02 Eyl Üniversite Yerleşkesinde Asılan Afiş Dolayısıyla Uyarma Cezası Verilmesi Nedeniyle İfade Özgürlüğünün İhlal Edilmesi
Olaylar
Üniversite öğrencisi olan başvurucu, izinsiz afiş astığı gerekçesiyle üniversite yönetimi tarafından uyarma disiplin cezası ile cezalandırılmıştır. Başvurucunun disiplin cezasına karşı açtığı davada idare mahkemesi, dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir. Mahkeme kararına karşı üniversite istinaf başvurusunda bulunmuş, bölge idare mahkemesi üniversitenin istinaf başvurusunu kabul ederek mahkeme kararını kaldırmış ve davanın kesin olmak üzere reddine karar vermiştir.
İddialar
Başvurucu, üniversite yerleşkesi içinde izinsiz afiş asması sebebi ile uyarma cezası verilmesinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini ileri sürmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’nin (Yönetmelik) 5. maddesinde yükseköğretim kurumu içinde izinsiz olarak afiş asmak eyleminin disiplin cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir. Söz konusu kuralın uygulanması sonucu ortaya çıkan hukuki durum incelenirken Anayasa bağlamında bir değerlendirilmesinin yapılması gerekir. Şöyle ki ifade özgürlüğüne yönelik müdahalenin yönetmelik hükümleri çerçevesinde bir denetiminin anayasallık denetimi teşkil etmeyeceği, aksine yönetmelik hükümlerinin doğru uygulanıp uygulanmadığı ile sınırlı bir kanun yolu incelemesi anlamına geleceği açıktır. Bu bağlamda somut olayda 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun verdiği yetkiye dayalı olarak çıkarılan Yönetmelik hükmünün takip edilen meşru amaç ile birlikte ele alınması gerekir.
Başvuruya konu olayda soruşturma raporu ve derece mahkemeleri kararları ele alındığında asılan afişin somut olarak üniversitedeki düzeni hangi derecede etkilediğine, ne şekilde bozduğuna veya bozma tehlikesi meydana getirdiğine ilişkin hiçbir değerlendirmede bulunulmadığı görülmüştür. Buna karşılık gerek soruşturma raporunda gerekse derece mahkemeleri kararlarında yalnızca cezalandırmaya konu eylemin başvurucu tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği ile sınırlı bir inceleme yapmakla yetinildiği anlaşılmıştır. Ayrıca ne idare ne de derece mahkemeleri söz konusu anmanın duyurulması için üniversite duvarının geçici olarak kullanılması dışında afişin görüntü veya çevre kirliğine neden olduğuna dair bir tespit yapmıştır. Üniversite ortamında öğrencilerin kimi mevzuat hükümleri ile çatışan davranışlarının soyut bir tehlikeye neden olacağından bahisle cezalandırılmasının başta ifade özgürlüğü olmak üzere çok sayıda anayasal hak ve özgürlükler üzerinde bir baskı oluşturma potansiyeli vardır. Bu sebeple üniversite ortamında yapılan bir düşünce açıklamasının cezalandırılabilmesi için olayın somut koşullarında belirli oranda tehlikeye veya zarara neden olduğunun gösterilmesi uygun olacaktır.
Öte yandan afiş bir üniversite yerleşkesi içinde asılmıştır. Kurum düzeninin sağlanması amacıyla disiplin kurallarının öngörülmesi ve uygulanması mümkündür. Bununla birlikte bilimsel üretimin merkezlerinden biri olarak kabul edilen üniversite yerleşkesinde ifade özgürlüğü ortamının oluşturulması da zaruridir. Bir kamu kurumu olmakla birlikte ceza infaz kurumu, karakol veya örgün eğitim yeri niteliğinde olmayan üniversitelerde ifade özgürlüğüne yönelik müdahalenin istisnai olması esastır. Bu bağlamda özgür düşüncenin ve eleştirel aklın beşiği olarak görülen akademide farklı düşüncelere sahip olan, ifadelerini açıklama şekilleri keskin olabilecek üniversite öğrencilerine daha fazla hoşgörü gösterilmesi gerekmektedir. İfade özgürlüğü, üniversite öğrencileri de dâhil olmak üzere herkesin görüş ve fikirlerini serbestçe anlatabilmesi, başkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi imkânına sahip olması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla üniversite öğrencileri, söz konusu görüş ve fikirler tartışmalı olsa veya rağbet görmese dahi ifade etme özgürlüğünün sıkı korumasından yararlanmalıdır.
Üniversite yönetiminin soruşturma işlemlerinde ve derece mahkemeleri kararlarında izinsiz olarak asılan afişin içeriği hakkında ise herhangi bir değerlendirmeye yer verilmemiştir. Afişin içeriği incelendiğinde başvurucu ile aynı üniversitenin aynı bölümünde okumuş ve Gezi Parkı protestoları sırasında hayatını kaybetmiş olan Ali İsmail Korkmaz’ı doğum gününde anma amacı taşıdığı görülmektedir. Söz konusu afişin içerik ve biçim itibarıyla hakaret, şiddete teşvik, nefret söylemi veya isyana teşvik gibi bir içeriğinin olduğu iddia edilmemiştir. Dolayısıyla afiş yoluyla yapılan açıklamanın açıklamada bulunan kişinin kimliğine, açıklamanın zamanına ve açıklamadaki ifadelerin tamamına bir bütün olarak bakıldığında bir bağlamının bulunduğu değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak asılan afiş ile ilgili olarak başvurucu hakkında disiplin cezası uygulanmasının zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığına ilişkin ilgili ve yeterli gerekçe ortaya konulmamıştır. Dolayısıyla müdahalenin demokratik toplum gereklerine uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.
Buraya tıklayarak diğer makale örneklerimize ve dilekçe örneklerimize ulaşabilirsiniz.
Sorry, the comment form is closed at this time.