26 Eki ESER SÖZLEŞMESİ İLİŞKİSİNDEN DOĞAN GECİKME CEZASI ALACAĞININ TAHSİLİ DAVASI – DAVACI TARAFIN ISLAHLA FAİZ TALEP ETMESİ YASAL OLARAK MÜMKÜN OLMASI – AKSİNE DÜŞÜNCELERLE FAİZ TALEBİNİN REDDEDİLMESİNİN İSABETSİZLİĞİ
T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi
Esas: 2016/1046
Karar: 2016/3719
Karar Tarihi: 28.06.2016
ESER SÖZLEŞMESİ İLİŞKİSİNDEN DOĞAN GECİKME CEZASI ALACAĞININ TAHSİLİ DAVASI – DAVACI TARAFIN ISLAHLA FAİZ TALEP ETMESİ YASAL OLARAK MÜMKÜN OLMASI – AKSİNE DÜŞÜNCELERLE FAİZ TALEBİNİN REDDEDİLMESİNİN İSABETSİZLİĞİ – HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASI
ÖZET: Somut olaya gelince davanın başlangıcında faiz talep etmeyen davacı taraf ileri ki aşamalarda, tahkikat sona erinceye kadar bir defa bu yola başvurmak kaydıyla faiz talep edebilecektir. Bu nedenle davacı tarafın ıslahla faiz talep etmesi yasal olarak mümkün görülmeli ve kabul edilmelidir. Aksine düşüncelerle faiz talebinin reddedilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmişse de düşülen bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılması gerektirmediğinden, hükmün HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
(6100 S. K. m. 176, 181, 182)
Dava ve Karar: Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, eser sözleşmesi ilişkisinden doğan gecikme cezası alacağının tahsili davasıdır. Davacı … iş sahibi, davalı şirket ise yüklenicidir. Davacı iş sahibi belediye vekili, davalı şirket ile davacı … arasında davacının maliki olduğu binanın projesine uygun şekilde iş merkezi olarak düzenlenmesi konusunda sözleşme imzalandığını ve davalının taahhütlerini yerine getirmediğini ve gecikmenin sözkonusu olduğunu aralarında imzalanan sözleşme gereğince gecikme cezası ödenmesi gerektiğini belirterek alacak talep etmiş, davalı yüklenici şirket vekili ise, davacı belediyeye ait binanın iş merkezi olarak düzenlenmesi için kiraya verildiğini, sözleşmenin binanın tamamını kapsadığını ve açılan davanın yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince yasal süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı 19.09.2012 tarihli dilekçesi ıslah dilekçesi ile 1.000,00 TL olan talebini 88.150,00 TL ye çıkararak talebini artırdığı gibi aynı zamanda tüm bedele dava tarihinden itibaren faiz talep etmiştir.
Islah müessesi 6100 sayılı HMK’nın 176 ila 182. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Islah, taraflardan birisinin yapmış olduğu bir usul işleminin tamamen veya kısmen düzeltilmesine denir (HMK 176/1). Dava, davacı tarafından HMK’nın 180. maddesi uyarınca tamamen ıslah edilebileceği gibi, taraflarca HMK’nın 181. maddesi uyarınca kısmen de ıslah edilebilir. Davanın tamamen ıslah yoluna dava dilekçesinden itibaren bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması için başvurulur. Davadaki talep kısmının değiştirilmesi de davanın tamamen ıslahı mahiyetindedir. Kısmi ıslahta ise, taraf belli bir usul işlemini ıslah etmektedir. Davadaki talep kısmının artırılması ise davanın kısmen ıslahı mahiyetindedir. Gerek davanın tümden ıslahı gerekse kısmi olarak ıslahı tahkikatın sona ermesine kadar (HMK 177/1) ve bir defa yapılabilir (HMK 176/2).
Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince davanın başlangıcında faiz talep etmeyen davacı taraf ileri ki aşamalarda, tahkikat sona erinceye kadar bir defa bu yola başvurmak kaydıyla faiz talep edebilecektir. Bu nedenle davacı tarafın ıslahla faiz talep etmesi yasal olarak mümkün görülmeli ve kabul edilmelidir. Aksine düşüncelerle faiz talebinin reddedilmesi doğru olmamıştır.
Kararın bu nedenle bozulması gerekmişse de düşülen bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılması gerektirmediğinden, hükmün HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
Sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle hükmün 1. bendinde yer alan “…dava dilekçesinde talep 1.000,00 TL, ıslah dilekçesi ile talep edilen 87.150,00 TL olmak üzere toplam 88.150,00 TL cezai şart alacağının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” cümlesinin karardan çıkarılmasına, “dava dilekçesinde talep 1.000,00 TL, ıslah dilekçesi ile talep edilen 87.150,00 TL olmak üzere toplam 88.150,00 TL cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” cümlesinin karara eklenmesine, kararın değişik bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 28.06.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sorry, the comment form is closed at this time.