Ceza İnfaz Kurumunda Kalabalık Odada Tutulma ve Süreli Yayın Satın Alma Talebinin Reddi Nedeniyle Kötü Muamele Yasağı ile İfade Özgürlüğünün İhlal Edilmesi
Alanya avukat olarak hizmet veren Aşıkoğlu Hukuk Bürosu, Eski Alanya Cumhuriyet Savcısı Mehmet Aşıkoğlu tarafından Alanya'da kuruldu.
alanya,hukuk,bürosu,avukat,dava,danışma,mehmet,aşıkoğlu,mehmet aşıkoğlu,savcı,eski,ceza,ticaret,haciz,alacak,borçlar,Mehemet,Aşıkoğlu,alanya,avukat,hukuk,bürosu,alanya avukat, mehmet aşıkoğlu, alanya hukuk bürosu
25437
post-template-default,single,single-post,postid-25437,single-format-standard,bridge-core-2.5,ajax_fade,page_not_loaded,,side_area_uncovered_from_content,vss_responsive_adv,vss_width_768,qode-theme-ver-14.2,qode-theme-bridge,wpb-js-composer js-comp-ver-6.4.1,vc_responsive
 

Ceza İnfaz Kurumunda Kalabalık Odada Tutulma ve Süreli Yayın Satın Alma Talebinin Reddi Nedeniyle Kötü Muamele Yasağı ile İfade Özgürlüğünün İhlal Edilmesi

Ceza İnfaz Kurumunda Kalabalık Odada Tutulma ve Süreli Yayın Satın Alma Talebinin Reddi Nedeniyle Kötü Muamele Yasağı ile İfade Özgürlüğünün İhlal Edilmesi

Adi Ortaklığın Feshi

Olaylar

T tipi kapalı ceza infaz kurumunda barındırılan başvurucu, tutulduğu odadaki kişi sayısının fazlalığı nedeniyle koşulların uygun olmadığından ve talep ettiği gazetenin satışının yapılmamasından şikâyet etmiş; odadaki kişi sayısının azaltılması ve gazetenin satışının yapılması talebiyle infaz hâkimliğine başvurmuştur. Hâkimlik, çeşitli gerekçelerle başvurucunun talebini reddetmiştir. Başvurucunun hâkimlik kararına itirazı, ağır ceza mahkemesince de kesin olarak reddedilmiştir.

İddialar

Başvurucu; ceza infaz kurumunda kalabalık odada tutulma nedeniyle kötü muamele yasağının, kurum idaresi aracılığıyla, ücreti kendisince karşılanmak suretiyle süreli yayın satın alma talebinin reddedilmesi nedeniyle de ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini iddia etmiştir.

Mahkemenin Değerlendirmesi

A. Kötü Muamele Yasağının İhlal Edildiğine İlişkin İddia Yönünden

Anayasa’nın 17. maddesi, ceza infaz kurumunda tutulan bir mahpusun içinde bulunduğu şartların insan onuruna yakışır bir şekilde olmasını da koruma altına almaktadır. İnfazın yöntemi ve infaz sürecindeki davranışların mahpusları özgürlükten mahrum kalmanın doğal sonucu olan kaçınılmaz elem seviyesinden daha fazla sıkıntılı veya eziyetli bir duruma sokmaması gerekir. Bu bağlamda aşırı kalabalıklaşma ve kişisel alan eksikliğine ilişkin şikâyetlerde üç faktör gözönünde bulundurulur. Bunlar her mahpus için en az 4 m² zemin alanı olması, her mahpusun ayrı bir uyku yeri olması ve koğuşun genel yüzeyinin mahpusların mobilyalar arasında serbestçe hareket etmesine izin verecek şekilde olmasıdır. Anılan üç faktörden birinin yokluğu kendi başına tutulma koşullarının kötü muamele yasağını ihlal ettiği yönünde güçlü bir karine oluşturacaktır.

Ayrıca çok kişilik koğuşlarda bir kişi için olan asgari yaşam alanının 4 m²nin altına düşmesi hâlinde Anayasa’nın 17. maddesinin ihlaline yönelik ortaya çıkacağı değerlendirilen güçlü karine üç unsurun bir arada bulunması durumunda ortadan kaldırılabilecektir. İlk olarak asgari kişisel alanın 4 m²nin altına düşmesi kısa süreli, küçük çaplı ve ara sıra olmalıdır. İkinci olarak bu tür azalmalar koğuş dışı yeterli dolaşım özgürlüğü ve yeterli koğuş dışı etkinliklerle desteklenmelidir. Son olarak başvurucu genel olarak uygun nitelikte bulunan, tutulma koşullarını ağırlaştırıcı başka bir unsur taşımayan bir ceza infaz kurumunda tutuluyor olmalıdır.

Somut olayda başvurucu, şikâyetçi olduğu infaz kurumunda 280 gün barındırılmıştır. Bu süre zarfında başvurucuya sağlanması gereken asgari kişisel alan birbirini takip eden zaman dilimlerinde toplam sekiz ay boyunca 4 m²nin altına düşmüştür. Asgari kişisel yaşam alanındaki bu azalma kendi başına tutulma koşullarının kötü muamele yasağını ihlal ettiği yönünde güçlü bir karine oluşturmaktadır. Bu bağlamda ilk olarak değerlendirilmesi gereken asgari kişisel alanın 4 m²nin altına düşmesinin süresi, sıklığı ve çapıdır. Sekiz aylık bir süre boyunca devam eden kişisel alan eksikliğinin kısa süreli, küçük çaplı ve  ara sıra olduğu söylenemeyecektir. Bu nedenle meydana gelen alan azalmalarının -tutulma koşullarının ayrı ayrı ve başvurucu üzerindeki toplu etkileri de hesaba katılarak- kötü muamele yasağı olarak nitelendirilmesi için gerekli olan ağırlık seviyesine ulaştığı sonucuna varılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kötü muamele yasağının ihlal edildiğine karar vermiştir.

B. İfade Özgürlüğünün İhlal Edildiğine İlişkin İddia Yönünden

Anayasa Mahkemesi Recep Bekik ve diğerleri ([GK], B. No: 2016/12936, 27/3/2019) kararında olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan bir başvuruyu inceleyerek uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Bu kararda süreli yayınların ceza infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülere teslim edilip edilmemesinde keyfîliği engelleyecek, aynı hukuki durumda bulunanlara aynı uygulamanın yapılmasını sağlayacak, açık, yol gösterici ve istikrarlı idari uygulamaları garanti edecek bir mekanizmanın bulunmadığı gerekçesiyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır. Her ne kadar Recep Bekik ve diğerleri kararından sonra 7242 sayılı Kanun ve buna bağlı düzenleyici işlemler ile bir dizi önlem alınmış ise de eldeki başvurunun söz konusu yasal ve uygulamaya dönük değişiklikten önceki müdahalelere ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu sebeple anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.

 

Buraya tıklayarak diğer makale örneklerimize ve dilekçe örneklerimize ulaşabilirsiniz.

No Comments

Sorry, the comment form is closed at this time.

EnglishGermanSwedishRussiaFinlandIran Hemen Arayın