Yargı Kararları

Çek İptali- Yargıtay Kararı

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/5892
Karar: 2005/3009
Karar Tarihi: 29.03.2005

ÖZET: Davacı, çek keşidecisi olup, açılan çek iptali davasının reddi gerekir.

(6762 S. K. m. 669, 730)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Aydın Asliye 1. Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15.12.2003 tarih ve 2003/578 – 2003/1387 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deyiş C. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkilinin hamiline yazdığı çeki 5.000.000.000.-TL bedel yazmak suretiyle Sedat Ö.’e verilmek üzere hazırladığını ancak kaybettiğini, çekin ibrazı halinde zarara uğrayacağını ileri sürerek, çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davaya müdahil olarak katılan vekili, müvekkilinin davaya konu çekin hamili olduğunu, ciro yoluyla kendisine geçtiğini davacı ile hiçbir hukuki ilişkisi bulunmadığından iyiniyetli hamil olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, iddia, müdahale dilekçesi ve toplanan kanıtlara göre, dava konusu çekin hamiline keşide edildiği, ciro ile müdahile geçtiği, kaybolma iddiası hakkında hiçbir geçerli delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Türk Ticaret Kanunu’nun 730/20 nci maddesi yollaması ile aynı kanun’un 669 ncu maddesi ve devamı maddelerine göre açılacak olan zayi nedeniyle çek iptali davalarının, işin niteliği ve meydana getireceği hukuki sonuçlar itibariyle hasımsız açılması gerektiği gibi, bu davada çekin ziyaı nedeniyle iptal davası açma hakkı lehdar ve hamile tanınmış bir hak olup, keşidecinin bu yasal hükümlere dayanarak iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır.

Somut olayda davacı, çek keşidecisi olup, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda, açılan çek iptali davasının reddi gerekirken farklı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, H.U.M.K. nun 438/son maddesi uyarınca mahkeme gerekçesinin değiştirilerek sonucu itibariyle doğru olan hükmün açıklanan gerekçelerle onanması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün açıklanan gerekçeler ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.10 YTL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 29.03.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Alanya Lawyer

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

3 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

3 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

3 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

4 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

6 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

6 ay ago