30 Tem GENEL GÜVENLİĞİ TEHLİKEYE SOKACAK ŞEKİLDE YANGINA NEDEN OLMA KASTEN YANGIN ÇIKARMA
19. Ceza Dairesi 2021/2529 E. , 2021/5616 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ: 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM: Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine
göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre
yapılan incelemede;
6831 sayılı Kanun’un 110/2. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 76/d maddesinde düzenlenen anız yakma
suçunun oluşabilmesi için anız kabul edilebilecek ot, çalılık, hasat sonrası tarlada arta kalan ürün sapları
vs. gibi bitki örtüsünün en yakın ormanlık alana 4 kilometreden daha az mesafede bulunması ve kasten
yakılmış olması gerektiği, dosya kapsamından ise sanığın tarlasında topladığı otları kestikten sonra
kenarda biriktirip yaktığı anlaşılmakla sanık tarafından çıkarılan ateşin büyümesi sonucu çıkan yangının
, ormanlık alana ulaşmadan söndürüldüğü olayda, sanığın eylemi, anız yakma suçunu oluşturmayıp
yakılan ateşin orman sahasına 2550 metre mesafede bulunması nedeniyle orman yangını tehlikesi
oluşturduğundan eylemin TCK’nin 171/1-a maddesinde düzenlenen genel güvenliğin taksirle tehlikeye
sokulması suçuna vücut verdiği gözetilmeyerek suç vasfının belirlenmesinde düşülen yanılgı sonucu
yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Anayasanın 141, CMK’nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları,
Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması
gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin,
bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına
ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak
hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi
fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması,
cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu
hususlara uyulmayarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına atıf yapılarak gerekçesiz
hüküm kurulması,
2-Sanık hakkında 6831 sayılı Kanunun 110. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken uygulanan
kanun maddesinin ilgili fıkrasının gözetilmemesi,
3-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin
53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-18.03.2016 tarihinde açıklanan hükümde, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan idare lehine karar
tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre 03.04.2009 tarihli hükümde karar
altına alınan vekalet ücretinin mahsup edilmesi suretiyle vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin
gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye
YARGITAY BASKANLIGI
aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. Maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı
CMUK’nın 321. maddesiuyarınca BOZULMASINA, yargılamanın sonuçlandırılmak üzere dosyanın
mahkemesine gönderilmesine, 25/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sorry, the comment form is closed at this time.