26 Eyl DELİLLERİN TAKDİRİNDE BİR İSABETSİZLİK BULUNMADIĞI – DAVALI VEKİLİ FERİ MÜDAHİL VEKİLİNİN BÜTÜN TEMYİZ İTİRAZLARININ YERİNDE OLMADIĞI –
T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2015/11329
Karar: 2016/6923
Karar Tarihi: 22.06.2016
TAZMİNAT DAVASI – DELİLLERİN TAKDİRİNDE BİR İSABETSİZLİK BULUNMADIĞI – DAVALI VEKİLİ FERİ MÜDAHİL VEKİLİNİN BÜTÜN TEMYİZ İTİRAZLARININ YERİNDE OLMADIĞI – HÜKMÜN ONANMASI
ÖZET: Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekili, fer’i müdahil vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde olmadığından hükmün onanması gerekmiştir.
(6100 S. K. Geç. m. 3) (3095 S. K. m. 4)
Dava ve Karar: Taraflar arasında görülen davada … .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02/06/2015 tarih ve 2015/315-2015/399 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili, fer’i müdahil vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyanın incelenmesinde duruşma için gerekli tebligat giderinin yatırılmamış olması nedeniyle 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK’nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkilleri … … ve … … ile müvekkillerinin miras bırakanı … …’ın davalı bankaya devrinden önce … A.Ş’nin … Şubesi’ne DM cinsinden mevduat hesabı açtırdıklarını, müvekkillerinin yatırdıkları paranın henüz vadesi gelmeden 21.12.1999 tarihinde … A.Ş. yönetimine BDDK tarafından el konularak yönetiminin …’ye devredildiğini, anılan bankanın daha sonra … AŞ ile birleştirildiğini, … ‘ın da davalı … Bank’a satıldığını, yapılan araştırmada müvekkillerinin bankaya yatırmış oldukları mevduatların … A.Ş. yönetimi tarafından …’de paravan olarak kurulan dava dışı … Off Shore Ltd. adlı paravan bir bankanın hesabına aktarıldığını, müvekkillerinin bankalara olan güveni kötüye kullanılarak ve iradeleri sakatlanarak havale talimatı imzalatıldığını, bu şekilde toplanan paraların … A.Ş. yönetimi tarafından grup şirketlerine ve hayali şirketlere usulsüz kredi vermek suretiyle tüketildiğinin tespit edildiğini, müvekkillerinin mevduatlarının off shore mevduatın sigorta kapsamı dışında olduğu gerekçesiyle ödenmediğini, kıyı bankası ile işbirliği içinde mevduat sahiplerini ve müvekkillerini dolandıran davalı bankanın müvekkillerinin uğradığı zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, müvekkilleri … … ve … … tarafından yatırılan 109.937 DM mevduat alacağı ile … … tarafından yatırılan 28.560 DM mevduat alacağının davalı bankadan paranın bankaya yattığı tarihten vade sonuna kadar akdi faizleri, vade sonundan ödeme tarihine kadar ise akdi faizden az olmamak üzere işleyecek temerrüt faizleri ile tahsili ile müvekkilleri … … ve … … ile muris …’nün mirasçıları olan müvekkillerine miras payları oranında ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ve ihbar olunan … vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçirilmiş olduğunu ve davanın esas yönünden de yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 14.602,50 EURO (28.560,00 DEM) asıl alacağın 10/12/1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi gereğince işletilecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak muris … …’a ait … 1 Sulh Hukuk Mahkemesi 2009/846 E, 868 K sayılı veraset ilamı ile … … mirasçısı olan … … …’a ait … 2 Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/196 E, 151 K. sayılı veraset ilamındaki miras payları dikkate alınmak suretiyle; 4/12 payının davacı … …’a, 4/12 payının davacı … …’a 1/12 payının davacı … … … (…)’ e, 3/12 payının davacı … …’a verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili, fer’i müdahil vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekili, fer’i müdahil vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekili, fer’i müdahil vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fer’i müdahil …’den harç alınmasına yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 22.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sorry, the comment form is closed at this time.