Esas No:2015/4359 Karar No:2012/6111 K. Tarihi:14.5.2012
Davacı vekili, müvekkilinin eşi M.H. davalıya trafik sigortalı aracı kullanırken meydana gelen tek taraflı kazada vefat ettiğini, desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek eş H. için ıslah ile artırılmış 22.308,62 TL, kızı M. için 8.818,37 TL ve oğlu V. için 8.628,01 TL olmak üzere 250,00 TL defin masrafının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesine talep etmiş, yargılama sırasında defin masrafı talebinden feragat etmiştir.
Davalı vekili, gerçek zarardan kusur oranında ve poliçe limitiyle sorumlu olduklarını savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, murisin meydana gelen kazada tam kusurlu olduğu, üçüncü kişi konumundaki davacıların destek zararından işletenin ve dolayısıyla davalı sigorta şirketinin sorumlu bulunduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, davacı H. için 8.623,01 TL, M. için 8.818,37 TL ve V. için 8.623,01 TL olmak üzere toplam 39.750,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, defin gideri talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerle, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen aktüerya bilirkişi raporunda belirtilen destek tazminatına ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davacıların, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, desteklenen yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılarda zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına (HGK’nın 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK’nın 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı ilamları uyarınca) göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı alınmasına 14.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…