11 Mar Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu
Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu
İstismar, birinin iyi niyetini kötüye kullanma, sömürme anlamına gelmektedir. Çocuğun cinsel istismarı ise yaşı küçük mağdurun cinsel bakımdan kötüye kullanılması, sömürülmesi anlamına gelmektedir.
Çocuğun cinsel istismarı suçunun konusu, kendisine karşı cinsel istismarda bulunulan çocuğun vücudu, cinsel dokunulmazlığı, cinsel gelişimidir.
Yasa koyucu, 18 yaşından büyüklere karşı gerçekleştirilen temas içeren cinsel eylemlerde ‘cinsel saldırı’ ifadesini, 18 yaşından küçüklere karşı gerçekleştirilen temas içeren eylemlerde ise ‘cinsel istismar’ ifadesini kullanmıştır.
5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 103/1 . maddesinde basit cinsel istismar suçu, 103/2. maddesinde ise nitelikli cinsel istismar suçu düzenlenmiştir. TCK’nın 103/3 ve 103/4. maddelerinde suçun ağırlaştırıcı nedenleri, TCK’nın 103/5 ve 103/6. maddelerinde ise suçun neticesi sebebiyle ağırlaşmış halleri düzenlenmiştir.
5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun cinsel istismar suçunun düzenlendiği TCK’nın 103.maddesi, 765 sayılı TCK’nın 414, 415, 416/1-2, 421/2c maddelerine karşılık gelmektedir. Ayrıca 765 sayılı TCK’nın 417. ve 418.maddelerinde düzenlenen bir kısım ağırlaştırıcı nedenlerin de karşılığını oluşturmaktadır.
Çocuğun cinsel istismarı suçunu, TCK’nın 103/1. maddesinde düzenlenen basit cinsel istismar suçu, TCK’nın 103/1-2, cümlesinde düzenlenen sarkıntılık düzeyinde cinsel istismar suçu ve TCK’nın 103/2. maddesinde düzenlenen nitelikli cinsel istismar suçu olarak üçe ayırmak mümkündür.
Basit cinsel istismar ve sarkıntılık düzeyinde kalmış cinsel istismar suçu, çocuğun vücudu üzerinde, cinsel arzuları tatmin amacı ile yapılan ancak cinsel ilişki boyutuna varmayan temas içeren her türlü cinsel davranışlardır.
TCK’nın 103/2. maddesinde düzenlenen nitelikli cinsel istismar suçu ise, 18 yaşından küçük olan mağdurun vücuduna organ veya başka cisim sokmak suretiyle gerçekleştirilen cinsel eylemlerdir. Bu eylemlerin cinsel arzuların tatmini amacına yönelik olması şart değildir. Cinsel amaç ile gerçekleştirilmiş olması yeterlidir.
Temas unsuru gerçekleşmediği takdirde cinsel istismar suçu oluşmaz, cinsel taciz suçu oluşur.
Temas unsuru gerçekleşmiş, ancak ani ve kesik hareketler şeklinde gerçekleşmiş ise, bu kez de basit cinsel istismar suçu oluşmaz, sarkıntılık düzeyinde basit cinsel istismar suçu oluşur.
Temas unsuru gerçekleşmiş ve sanığın eylemleri devamlılık gösteriyorsa, ani ve kesik mahiyette değillerse, basit cinsel istismar suçu oluşur.
Sanığın eyleminin hangisi olduğunu tespit edebilmek açısından, eylemin gerçekleşme şekli ve süresi önem taşımaktadır ve her olayın özellikleri ayrı ayrı değerlendirilmelidir.
Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu İle Alakalı Yargıtay Kararları
14.CD 17.03.2021 tarih, 2016/10467 esas, 2021/2161 Karar
“..Suça sürüklenen çocuğun 13.09.2021 günü parkta gördüğü mağdur Volkan ile kardeşleri olan mağdur Dilara ve Dorukhan’ı evine götürmesinin ardından dokuz yaşındaki Dilara’nın altını soyup cinsel organını kalçasına sürttükten sonra makatına sokmaya çalıştığı ve mağdurenin direnmesi üzerine onun aşılabilir mukavemeti dışında eylemini tamamlamasına engel başkaca harici neden bulunmaksızın kendiliğinden bıraktığı dosya kapsamından anlaşılmakla, mevcut haliyle sübuta eren eyleminin çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek mahkumiyeti yerine yazılı şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs suçundan hüküm kurulması…”
14.CD 08.03.2021 tarih, 2020/5581 Esas, 2021/1887 karar
“… Mağdurenin aşamalardaki samimi ifadeleri, savunma ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında sanığın olay günü on sekiz yaşı içerisinde bulunan mağdureye sarılarak kalçalarını sıkması şeklindeki eyleminin kısa süreli, ani ve kesintili gerçeklemesi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 103/1-c.2 maddesinde düzenlenen sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini…
Ayrıca buraya tıklayarak diğer makale ve dilekçe örneklerimize ulaşabilirsiniz.
Sorry, the comment form is closed at this time.