Taraflar, kamu düzenine, ahlaka ve emredici hukuk kurallarına aykırı olmamak üzere ve TMK md. 184/f.5 uyarınca hâkim tarafından onaylanması kaydıyla, yoksulluk nafakasının miktarı, süresi ve ne şekilde ödeneceği konusunda anlaşma yapabilir. Bu halde hâkimin HMK md. 26’da öngörülen talep le bağlılık ilkesi gereği bu miktardan fazlasına hükmetmesi mümkün olmasa da koşullara göre isteğin altında bir miktara hükmetmesi mümkündür. Ancak taraflar arasında birbirlerinden yoksulluk nafakası talep etmeyeceklerine dair bir anlaşma varsa bunun dışına çıkılarak nafakaya karar verilemez.
Takdir edilecek nafakanın bunu ödeyecek eşin mali gücü ile de orantılı olması ve borçluyu zarurete düşürmeyecek bir miktarda ve dengeli olması gerekir. Dolayısıyla, borçlunun gelirinin kendi zaruri ihtiyaçlarını karşılayabilecek kısmının borçlu eşte kalması ve varsa geri kalan kısmından yoksulluk nafakası ödenmesi gerekir
Nafakanın irat olarak ödenmesine karar verilmesi halinde, boşanmadan sonraki bu süreçte, karar verilirken öngörülemeyen bazı gelişmeler meydana gelebilir, nafaka değeri büyük bir oranda düşebilir yahut yükselebilir ve edimler arasındaki denge bozulabilir. Nafaka borçlusunun ekonomik durumu kötüye girdiği takdirde veyahut nafaka alacaklısının işe girmesi durumunda veya benzeri hususların gerçekleştiği durumlarda hükmedilen nafaka miktarında değişimlere gidilebilir.
Nafakanın başladıktan sonra ne kadar süre ile devam edeceği ise Türk Medeni Kanunu md. 175/1’de düzenlenmiştir. Buna göre, boşanmada kusuru daha hafif olan eşin korunması için kanun koyucu nafaka yükümlülüğünün gerektiğinde süresiz olarak devam edeceğini hüküm altına almıştır.
TMK md. 176/f.3’e göre, “irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde, mahkeme kararıyla kaldırılır.” Dolayısıyla nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi halinde ya da taraflardan birinin ölümü halinde bağlanan nafakanın bu olayın gerçekleştiği tarihten itibaren kendiliğinden kalkacağı hüküm altına alınmıştır.
Yoksulluk nafaka talebi, tarafların görülmekte olduğu boşanma dosyasından talep edilebilir. Boşanma davasında yoksulluk nafakası talep edildiği vakit görevli ve yetkili mahkeme boşanma davasının olduğu mahkemedir. Yoksulluk nafakasını boşanma davası sona erdikten sonra ayrı bir dava ile açmak isteyen davacı, boşanma davasının kesinleşme tarihinden itibaren 1 yıl içinde açmalıdır. Görevli mahkeme ise Aile Mahkemeleridir. Yer yönünden yetkili mahkeme ise nafaka alacaklısının yerleşim yeridir.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…