02 Tem Dolandırıcılık Suçu Soruşturma Ve Kovuşturma Aşaması
Soruşturma Aşaması
Kural olarak dolandırıcılık suçu resen takip edilir. Fakat suçun TCK m.159’da belirtilen daha az cezayı gerektiren “nitelikli hal” kapsamında işlenmesi durumunda takibi şikayete bağlıdır.
Türk ceza hukukunda suçu şikayet etmek ya da ihbar etmek suretiyle ya da Cumhuriyet savcının suçun işlendiğini düşünmesi üzerine yine Cumhuriyet Savcısının yaptığı araştırmaya ceza yargılamasında soruşturma denmektedir. Bu aşamada savcı, kovuşturma aşamasına geçip geçmeye yer olup olmadığına karar vermek üzere araştırmak üzere soruşturma başlatır. Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nda soruşturma aşaması 160.maddede düzenlenmiştir. Dolandırıcılık suçuna ilişkin olarak aşağıda daha detaylı izah edileceği üzere şikayete tabi bir suç olmadığı için hem şikayet üzerine hem de savcının re-sen araştırması üzerine soruşturma başlatılabilir.
Kovuşturma Aşaması
Dolandırıcılık suçuna ilişkin olarak, Cumhuriyet Savcısı ilk ihtimal olarak şüpheli hakkındaki soruşturmanın sonucunda suçu işlediğine dair yeterli şüphe oluşmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vererek soruşturma aşamasını sonlandırabilir. Ya da ikinci ihtimal olarak şüpheli hakkında iddianame düzenler. Ceza Mahkemesi savcı tarafından düzenlenen iddianameyi kabul ederse kovuşturma aşamasına geçilmiş olur. İşte bu yargılama süreci CMK’da kovuşturma olarak adlandırılmıştır ve CMK’nın 175. Maddesinde düzenlenmiştir. Kovuşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan iddianamedeki eylem ve şüpheli hakkında yargılama yapılır ve şüpheli artık sanık durumuna geçer.
Gözaltı ve Tutukluluk Hali
Kişilerin savcılık kararı ile kolluk tarafından (polis, jandarma) belirli bir yerde tutularak serbest hareket etme özgürlüğünün kısıtlanmasına gözaltı denmektedir. Gözaltına alınma için illa hakim kararı gerekmez. CMK’ya göre gözaltı şüphelinin/kişinin hakkındaki işlemlerin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi ve tamamlanması adına kişiyi hürriyetinden alıkoyarak, kısıtlanmasıdır. Dolandırıcılık suçu ile yakalanan şüpheli de gözaltına alınabilir. Gözaltı kararı adli sicil kaydına (sabıka kaydı) işlemez.
Dolandırıcılık suçuna ilişkin tutukluluk süresi CMK 102/1 maddesi kapsamında en fazla 1 yıldır. Zorunlu hallerde bu süre 6 ay daha uzatılabilir. Bu süreye kanun yollarında (İstinaf ve Temyiz) geçen süreler dahil değildir.
Tutuklama da yine aynı şekilde geçici olarak başvurulan bir koruma tedbiridir. Tutuklama kararı ile kişinin yine özgürlüğü kısıtlanmaktadır ancak gözaltı kararından farkı ister soruşturma ister kovuşturma aşamasında olsun mutlaka bir hakim tarafından verilmelidir. Dolayısıyla Cumhuriyet Savcısı şüpheli hakkında tutuklama kararı veremez. Tutuklama hükümlerinin uygulanabilmesi için, şüphelinin dolandırıcılık suçunu işlediği yönünde kuvvetli suç şüphesinin ve CMK’nın 100. maddesindeki koşulların bulunması gerekir. Bu koşulların varlığı halinde tutuklama hükümleri uygulanabilecektir.
Şikayet Süresi, Zamanaşımı, Uzlaşma, Etkin Pişmanlık ve Görevli Mahkeme
Şikayet Süresi
Şikayet, takibi şikayete bağlı suçlar, bir suç hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılabilmesinin suçun mağdurunun veya suçtan zarar gören kişilerin şikayetçi olmasına bağlı olduğu suçlardır. Kural olarak dolandırıcılık suçu resen takip edilir. Fakat suçun TCK m.159’da belirtilen daha az cezayı gerektiren “nitelikli hal” kapsamında işlenmesi durumunda takibi şikayete bağlıdır.
Zamanaşımı
Zamanaşımı hususu, Türk Ceza Kanunu m.66’da düzenlenmiştir. TCK Madde 66/e’ ye göre, beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda kamu davası 8 yıl, geçmesiyle düşer. Dolandırıcılık suçunda zamanaşımı 8 yıldır.
Uzlaşma
Uzlaşma, suçtan mağdur olan kişinin suç şüphelisi ile anlaşması sonucunda ceza yargılamasının sona ermesidir. Dolandırıcılık suçu uzlaşma kapsamındadır. Taraflar soruşturma aşamasında uzlaşırsa kovuşturma aşamasına geçilmez.
Etkin Pişmanlık
Etkin pişmanlık, kişilerin işledikleri suçtan sonra kendi iradeleri ile pişman olması, suçtan dolayı meydana gelen olumsuzlukların giderilmesi ve adalete katkı sunması ile bazı ceza indirimleri öngören bir kurumdur. Türk Ceza Kanununun 168. Maddesine göre; suç tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.
Görevli Mahkeme
Görevli Mahkeme, TCK madde 157 kapsamında Asliye Ceza Mahkemesi, TCK madde 158 kapsamında nitelikli dolandırıcılık halinde Ağır Ceza Mahkemesi, TCK madde 159 kapsamında ise Asliye Ceza Mahkemesidir. Yani Dolandırıcılık suçunun basit şeklinde ve TCK m.159 kapsamında daha az cezayı gerektiren hal kapsamında işlenmesi durumunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. Bununla birlikte; suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli haller
kapsamında işlenmesi durumunda görevli mahkeme “5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 12. maddesi gereğince Ağır Ceza Mahkemesidir.
- Buraya tıklayarak diğer makale, örnek karar ve dilekçelerimize ulaşabilirsiniz
Sorry, the comment form is closed at this time.