27 Haz Hatalı Ödemenin İstirdatı-Sebepsiz Zenginleşme Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/12926
K. 2011/18158
T. 21.11.2011
• HATALI ÖDENEN DENETİM TAZMİNATI ( Faiz ve Masraflarla Birlikte Davalı Taraftan Tahsili – Uzman Bilirkişi Aracılığıyla Davalıya Yapılan Fazla Ödeme Sebebiyle Davacının Almaya Hak Kazandığı Miktar Araştırılarak Alınacak Rapor Sonucuna Göre Karar Verileceği)
• FAZLA ÖDEMENİN TAHSİLİ İSTEMİ ( Hatalı Ödenen Denetim Tazminatının – Uzman Bilirkişi Aracılığıyla Davalıya Yapılan Fazla Ödeme Sebebiyle Davacının Almaya Hak Kazandığı Miktar Araştırılarak Alınacak Rapor Sonucuna Göre Karar Verileceği)
• ŞART TASARRUFA DAYANMAYAN HATALI ÖDEME ( Borçlar Hukukunun Haksız İktisap Kuralları Çerçevesinde İstenip İstenemeyeceği Tartışılmadan Davanın Reddine Karar Verilmesinin Bozmayı Gerektirdiği – Hatalı Ödenen Denetim Tazminatının Tahsili)
• BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ ( Hatalı Ödenen Denetim Tazminatının Tahsili – Uzman Bilirkişi Aracılığıyla Davalıya Yapılan Fazla Ödeme Sebebiyle Davacının Almaya Hak Kazandığı Miktar Araştırılarak Alınacak Rapor Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gerektiği)
818/m.61,62
ÖZET : Dava dilekçesinde hatalı ödenen denetim tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemelerin idare tarafından B.K.nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır. Bu durumda mahkemece; uzman bilirkişi aracılığıyla davalıya yapılan fazla ödeme sebebiyle davacının almaya hak kazandığı miktarın araştırılarak, alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin Borçlar Hukukunun haksız iktisap kuralları çerçevesinde istenip istenemeyeceği tartışılmadan davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
DAVA : Dava dilekçesinde 3.435,18 TL hatalı ödenen denetim tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde, Türkiye İstatistik Kurumunda uzman ve uzman yardımcılığı kadroları karşılık gösterilmek suretiyle sözleşmeli olarak çalışan davalıya 20.1.2006-15.2.2009 tarihleri arasında Bakanlar Kurulu Kararına göre denetim tazminatının ödenmesinin mümkün olmadığı halde, ödenmiş olan 3.435,18 TL denetim tazminatının ödeme tarihlerinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkiline ödemelerin talebi olmaksızın yapıldığını, 60 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra açılan davanın yersiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; 60 günlük dava açma süresi geçtikten sonra dava açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Kural olarak, B.K.nun 62 nci maddesi gereğince, borç olmayanı rızasıyla ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Bu madde de belirtilen yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. Başka bir deyişle davacı idarenin hataya düşmeseydi, davalıya edada bulunmayacağı anlamına gelmektedir.
HGK’nun 5.12.1984 tarih. 1982/13-387 E – 1984/997 K. sayılı kararıyla herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemelerin idare tarafından B.K.nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır. Bu durumda mahkemece; uzman bilirkişi aracılığıyla davalıya yapılan fazla ödeme sebebiyle davacının almaya hak kazandığı miktarın araştırılarak, alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin Borçlar Hukukunun haksız iktisap kuralları çerçevesinde istenip istenemeyeceği tartışılmadan yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün H.U.M.K.nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 21.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sorry, the comment form is closed at this time.