31 Eki İsim Değiştirme- Kişinin Başka İsimle Tanınması
T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/9929
K. 2011/12617
T. 12.12.2011
• VELAYET ALTINDAKİ ÇOCUĞUN ADININ DERSİM OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ TALEBİ ( Davacının Kızının Bu İsimle Tanındığını İddia Ettiği – Haklı Nedene Dayandığından Talebin Kabul Edileceği )
• ADIN DEĞİŞTİRİLMESİ TALEBİ ( Davacının Velayeti Altında Olan Çocuğunun Dersim Adıyla Tanındığını Belirttiği – Talep Haklı Nedene Dayandığından Kabulü Gereği )
4721/m.27
ÖZET: Davacılar dava dilekçesinde, velayetleri altındaki kızlarının “Dersim” adı ile tanındığını ileri sürerek nüfus kütüğünde yazılı “Dilan” adının “Dersim” olarak değiştirilmesini istemişlerdir. Kişi, haklı nedenlere dayanarak adının değiştirilmesini hakimden isteyebilir. Davacıların kızlarının “Dersim” adı ile tanındığı dosya içeriğinden anlaşıldığına göre, adının değiştirilmesi için haklı nedeni bulunduğundan istemin kabulü gerekir.
DAVA : Davacılar dava dilekçesinde, kızlarının Dilan olan adının Dersim olarak düzeltilmesini istemişlerdir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacılar dava dilekçesinde, velayetleri altındaki kızlarının “Dersim” adı ile tanındığını ileri sürerek nüfus kütüğünde yazılı “Dilan” adının “Dersim” olarak değiştirilmesini istemişlerdir.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 27 nci maddesi hükmü uyarınca kişi, haklı nedenlere dayanarak adının değiştirilmesini hakimden isteyebilir, Yargıtay uygulamalarında Kanunun buyurucu hükümlerine aykırı olmamak koşuluyla bir kişi çevresinde tanındığı adını kullanabilir ve bu adla nüfusa tescilini isteyebilir. Somut olayda davacıların kızlarının “Dersim” adı ile tanındığı dosya içeriğinden anlaşıldığına göre, adının değiştirilmesi için haklı nedeni bulunduğundan istemin kabulü gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 12.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sorry, the comment form is closed at this time.