11 Mar ben parayı almasını bilirim sözü tehdit niteliğinde değildir
15. Ceza Dairesi 2019/1690 E. , 2019/13056 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : 1)Katılan sanık … hakkında TCK’ nun 106/1-2, 43, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet 2)Sanık … hakkında TCK’ nun 155/1, 62, 50/1a. maddeleri gereğince mahkumiyet
Güveni kötüye kullanma suçundan sanık …’ın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ve katılan tarafından, tehdit suçundan sanık …’in mahkumiyetine ilişkin hüküm O yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Katılan sanık …’in olay tarihinden 4-5 ay kadar önce berberlik yapan sanık …’ın işyerine satmak amacıyla bir adet berber koltuğu getirdiği, fiyat konusunda anlaşamadıkları için satışın gerçekleşmediği, ancak sanık …’in koltuğu daha sonra alacağını söyleyerek sanık …’ın dükkanında bıraktığı, koltuğun burada bir kaç hafta durduğu, sanık …’ın eğer koltuğu almazsa dışarıya bırakacağı yönündeki tüm uyarılarına rağmen sanık …’in koltuğu gelip almadığı, bunun üzerine sanık …’ın koltuğu işyerinin dışına kaldırım üzerine bıraktığı, yaklaşık bir kaç ay kadar dışarıda kalan ve bu süreç zarfında karşı kaldırıma birileri tarafından geçirildiği anlaşılan koltuğu sanık …’in gelip almaması üzerine, sanık …’ın çırağı olan …’a olaydan iki ay kadar önce koltuğu götürüp hurdacıya satmasını söylediği, bunun üzerine …’ın koltuğu hurdacılık yapan tanık …’un işyerine götürerek 10.00 TL karşılığında sattığı ve parasını da sanık …’a verdiği, bunun üzerine olay tarihine kadar geçen sürede sanık …’in bir çok kez sanık …’ın işyerine gelerek koltuğun parasını istediği, alamayınca da “ben parayı almayı bilirim” diyerek tehdit ettiği, olay tarihinde sanık …’in yine sanık …’ın işyerine gelerek koltuğun parasını istediği, bunun üzerine aralarında çıkan tartışmada sanık …’in sanık …’a yine “ben parayı almasını bilirim, parayı almadan gitmem” diyerek tehditte bulunduğu, bu suretle sanık …’ın üzerine atılı güveni kötüye kullanma ve sanık …’in üzerine atılı zincirleme tehdit suçlarını işledikleri iddia edilen olayda;
1)Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Takibi şikayete bağlı olan güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, katılan sanık …’in hükümden sonra 29/12/2015 tarihli dilekçesinde sanık …’dan şikayetçi olmadığını belirten dilekçe verdiği, sanık …’ın da duruşmada hakkında şikayetten vazgeçme olursa kabul edeceğini beyan ettiği anlaşıldığından, sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesi zorunluluğu,
2)Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Hayat, vücut dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlık ve malvarlığı değerlerine yönelik tehdit dışında kalan bir ifadenin, sair tehdit olarak kabul edilebilmesi için açık bir kötülük bildirimi ve kastını içermesi veya oluşa göre tereddüde mahal vermeyecek şekilde bu yönde algılanması gerekmektedir. Bu nedenle, özellikle haksız bir fiil veya hukuksuz bir uygulamaya tepki olarak ortaya konulan ve yasal yollara başvuruyu da içinde barındırabilecek tarzda yorumlanabilecek ifadeler, sözlerin sarfedildiği doğal ortamın bütünlüğü içerisinde değerlendirildiğinde, tehdit suçunun oluşması için aranan uygunluk, elverişlilik, yeterlilik koşullarını içermeyecektir. Buna göre somut olayda sanığın söylediği kabul edilen “ben parayı almayı bilirim”, “ben parayı almasını bilirim, parayı almadan gitmem” şeklindeki sözlerinden dolayı beraatine karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısı, sanıklar … ve …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Buraya tıklayarak diğer makale, örnek karar ve dilekçelerimize ulaşabilirsiniz.
Sorry, the comment form is closed at this time.