Boşanma Davasında Takdir Edilen Tazminat Ve Nafaka Miktarının Hakkaniyetli Olmaması Bozma Sebebidir
Alanya avukat olarak hizmet veren Aşıkoğlu Hukuk Bürosu, Eski Alanya Cumhuriyet Savcısı Mehmet Aşıkoğlu tarafından Alanya'da kuruldu.
alanya,hukuk,bürosu,avukat,dava,danışma,mehmet,aşıkoğlu,mehmet aşıkoğlu,savcı,eski,ceza,ticaret,haciz,alacak,borçlar,Mehemet,Aşıkoğlu,alanya,avukat,hukuk,bürosu,alanya avukat, mehmet aşıkoğlu, alanya hukuk bürosu
16975
post-template-default,single,single-post,postid-16975,single-format-standard,bridge-core-2.5,ajax_fade,page_not_loaded,,side_area_uncovered_from_content,vss_responsive_adv,vss_width_768,qode-theme-ver-14.2,qode-theme-bridge,wpb-js-composer js-comp-ver-6.4.1,vc_responsive
 

Boşanma Davasında Takdir Edilen Tazminat Ve Nafaka Miktarının Hakkaniyetli Olmaması Bozma Sebebidir

Boşanma Davasında Takdir Edilen Tazminat Ve Nafaka Miktarının Hakkaniyetli Olmaması Bozma Sebebidir

Boşanma ile taraflar arasında kurulmuş olan evlilik birliği mahkeme kararıyla sona erdirilmekte ve evlilik birliğinin sona ermesinin bir takım sonuçları gündeme gelmektedir. Maddi – manevi tazminat ve nafaka, boşanma davasının mali sonuçlarındandır.

Maddi Tazminat;Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir.

Manevi Tazminat; Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.

Yoksulluk Nafakası;Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.

Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları (maddi – manevi tazminat, yoksulluk nafakası) boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

Boşanma davasıyla veya boşanma davasından sonra ayrıca talep edilen maddi – manevi tazminat ve nafaka taleplerinin miktarlarının belirlenmesinde tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki tarafların kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaatler dikkate alınmalıdır. Anılan tüm bu hususlar birlikte değerlendirilip hakkaniyetli ve hukuka uygun miktarda tazminat ve nafakanın miktarlarının belirlenmesi gereklidir.

Konu ile ilgili örnek Yargıtay Kararı;

T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2016/16823 K. 2018/6020 T. 3.5.2018

ÖZET: Davaboşanma istemine ilişkindir.

Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekmekte olup, bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi isabetsizdir.

DAVA: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: 1– )Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- )Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ( TMK m. 174/1 ) ve manevi ( TMK m. 174/2 ) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda 2.bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istenmesi halinde yatıran davacıya iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03.05.2018 

 

No Comments

Sorry, the comment form is closed at this time.

EnglishGermanSwedishRussiaFinlandIran Hemen Arayın