DAVALININ GEREK BU BAKIMDAN GEREKSE VEKALET ÜCRETİ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜYLE BİR İSTİNAF TALEBİNİN BULUNMADIĞI
Alanya avukat olarak hizmet veren Aşıkoğlu Hukuk Bürosu, Eski Alanya Cumhuriyet Savcısı Mehmet Aşıkoğlu tarafından Alanya'da kuruldu.
alanya,hukuk,bürosu,avukat,dava,danışma,mehmet,aşıkoğlu,mehmet aşıkoğlu,savcı,eski,ceza,ticaret,haciz,alacak,borçlar,Mehemet,Aşıkoğlu,alanya,avukat,hukuk,bürosu,alanya avukat, mehmet aşıkoğlu, alanya hukuk bürosu
19862
post-template-default,single,single-post,postid-19862,single-format-standard,bridge-core-2.5,ajax_fade,page_not_loaded,,side_area_uncovered_from_content,vss_responsive_adv,vss_width_768,qode-theme-ver-14.2,qode-theme-bridge,wpb-js-composer js-comp-ver-6.4.1,vc_responsive
 

DAVALININ GEREK BU BAKIMDAN GEREKSE VEKALET ÜCRETİ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜYLE BİR İSTİNAF TALEBİNİN BULUNMADIĞI

DAVALININ GEREK BU BAKIMDAN GEREKSE VEKALET ÜCRETİ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜYLE BİR İSTİNAF TALEBİNİN BULUNMADIĞI

T.C YARGITAY 19.Hukuk Dairesi Esas: 2018/ 1341 Karar: 2019 / 876 Karar Tarihi: 14.02.2019

ÖZET: cayma tazminatı ödenmesi noktasında toplandığı ve davalının bu bedeli almakta haklı olduğu tespitinin hatalı olduğu, davacının bu yönde bir talebi olmadığı gibi davalı tarafından usulüne uygun olarak, harçlandırarak açılmış dava da bulunmadığından, mahkemenin dosya kapsamına uygun olmayan bu yönüyle gerekçesinin kısmen hatalı olması nedeniyle kararının ortadan kaldırılması gerektiği, davalının anlaşmaları sonrasında çeklerin bir kısmını iade etmesi ve aldığı bir kısım semeni davacıya iade etmesinin kabul anlamına gelmeyeceği, ancak davalının gerek bu bakımdan gerekse vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönüyle bir istinaf talebinin bulunmadığı, davacı tarafın davasının feshin haklı olmaması ve uyarlama koşullarının bulunmaması gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Hükmün onanması gerekmiştir.

(6098 S. K. m. 136, 138)

Dava: Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davası hakkında ilk derece mahkemesinden verilen davanın reddine yönelik hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulüne ve davanın reddine yönelik kararın davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince katılma yolu ile duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av…. ile davalı vekili Av. … gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, davalı ile aralarında akdedilen 1.2.2016 tarihinde narenciye satış sözleşmesi ile 1000 ton portakalın tohur olarak 630.000 TL bedelle satın alındığını, sözleşme ile 130.000 TL nin peşin geri kalan borç için sıralı beş adet herbiri 100.000 TL’lik çekler verildiğini verilen çeklerden ilkinin ödendiğini, sözleşme gereği ocak ayındaki don zararının Tarsim sigortası ile karşılanacağının ve bedelini davalının alacağının kararlaştırıldığını, ancak hasarın cüz’i değil %80 çıkması karşısında ürünlerin satılamaz olduğunu, davalıya çekilen ihtar ile tahsil edilen 230.000 TL’nin ve 400.000 TL’lik çeklerin iadesinin istendiğini ve sözleşmenin feshedildiğini, hasar oranının satım sözleşmesi sonrası tespit edildiğini ve davalının bu durumu gizlediğini, TBK 136. ve 138.madde gereği ifa imkansızlığı ve aşırı ifa güçlüğü nedeniyle akdin feshini veya delil durumuna göre uyarlanmasını, 230.000.TL ödenmiş paranın tahsili, karşılıksız kalan 400.000.TL tutarlı 4 adet çekin ödenmemesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının sözleşme öncesi bahçede ve üründe gerekli incelemeleri yaparak sözleşmeyi imzaladığını, portakallara soğuk vurduğunun davacı yanca bilindiğini, davacının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini bu nedenle sözleşme bedelinin %30’u oranında cayma tazminatı ödemekle yükümlü olduğunu, cayma tazminatı tutarı olan 189.000 TL dışında kalan satış bedelini geri vermeye hazır olunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasındaki sözleşme gereği TBK 136. ve 138.maddenin uygulama imkanının olmadığı, davacının fesih bildirimi üzerine, davalı tarafın bu fesih bildirimini cayma olarak kabul ederek, sözleşmenin 6. maddesinin açık hükmü karşısında 630.000,00-TL satış ve sözleşme bedelinin %30’u oranında cayma tazminatına karşılık gelen 189.000,00-TL’yi tutarak kalan 441.000,00-TL’nin 141.000,00-TL’sını davacının banka hesabına yatırdığı, 300.000,00-TL tutarındaki sözleşme gereği kendisinde bulunan çekleri davacıya mahkeme huzurunda teslim ettiği, davalının aldığı satış bedelini, sözleşmenin 6. maddesine göre cayma tazminatı dışında kalan kısmını geri vermiş olduğundan, davalının davacıya söz konusu sözleşmeye ilişkin her hangi bir borcu kalmadığı, davalının dava konusu tutarın bir kısmının dava açıldıktan sonra davacıya geri ödenmiş olduğundan vekalet ücretinin, kalan ve uyuşmazlık konusu olan 189.000,00 TL üzerinden belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin geçerli olduğu, satım sözleşmesinde alıcı olan davacı tarafın, sözleşmeyi ifa imkansızlığı veya aşırı ifa güçlüğü nedeniyle feshinin haklı nedene dayanmadığı, uyarlama isteminin koşullarının oluşmadığı yönündeki mahkeme tespitinin yerinde olduğu ancak uyuşmazlığın, cayma tazminatı ödenmesi noktasında toplandığı ve davalının bu bedeli almakta haklı olduğu tespitinin hatalı olduğu, davacının bu yönde bir talebi olmadığı gibi davalı tarafından usulüne uygun olarak, harçlandırarak açılmış dava da bulunmadığından, mahkemenin dosya kapsamına uygun olmayan bu yönüyle gerekçesinin kısmen hatalı olması nedeniyle kararının ortadan kaldırılması gerektiği, davalının anlaşmaları sonrasında çeklerin bir kısmını iade etmesi ve aldığı bir kısım semeni davacıya iade etmesinin kabul anlamına gelmeyeceği, ancak davalının gerek bu bakımdan gerekse vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönüyle bir istinaf talebinin bulunmadığı, davacı tarafın davasının feshin haklı olmaması ve uyarlama koşullarının bulunmaması gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 21/12/2017 gün, 2017/565-2017/1450 E.-K. sayılı hükmünün ONANMASINA, duruşmada hazır bulunan avukatlardan 2.037,00 TL vekalet ücretinin bir diğerinden yek diğerine aktarılmasına, dosyanın … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, Dairemiz ilamından bir örneğin bilgi için … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan yararına takdir edilen 2.030,00 TL. duruşma vekalet ücretinin bir diğerinden alınarak yek diğerine verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden taraflardan alınmasına, 14/02/2019 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

No Comments

Sorry, the comment form is closed at this time.

EnglishGermanRussiaFinlandIran Hemen Arayın