08 Eyl Hukuka Aykırı Elde Edilen Delillerin Değerlendirilmesi
Ceza yargılamasında maddi gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla, suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve ortada bir suç var ise failin kim olduğu araştırılmaktadır. Ancak yargılama yapılırken yapılan araştırma ve soruşturma sınırsız değildir. Maddi gerçeğe, sanığın kişisel değerleri ile toplumsal değerler korunarak, hukuk kuralları içinde ulaşılmaya çalışılmalıdır.
Ceza muhakemesinde “delil serbestliği” ilkesi geçerlidir. Bu ilke, hukuka uygun olmak koşuluyla, hakimin delilleri serbestçe değerlendirmesini ifade etmektedir. Hukuka uygun elde edilen deliller serbestçe değerlendirilirken, hukuka aykırı yoldan elde edilen delillerin değerlendirilmesi bakımından Anayasa’da ve Ceza Muhakemesi Kanununda çeşitli sınırlamalar getirilmiştir.
Ceza Muhakemesi Kanununun 217. Maddesinin 2. Fıkrasında “Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.” şeklinde hüküm kurularak, yüklenen suçun yalnızca hukuka uygun bir şekilde elde edilen delillerle ispat edileceği düzenlenmiştir.
Anayasanın 38. Maddesinde bulunan “Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez.” şeklindeki düzenlemeyle de kanuna aykırı delillerin değerlendirmeye alınmayacağı ifade edilmiştir.
Sorry, the comment form is closed at this time.