13 Nis Hükmün Tavzihi ve Tahsisi
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Hükmün Tashihi ve Tavzihi başlıklı 304. maddesi;
MADDE 304 – (1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.
(2) Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir Tavzih müessesi ise, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 305 ve devamı maddelerinde düzenleme altına alınmıştır.
MADDE 305- (1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.
(2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.
6100 sayılı HMK’nın 305. maddesinin birinci fıkrasına göre tavzihin anlamı, hükmün yeterince açık bulunmaması, infazında tereddüt bulunması veya birbiriyle çelişkili fıkralar içermesi halinde mümkündür. İkinci fıkra da ise tavzih yoluyla hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Temyiz yoluyla incelenmesi mümkün olan bir husus hakkında yeniden yargılama neticesiyle tavzih yolu ile düzeltilemez. Tavzih, sadece hüküm fıkrası hakkında söz konusu olmaktadır. Bu nedenle, hükmün gerekçesinin açıklanması için tavzih yoluna başvurulamaz. Ancak, hüküm fıkrası ile gerekçe arasında bir tereddüt bulunduğu takdirde, bu çelişkinin giderilmesi için tavzih yoluna başvurulabilinmektedir. Bilhassa, Yargıtay kararları hakkında da tavzih yoluna başvurulabilmesi mümkündür. Burada, tavzih yoluna başvurabilmek için hükmün kesinleşmesi gerekmemektedir. Kesinleşmemiş olan kararlar için de hükmün icrasına (yerine getirilmesine) kadar tavzih istenebilmektedir. Önemle belirtilmelidir ki, tavzih talebinde bulunulmakla temyiz süresinin durması söz konusu olmamaktadır. İlamın icraya konmasından sonra da, ilam tamamen icra edilinceye kadar hükmün tavzihinin istenilmesi mümkündür. Hüküm ancak onu vermiş olan mahkemece tavzih edilir bu nedenle icra müdürlüklerinin tavzih hakkı yoktur. Hakim, tavzih yolu ile hükümde unutulan talepler hakkında karar verip bunu hükme ekleyemez. Bunun gibi hüküm verirken unutmuş olduğu vekalet ücreti veya faiz hakkında tavzih yolu ile bir karar verip bunu hükmüne ekleyemez. Aynı şekilde kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki de tavzih yolu ile giderilemez.
Sorry, the comment form is closed at this time.