29 Şub KADASTRO TESPİTLERİNİN İPTALİ İSTEMİ İLE İLGİLİ EMSAL KARAR
T.C. YARGITAY
20.Hukuk Dairesi
Esas: 2016/635
Karar: 2016/7543
Karar Tarihi: 28.06.2016
KADASTRO TESPİTLERİNİN İPTALİ İSTEMİ – KADASTRO TUTANAK ASLI DAVALI İSE DAVA DOSYASI DOSYA ARASINA ALINARAK TAŞINMAZ HAKKINDA BUNA GÖRE BİR KARAR VERİLMESİ GEREĞİ – HÜKMÜN BOZULMASI
ÖZET: Ayrıca, davacının … tarihli keşifte .. ada .. parseli dava etmediğini beyan ettiği, dosya içerisine .. ada .. parsel tutanağının getirtilmediği, iade kararlarımız ile kadastro tutanak aslının istendiği ve tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerince …beldesi, … mahallesinde .. ada .. parsel parsel numarası ile bir taşınmaz bulunmadığı bildirildiği, ancak gönderilen krokide ise .. ada .. parsel sayılı taşınmazın görüldüğü anlaşıldığından, mahkemece dava konusu yerde .. ada .. parsel bulunup bulunmadığı usûlüne uygun bir şekilde araştırılıp, var ise kadastro tutanak aslı davalı ise dava dosyası dosya arasına alınarak, taşınmaz hakkında buna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece, hükmün birinci fıkrasında .. ada .. sayılı parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi de yerinde değildir. Hükmün bozulması gerekmiştir.
(1086 S. K. m. 438)
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı …tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında, … ilçesi, … …,mah/köyü, 122 ada 1 parsel sayılı, 1093,69 m² yüzölçümlü olarak çalılık vasfı ile … adına, 142 ada 16 parsel sayılı 6128,73 m² yüzölçümlü olarak ham toprak vasfı ile … adına, 142 ada 17 parsel sayılı 2296,52 m² yüzölçümlü olarak ham toprak ve çalılık vasfı ile … adına, 142 ada 23 parsel sayılı 11.289,50 m² yüzölçümlü olarak ham toprak ve çalılık vasfı ile … adına, 142 ada 18 parsel sayılı 2578,95 m² yüzölçümlü olarak tarla vasfı ile davalı … adına, 142 ada 20 parsel sayılı 2671,77 m² yüzölçümlü olarak tarla vasfı ile davalılar …ve … ve dava dışı … adına, 142 ada 37 parsel sayılı m² yüzölçümlü olarak tarla vasfı ile davalı … adına, 142 ada 24 parsel sayılı 9870,57 m² yüzölçümlü olarak tarla vasfı ile davalı … adına, 142 ada 25 parsel sayılı 9977,22 m² yüzölçümlü olarak tarla vasfı ile davalı … adına, 142 ada 26 parsel sayılı 14293,77 m² yüzölçümlü olarak tarla vasfı ile davalı … adına, 142 ada 27 parsel sayılı 8342,59 m² yüzölçümlü olarak tarla vasfı ile davalı … adına, 142 ada 28 parsel sayılı 8143,08 m² yüzölçümlü olarak tarla vasfı ile davalı … adına, 142 ada 31 parsel sayılı 14541,25 m² yüzölçümlü olarak tarla vasfı ile davalı …… ve arkadaşları adına ve 136 ada 64 parsel sayılı 8342,59 m² yüzölçümlü olarak tarla vasfı ile davalı …ve arkadaşları adına komisyon kararı ile tespit edilmiştir.
Davacı …20/11/2008 havale tarihli dilekçesi ile tapu kaydına dayanarak taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile kendi adına tespit ve tescili istemiyle dava açmıştır. Birleştirilen dosya davacıları …ve arkadaşları tarafından tapu kaydına dayanarak 142 ada 25 ve 26 sayılı parsellere karşı açılan davada bu dava ile birleştirme kararı verilmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine, 142 ada 16, 17, 23, 24, 25, 26, 27, 28 ve 31, 122 ada 1 ve 19 sayılı parsellerin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, 136 ada 37 ve 64 sayılı parselleri yönelik davanın feragat nedeni ile reddine, parsellerin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, birleştirilen dosya davacısının davasının reddine, 145 ada 25 ve 26 sayılı parsellerin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, … mahallesinde 122 ada 17, 18 ve 20 sayılı parsellerin bulunmaması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı …tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılıp 22/10/2008 – 21/11/2008 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu vardır.
1) Davacı …’ın çekişmeli 142 ada 16,17, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 31 ve 122 ada 1 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları sonucunda çekişmeli taşınmazlara davacı dayanağı tapu kayıtlarının uymadığı, 142 ada 24, 25, 26, 27, 28 ve 31 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde davalı kişilerin zilyetliğinin bulunduğu ve 122 ada 1, 142 ada 16, 17 ve 23 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde zilyetlik bulunmadığı ve çalılık ve ham toprak olduğu belirlendiğine ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
2) Birleştirilen dosyada dava konusu yapılan taşınmazların ana dosyada zaten davalı olan 142 ada 25 ve 26 sayılı parseller olduğu halde, mahkemece birleştirilen dosya yönünden verilen kararda parsellerin ada numarasının “142” olarak yazılması gerekirken, maddi hataya dayalı olarak “145” sayısının yazılması doğru görülmemiş olup, kadastro mahkemesi hâkiminin doğru sicil oluşturma yükümlülüğü bulunduğundan, hükmün 3. bendinde bulunan “145 ada” ibaresinin kaldırılarak yerine “142 ada” ibaresinin yazılarak düzeltilmesi gerekmiştir.
3) Davacı …’ın çekişmeli 142 ada 18, 20 ve 37 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Davacı …’ın, dava dilekçesinde, çekişmeli taşınmazlar olarak 122 ada 18 ve 20 ve 136 ada 37 parsel numaralı taşınmazları yazarak dava açtığı, yapılan keşif sonrasında ise davacının sunduğu 01/12/2010 havale tarihli dilekçesinde, bu parsellerin ada numaralarını hatalı yazdığını, ancak, 18 ve 20 sayılı parsellerin ada numarasının gerçekte 142 olduğunu, temyiz dilekçesinde ise mevkideki yanlışlık nedeni ile 136 ada 37 sayılı parselden feragat ettiğini, 37 sayılı parselin de gerçekte ada numarasının yine 142 olduğunu ve 142 ada 37 sayılı parselden feragat etmediğini bildirdiği, ancak mahkemece 122 ada 18 ve 20 sayılı parseller yönünden bu ada numarasında 18 ve 20 sayılı parseller bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına ve 136 ada 37 sayılı parsel yönünden ise feragat bulunduğu gerekçesiyle gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, dairemizce iade kararları ile dosya arasına alınan kadastro tutanaklarından, 142 ada 18 ve 37 sayılı parsel tespit maliklerinin ve 20 parselin kadastro tespit maliklerinden …ve …’ın davalılar arasında yer aldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece; davacının dava açmak istediği taşınmazların 122 ada 18 ve 20 ve 136 ada 37 parseller olmayıp, gerçekte 142 ada 18, 20 ve 37 parseller olduğu, bu durumun maddi yazım hatasından kaynaklandığı, yukarıda açıklandığı üzere dava edilmek istenen parsellerden 142 ada 18 ve 20 parsellerin tespit maliklerinin ve 142 ada 37 parsel tespit maliklerinden iki kişinin de, dava dilekçesinde davalı olarak yer aldığı dolayısıyla davacının davayı tespit maliklerine yönelttiği anlaşıldığından, çekişmeli 142 ada 18, 20 ve 37 parsellerin davalı olduğu ve 136 ada 37 parsel de davalı olmadığından hakkında geçerli bir feragat bulunmadığı kabul edilerek, 142 ada 37 parsel tespit maliklerinden dava dışı …ve …da davaya dahil edilip delilleri sorulup toplandıktan sonra tarafların bildirecekleri deliller toplanıp, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi ve 136 ada 37 parsel sayılı taşınmaz da davalı olmadığından tutanak aslının olağan yollardan kesinleştirilmek üzere tapu müdürlüğüne gönderilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca, davacının 08/11/2010 tarihli keşifte 122 ada 19 parseli dava etmediğini beyan ettiği, dosya içerisine 122 ada 19 parsel tutanağının getirtilmediği, iade kararlarımız ile kadastro tutanak aslının istendiği ve tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerince …beldesi, … mahallesinde 122 ada 19 parsel parsel numarası ile bir taşınmaz bulunmadığı bildirildiği, ancak gönderilen krokide ise 122 ada 19 parsel sayılı taşınmazın görüldüğü anlaşıldığından, mahkemece dava konusu yerde 122 ada 19 parsel bulunup bulunmadığı usulüne uygun bir şekilde araştırılıp, var ise kadastro tutanak aslı davalı ise dava dosyası dosya arasına alınarak, taşınmaz hakkında buna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece, hükmün birinci fıkrasında 122 ada 19 sayılı parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi de yerinde değildir.
Sonuç: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı …’ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının 142 ada 16, 17, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 31 ve 122 ada 1 sayılı parseller yönünden reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün bu parseller yönünden ONANMASINA,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle hükmün 3. bendinde bulunan “145 ada” ibaresinin kaldırılarak yerine “142 ada” ibaresinin yazılarak düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA,
3) Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle; davacı …’ın temyiz itirazlarının 142 ada 18, 20 ve 37 ve 122 ada 19 sayılı parseller yönünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 28.06.2016 günü oy birliği ile, karar verildi.
Sorry, the comment form is closed at this time.