiğini iddia etmişlerdir. Davacı böyle bir olayın olmadığını savunmuştur. Ancak, şikâyette bulunan …ve …isimli işçilerin gerek işverene yapmış oldukları şikâyet başvurusunda gerekse, mahkemece yapılan keşifte soyunma odasını gözetleyen kişinin davacı olduğunu beyan etmişlerdir. Davacıya bu isnatlarda bulunan yukarıda ismi geçen şahıslar ile davacı arasında iftirada bulunmalarını gerektirir bir husumette bulunmamaktadır. Söz konusu eylem, işçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması olarak kabul edilip iş sözleşmesinin işverence haklı sebeple fesih edildiği kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 10.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sorry, the comment form is closed at this time.