Kira sözleşmeleri tam iki tarafa borç yükleyen, sürekli, rızai ve ivazlı sözleşmeler olup TBK’da kapsamlı bir biçimde düzenlenmiştir ve kanun koyucu tarafından kanunun 299. Maddesinde tanımı yapılmıştır. Kanuna göre kira sözleşmesi kiraya veren tarafın bir şeyin kullanılmasının veya kullanmaya ek olarak yararlanılmasının kiracı tarafa bırakıldığı, kiracının da bunun karşılığında taraflar arası kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.

Kanundaki bu tanımlama; konut kirasını, çatılı işyeri kirasını ve ürün kirasını kapsamakla kalmayıp her türlü kira ilişkisini tanımlayacak bir tanımdır. Kanundaki bu tanımdan yola çıkacak olursak kira sözleşmelerini kullandırma borcu doğuran kira sözleşmeleri ve yararlandırma borcu doğuran kira sözleşmeleri olarak ikiye ayırmak mümkün olacaktır. Ayrıca kira sözleşmeleri yapıldıkları süre açısından da belirli süreli veya belirsiz süreli kira sözleşmesi olarak ikiye ayrılabilir.

Kira sözleşmesinde; bir şeyin kullanılmasını veya bu kullanılmaya ek olarak yararlanılmasını karşı tarafa bırakan kişi kiraya veren, buna karşılık olarak bir bedel ödeme borcu altına giren kişi ise kiracıdır. Kanundaki tanımlamadan da anlaşılacağı üzere bir şeyi kiraya veren kişi o şeyin maliki olmak zorunda değildir. Ancak kiracı olan kişinin kiraya verileni kullanabilmesi veya ondan yararlanabilmesi için zilyet olması yani o şeyi elinde bulundurması gerekmektedir.

Ayrıca belirtmek gerekir ki kira sözleşmesinin tarafları gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilir.

Kira sözleşmesi tarafların rızası ve birbirine uygun irade beyanı ile kurulur. Sözleşmenin geçerli olması için herhangi bir şekil şartı aranmamakla birlikte herhangi bir uyuşmazlık çıkması halinde ispat açısından kolaylık sağlayacağından yazılı şekilde kurulması tavsiye edilir.

Kira sözleşmeleri sürekli borç doğuran bir sözleşme olduğundan çeşitli sona erme sebepleri de Kanun’un kira sözleşmelerine ilişkin özel hükümlerinde düzenlenmiş olmakla birlikte ayrıca Kanun’un Genel Hükümler başlıklı kısmından da çıkarılabilecek bazı sona erme halleri mevcuttur.

  • Buraya tıklayarak diğer makale, örnek karar ve dilekçelerimize ulaşabilirsiniz
Fatih Üçgül

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

3 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

3 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

3 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

3 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

5 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

6 ay ago