09 Eki Mirastan Yoksunluk Nasıl Oluşur?
Mirastan Yoksunluk Nasıl Oluşur?
Mirastan mahrumiyet denildiğinde, mirasçı olabilme hakkına sahip bir kişinin, yasada sayılan sebeplerden biri ortaya çıktığında belirli bir miras bırakan açısından Miras Hukukuna ilişkin bir hak ya da talep ileri sürememesi anlamı çıkar. Mirastan mahrum yani yoksun olan kişi o murisın terekesi üzerinde hiçbir hak sahibi olamaz. Bu şekilde yasal mirasçılık, atanmış mirasçılık ve vasiyet alacaklısı olma hali sona erdiği gibi saklı paya ilişkin bir talep de bulunma hakkı da ortadan kalkar.
Yasada sayılan ve mirastan mahrum olmayı doğuran sebeplere bakıldığında, mirastan mahrumiyete yola açan davranış ya da eylemlerin murise karşı işlenmiş olması ve bu nedenle miras bırakan ile mahrumiyete sebep eylemleri gerçekleştiren mirasçı arasındaki duygusal bağın kopması ve o mirasçının mirastan hak iddia etmesinin murisin iradesine aykırılık oluşturacağının göz önüne alındığı görülür.
Miras hukukunda, mirastan yoksunluk yanında murisin herhangi bir mirasçısını yine yasada sayılan sebeplerle mirastan uzaklaştırabilmesi mümkündür. Ancak murisin mirasçıyı mirastan çıkarmaya ilişkin ölüme bağlı tasarrufunu yapma imkânı olmayan hallerde, fiil ve davranışları ile bu mirası hak etmeyen bir mirasçı, mirastan mahrumiyet kurumu ile yine o mirasa hak kazanamaz. Buna rağmen mirastan çıkarma ile mirastan mahrumiyet arasında benzerlikler kadar farklar da vardır. Mirastan çıkarma, ancak miras bırakanın yapacağı bir ölüme bağlı tasarrufla yani bir vasiyetname ile gerçekleştirilebilirken mirastan mahrumiyet yasa gereği kendiliğinden oluşur ve miras bırakanın bunun için vasiyetname ve ya sair bir tasarrufta bulunmasına gerek dahi yoktur. Mirastan mahrumiyetin sebebi gerçekleştiğinde buna yol açan eylemi gerçekleştiren mirasçı mirasa nail olamaz. Keza mirastan çıkartma yalnızca saklı paylı mirasçılar için söz konusu olabilirken, mirastan mahrumiyet saklı paylı olsun olmasın tüm yasal mirasçılar ile miras bırakan tarafından atanmış mirasçılar ve hatta miras bırakan tarafından kendisine vasiyet alacağı bırakılan vasiyet alacaklıları için söz konusu olur ve onları mirastan uzaklaştırır. Ancak eylemin miras bırakanın yanı sıra onun yakınlarına veya ailesine karşı işlenmesi halinde mirastan çıkartmanın şartları gerçekleşirken, mahrumiyet eylemin sadece miras bırakana karşı işlenmesi halinde ortaya çıkar.
Bu iki kavram arasındaki bir fark da af açısındandır. Yasada belirlenen sebeplerle mirastan mahrum olan bir mirasçı, miras bırakan tarafından af edildiğinde mirastan mahrumiyet ortadan kalkar.
Mirastan mahrumiyete yol açan eylemler, M.K. 578. Maddede sayılmıştır. Önemle belirtilmelidir ki bu maddede dört bent halinde sebep olarak sayılan ve mirasçının mirastan mahrumiyetine yol açan tüm eylemler mirasçı tarafından kasten ve hukuka aykırı olarak işlenmelidir. Bunlardan ilki, mirasçının kasten ve hukuka aykırı olarak murisi öldürmesi ya da öldürmeye teşebbüs etmesidir. Mirasçı kastla değilde ihmal ile murisi öldürdüğünde bu durum mirastan mahrumiyete sebep olmayacağı gibi kastı bulunsa dahi bu fiil hukuka aykırı değilse yine mirastan mahrum olmaz. Örneğin ayırt etme kudreti olmayan bir kişinin murisi öldürmeye teşebbüs etmesinde kasıt unsuru olmadığı için mirastan mahrumiyet sonucu doğurmaz. Yine murisin meşru müdafaa sonucu öldürülmesi de hukuka aykırılık söz konusu olmadığı için mahrumiyet sebebi olmaz. Mirastan mahrumiyetin oluşması için failin bir ceza mahkemesince mahkûm edilmesine gerek yoktur. Mirastan mahrumiyet için önemli olan fiilin gerçekleşmesidir. Murisi öldürmek ya da öldürmeye teşebbüs etmek konusunda mirasçıya yardımcı olanlar ya da bu konuda teşvik edenler de mirastan mahrum olurlar. İfade etmek gerekir ki miras bırakanı öldürmeye teşebbüs etmek aynı zamanda mirastan çıkartma sebebidir. Bir diğer mirastan mahrumiyet sebebi ise, kasten ve hukuka aykırı olarak murisi, sürekli şekilde ölüme bağlı tasarruf yapamayacak duruma getirmektir. Yani onun ölüm anına kadar vasiyetname ya da miras sözleşmesi gibi ölüme bağlı tasarruf yapabilme ehliyetini yok etmektir. Eğer fiil, murisi geçici bir süre için ölüme bağlı tasarruf yapma kudretinden yoksun bırakmış ve muris bir süre sonra tekrar ölüme bağlı tasarruf yapabilme ehliyetini kazanmışsa ve buna rağmen mirasçıyı mirastan çıkartmaya ilişkin bir vasiyetname yapmamışsa bu, o mirasçıyı affettiği anlamına gelir ve mirastan mahrumiyet oluşmaz. Mirastan mahrumiyeti oluşturan sebeplerden bir diğeri ise aldatma, zorlama veya korkutma yoluyla, miras bırakanın bir ölüme bağlı tasarruf yapmasını ya da onun bir ölüme bağlı tasarruftan dönmesini sağlamak veya engellemektir. Bu fiiller kendi içerisinde kendiliğinden kasten ve hukuka aykırılık kavramlarını içerir. Yine murisin bir ölüme bağlı tasarrufu, murisin yeniden yapamayacağı bir durum ve zamanda kasten ve hukuka aykırı olarak mirasçı tarafından ortadan kaldırılır veya bozulur ise mirastan mahrumiyet gerçekleşir. Örneğin, el yazılı vasiyetnamenin yakılarak ya da yırtılarak yok edilmesi ya da kaybedilmesi ya da el yazılı vasiyetnamenin şekil bakımından hükümsüz sayılmasına neden olacak şekilde önemli bir unsurunu keserek ya da üstünü, içeriğinin anlaşılmasını imkânsız kılacak şekilde çizmek. Yine bozmak ya da ortadan kaldırmak kasten ve hukuka aykırı olarak yapılmalıdır. Bilinmelidir ki, mirastan mahrumiyet için miras bırakanın yok edilen ya da bozulan ölüme bağlı tasarrufu yeniden yapmayacak durumda olması gerekir. Murisin ölümünden sonra vasiyetnamesinin yok edilmesi, bozulması ya da murisin ehliyetini kaybettikten sonra vasiyetnamesinin imha edilmesi mahrumiyet sebebidir.
Mirastan mahrum edilen mirasçı, miras açıldığı anda mirasçılık ya da vasiyet alacaklısı sıfatını kazanamaz. Miras bırakandan önce ölmüş gibi kabul edilir ve paylaşmaya katılamaz, eğer vasiyet alacaklısı ise mirasçılara karşı vasiyetin yerine getirilmesini isteyemez. Mirastan mahrumiyet yasa gereği kendiliğinden hüküm ifade ettiği için buna yönelik bir dava açılmasına gerek yoktur ancak mahrumiyetin varlığının saptanabilmesi için bir tespit davası açılır. Mahrumiyet, mirasçının, sadece kime karşı mahrumiyet gerektiren fiili işlemişse ona karşı mirasçılık sıfatını kaybetmesidir. Mahrumiyet, mirastan mahrum olan mirasçının alt soyunu yani onun çocuklarını ya da torunlarını etkilemez. Altsoy mirasın geçişindeki halefiyet kuralı gereği mahrum olan mirasçının yerini alır ve onun payına sahip olur. Mirastan mahrum olan kişi, miras bırakandan önce ölmüş gibi kabul edildiğinden mirasın paylaşılmasında hiç dikkate alınmaz ve eğer kendisinin ona halef olacak altsoyu yok ise miras aynı sıradaki diğer mirasçılar arasında paylaştırılır. Mahrum olan mirasçı, o zümredeki tek mirasçı ise miras, bir sonraki zümreye geçer. Mahrum olan kişi, atanmış mirasçı ya da vasiyet alacaklısı ise bunlar lehine yapılan kazandırmalar hükümsüz olur ve bunlar yasal mirasçılara ait olur.
Sorry, the comment form is closed at this time.