ANTALYA NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ’NE
TALEP EDEN :A….. B….. (T.C.:…………….)
ADRES
VEKİLİ :Avukat …………….
ADRES
DAVALI :C….. B….. (T.C.:……………)
ADRES
TALEP KONUSU :Dava dilekçemizin sunulmasından ibarettir.
AÇIKLAMALARIMIZ
Müvekkil A….. B…. ile davalı C….. B…., 01.01.2000 yılında evlenmişlerdir (EK-1) ve bu evliliklerinden X ve Y isimli müşterek çocukları (nüfus kayıt örnekleri ektedir EK-2) bulunmaktadır.
Davalı ile müvekkil arasında evliliklerin hemen başından itibaren zaman zaman baş gösteren ve hepsi davalının kusurlu davranışlarından kaynaklanan sorunlar yaşanmış, ancak yaşanan bu sorunlar son yıllarda daha da sık yaşanır hale gelmiştir. Davalı yan, evlilikleri boyunca devamlı olarak yok yere sorunlar çıkarmış, hem davacı müvekkil hem de ailesine karşı saygısız, sevgisiz ve ilgisiz tavırlar sergilemiştir.
Müşterek çocuklar doğduktan sonra da davalının tavırlarında hiçbir düzelme olmamış; aksine daha da kötüye gitmiştir. Davalı müşterek çocuklara karşı ilgi göstermemiş; ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmamıştır. Hem müşterek çocuklara hem de müvekkile karşı kötü tavır takınmıştır.
Müvekkil işbu dilekçe ekinde sunmuş olduğumuz SGK kayıtlarından (EK-3) da görüldüğü üzere … yıldır …’de çalışmakta olup evlilik birliğinin geçimini sağlamaktadır. Davalı ise evliliklerinin ilk yıllarında geçici işlerde çalışmış; daha sonrasında çalışmayı bırakmıştır. Davalının sabit bir geliri olmayıp, evin geçinmesine, çocukların ihtiyaçlarına ve hatta kendi geçimine dahi bir katkısı yoktur; müvekkilin eline bakmaktadır.
Davalı tarafın aile birliğine hiçbir maddi katkısı olmamasının yanında son … yıldır süregelen kumar ve bahis alışkanlığı ile aile bütçesine de zarar vermektedir. Adeta müvekkilden harçlık alan davalı çeşitli türlerde kumar ve bahisler oynamaktadır. Davalının başlarda eğlencesine oynadığı bu bahisler zamanla bir bağımlılık haline dönüşmüştür. Bu bağımlılığı aileye ekonomik olduğu gibi manevi olarak da aileye büyük zararlar vermektedir.
Davalı bahis oynayarak kaybettiğinde depresif bir ruh haline bürünerek hem müvekkile hem de müşterek çocuklara kötü davranmaktadır. Kazandığı zamanlarda ise eline geçen bütün parayı dışarda arkadaşlarıyla eğlenerek ve alkol alarak gece hayatında tüketmektedir. Defalarca geceleri eve sarhoş gelen davalı, ailesini komşulara ve çevresine karşı küçük düşürmektedir. Dosyaya sunduğumuz komşuların tanıklığı da davalının eve sarhoş geldiği gecelerin en büyük ispatıdır.
Davalı, ../../…. Tarihinde ….’de kumar oynarken polis baskınıyla gözaltına alınmıştır(EK-4). Davalı, müvekkil ve ailesinin başını öne eğmelerine sebebiyet vermekte; yaptığı olumsuz davranışlarla küçük yaştaki müşterek çocuklara kötü örnek olmaktadır.
Müvekkil artık bu evliliğin devam etmesinden tüm umudunu yitirmiştir. Davalının kötü alışkanlıkları, çalışmaması; aile birliğine hiçbir katkısı olmadığı gibi hem maddi hem de manevi olarak zararının dokunması artık canına tak etmiştir. Davalı, davacıya ve müşterek çocuklara hiçbir zaman sevgi ve ilgi göstermemiştir. Davacı kendi evinde ne sevildiğini ne de kendisi ve evlatları için bir yuva olduğunu hissedebilmiştir. Bu noktada davalı evliliğin bitmesinde ağır kusurludur. Davacı hem maddi hem de manevi tazminat istemeye hak kazanmıştır. Şöyle ki:
Türk Medeni Kanunu’nun 174/1 maddesine göre: “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.” Öncelikle açıklamak gerekir ki,
Davalı açıklamalarımızda da sabit olduğu üzere ağır kusurludur ve davacı müvekkilin hiçbir kusuru bulunmamaktadır. Davacının boşanmayla düzeni tamamen bozulmakta ve zarar uğramaktadır. Ancak bu evliliğin de sürdürülebilir bir yanı kalmamış; taraflar için çekilmez, devam edemez hale gelmiştir. Bu da tamamen davalı tarafın haysiyetsiz davranışları sebebiyle gerçekleşmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun 174/2 maddesine göre: “Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir”
Davacı müvekkil davalının alkol ve kumar/bahis bağımlılıklarıyla mücadele etmesi için her ne kadar davalıyı teşvik etmişse de davalının bu noktada bir çabası olmamıştır. Davalının bağımlılıkları aile birliğine zarar vermekte, aileyi ekonomik olarak sıkıntılara düşürmekte ve aileyi çevrelerine karşı küçük düşürmektedir. Müvekkil tüm bu mücadelelerin arasında manevi olarak büyük sıkıntılarla tek başına mücadele etmek zorunda bırakılmıştır. Davalı hiçbir zaman müvekkilin yanında olmamış aksine yaşadığı tüm sıkıntıların acısını müvekkilden çıkarmaya çalışmış, ona kötü davranmış ve psikolojik şiddet uygulamıştır. Müvekkilin manevi tazminat isteyebilmesi için kanunun aradığı tüm şartlar gerçekleşmiş olup; yaşadığı acıların tazminini istemek müvekkile tanınmış bir haktır.
Bununla birlikte, müşterek çocuklar çok küçük yaşta olup, okudukları okullar ve davalının haysiyetsiz yaşam tarzı düşünüldüğünde, davacı müvekkil yanında kalmaları menfaatlerine olacaktır. İlaveten davalı tarafın bağımlılıklarının bulunması, hem kendisine hem de çocuklarına ilgisiz, alakasız davranması noktasında, müşterek çocukların davacı müvekkilin yanında daha sağlıklı bir yaşam sürecekleri, eğitimlerinin aksamayacağı, mutlu ve sıcak bir aile ortamı bulacakları açıktır.
Bu sebeple, bu süreçte davacı müvekkil yanında bulunan küçük yaştaki müşterek çocukların velayetlerinin davacı müvekkile verilmesini ve dava sürecinde davacı müvekkil lehine geçici velayet ilişkisi kurulmasını talep ederiz.
HUKUKİ NEDENLER : HMK, TMK, Av. Kan. Ve ilgili sair mevzuat
DELİLLER : Nüfus kayıtları, yerleşim yeri belgeleri, SGK kayıtları, Mesaj ve fotoğraf çıktıları, bilirkişi raporu, tanık, keşif, yemin ve sair delail.
Karşı tarafça sunulan/sunulacak delillere karşı delil sunma hakkımızı saklı tutmaktayız
SONUÇ VE TALEP : Yukarıda açıklanan ve Sayın Mahkemenizce re ’sen dikkate alınacak nedenlerle
1-Haklı davamızın ve tüm taleplerimizin KABULÜNE,
2-Tarafların DAVALININ HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRMESİ SEBEBİYLE BOŞANMALARINA,
3-Küçük yaştaki müşterek çocukların velayetlerinin davacı müvekkile verilmesine ve dava sürecinde davacı müvekkil lehine geçici velayet verilmesine,
4-Müşterek çocukların iaşesi için her biri lehine dava süresinde tedbir nafakası ve davadan sonra gerekçeli karar ile aylık TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, bu bedelin gelecek yıllarda Devlet İstatistik Enstitüsünce veyahut ilgili kurumca belirlenen Üretici Fiyat Endeksi artış oranında artırılmasına karar verilmesine,
5-Davalı tarafın kusurlu davranışları ile müvekkilimde maddi ve manevi zarara sebep olması sebebiyle, (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla ŞİMDİLİK) 000,00 TL maddi, 000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile davalıdan alınarak müvekkilime verilmesine,
6-Boşanmadan sonra yoksulluk nafakasına dönüştürülmek üzere 000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine,
7-Her türlü yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini vekaleten talep ederiz.17.02.2022
Davacı Vekili
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…