Esasa İlişkin Savunma Dilekçesi
Alanya avukat olarak hizmet veren Aşıkoğlu Hukuk Bürosu, Eski Alanya Cumhuriyet Savcısı Mehmet Aşıkoğlu tarafından Alanya'da kuruldu.
alanya,hukuk,bürosu,avukat,dava,danışma,mehmet,aşıkoğlu,mehmet aşıkoğlu,savcı,eski,ceza,ticaret,haciz,alacak,borçlar,Mehemet,Aşıkoğlu,alanya,avukat,hukuk,bürosu,alanya avukat, mehmet aşıkoğlu, alanya hukuk bürosu
19616
post-template-default,single,single-post,postid-19616,single-format-standard,bridge-core-2.5,ajax_fade,page_not_loaded,,side_area_uncovered_from_content,vss_responsive_adv,vss_width_768,qode-theme-ver-14.2,qode-theme-bridge,wpb-js-composer js-comp-ver-6.4.1,vc_responsive
 

Esasa İlişkin Savunma Dilekçesi

Esasa İlişkin Savunma Dilekçesi

Esasa İlişkin Savunma Dilekçesi

Esasa İlişkin Savunma Dilekçesi

ESASA İLİŞKİN SAVUNMA

Ceza hukukunda savunma dilekçesi en önemli dilekçelerin başında gelmektedir. Sanığın üzerine atılı suça ilişkin tüm itirazlarını dile getirdiği bu dilekçede yalnızca somut olay anlatılmamalı aynı zamanda olaya uygun yargı içtihatları da dilekçeye eklenmelidir.

Bir kişinin suç işlediğini öğrenen Cumhuriyet Savcısı maddi gerçeğin araştırılması için derhal gerekli işlemlere başlar. Bu aşamaya soruşturma aşaması da denir Soruşturma aşamasında Savcı şüphelinin hem aleyhine hem de lehine olan delilleri kolluk yardımı ile toplar. Yapılan soruşturma neticesinde kişinin atılı suçu işlediğine yönelik yeterli şüpheye ulaşan savcı iddianameyi düzenler ve kamu davası açılır.

Hakkında ceza davası açılan sanık derhal bir savunma dilekçesi hazırlamalı ve dosyaya sunmalıdır. Her ne kadar ceza davalarında sözlü yargılama usulü geçerli ise de savunma dilekçesi de son derece önemlidir.

… AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA,

DOSYA NO              : …/… E.

 

SANIK                      :

 

MÜDAFİİ                 :

 

KONU                       : Esasa İlişkin Savunmalarımızı İçerir Dilekçemizdir.

 

AÇIKLAMALAR   

 

1-) Mahkemenizin … tarihli oturumunda, savcılık makamı tarafından esasa ilişkin mütalaa verilmiş olması veçhile, aynı tarihli oturumda tarafımıza verilen süre içinde sunduğumuz esasa ilişkin savunmalarımız, aşağıdaki gibidir.

 

2-) Öncelikle belirtmek isteriz ki iddia makamınca düzenlenen iddianameye katılmamız mümkün değildir. Şöyle ki;

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 252. maddesinde düzenlenmiş olan dava konusu suç, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesinde tanımı yapılan kamu görevi ifa eden kimselere ve yine aynı maddede açıkça belirtilmek suretiyle bu kimselere denk tutulan diğer görevlilere özgülenmiş bir suçtur. Halbuki, müvekkil sanık, yürütmekte olduğu görev bakımından, bu sayılanların hiçbirine dahil değildir. Bu konuda iddia makamı tarafından yanlış bir niteleme yapıldığı kanısındayız.

 

3-) Kesinlikle kabul anlamına gelmemek üzere ve bir an için yapılan nitelemenin doğru olduğu düşünülse dahi, sanık müvekkile rüşvet olarak sağlandığı iddia edilen menfaat, kendisini, görevinin gereğini yerine getirmesine veya getirmemesine teşvik etme amacıyla sağlanmış ve bu amacı yerine getirmeye elverişli bir ödül niteliğinde olmayıp, yeni görevi nedeniyle kendisini kutlama amacına yönelik mutad bir hediye niteliğindedir. Ancak, böyle olup olmadığı konusunda mahkemenizce gerek doğrudan veyahut bilirkişi aracılığıyla herhangi bir değerlendirme yapılmış değildir.

 

4-) Ayrıca, suç tarihinde görüştüğü ve evvelce tanımakta olduğu diğer sanık/sanıklar tarafından kendisine görevi ile ilgili olarak görevinin gereğini yerine getirmesine veya getirmemesine yol açacak şekilde bir telkinde bulunulmadığı gibi, diğer sanık/sanıklar ile bu yolda yapılmış açık veya üstü kapalı bir anlaşma da bulunmamaktadır. Diğer sanık/sanıklar, müvekkil sanıktan, yalnızca, görev yaptığı organizasyon içinde kendisinin üstü konumunda bulunan dava dışı … ile bir meseleye ilişkin olarak yapmayı düşündükleri görüşmeye aracılık etmesi hususunda ricada bulunmuşlardır. Bu konuda, müvekkil sanık tarafından diğer sanığa/sanıklara ve/veya dava dışı …’a yapılmış herhangi bir telkin bulunmadığı gibi, verilmiş herhangi bir söz de bulunmamaktadır. Müvekkil sanık, kendisine yöneltilen bu rica üzerine, dava dışı …ile konuşacağını ancak, böyle bir görüşmenin kabul edilip edilmeyeceği hususunda hiçbir şekilde değerlendirme yapamayacağını diğer sanığa/sanıklara açıkça bildirmiştir. Bu husus, diğer sanıkların ve o sırada orada bulunan ve mahkemeniz tarafından tanık sıfatıyla dinlenmiş bulunan … ‘in ifadeleri ile de doğrulanmıştır. Dolayısıyla, işlendiği iddia edilen suçun manevi unsuru da oluşmamıştır.

 

5-) Tüm bunlara ek olarak, belirtmek isteriz ki, bir an için diğer sanığın/sanıkların rüşvetle iş gördürme niyetinde oldukları düşünülse dahi, bu yolda hedeflenen konu, tamamen sanık müvekkilin görev ve yetki tanımı dışında bir konu olup, diğer sanığın/sanıkların görüşmek istedikleri dava dışı … dahi, işletme ilkeleri ve kuralları uyarınca, bu konuda tek başına karar vermeye veya işlem yapmaya yetkili değildir. Bu husus da gereği gibi araştırılmamıştır.

 

6-) Durum bundan ibaretken, müvekkil sanığın, üzerine atılı rüşvet suçu nedeniyle ilgili yasa maddesi uyarınca cezalandırılması kanaatini içeren savcılık makamı mütalaasına katılmak mümkün değildir.

 

SONUÇ VE İSTEM            : Yukarıda açıklamaya çalıştığımız nedenlerle, sanık müvekkilin, üzerine atılı bulunan rüşvet suçundan beraatına, mahkemeniz yapılacak değerlendirme sonunda aksi kanaate ulaşırsa, sanık müvekkil hakkında lehe olan yasa maddeleri ile yasal indirim nedenlerinin uygulanmasına karar verilmesini, vekaleten arz ve talep ederim…/…/…

 

 

 

Sanık Müdafii

Av.

Ayrıca buraya tıklayarak diğer makalelerimize ve dilekçe örneklerimize ulaşabilirsiniz.

No Comments

Sorry, the comment form is closed at this time.

EnglishGermanRussiaFinlandIran Hemen Arayın