Yargı Kararları

avukatın baroya şikayet edilmesi örtülü azildir

 

 

 

 

13. Hukuk Dairesi         2015/24960 E.  ,  2017/12297 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı avukata verdiği vekaletnameye istinaden alacaklısı olduğu yedi adet senet için icra takibi başlatıldığını, dosyaların açılış masraflarını ile birlikte … 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/5215 E. sayılı dosya için alınan ihtiyati haciz kararı gereğince 1.750,00 TL teminat bedeli, … 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/6906 E. sayılı dosya için alınan ihtiyati haciz kararı gereğince 6.675,00 TL teminat bedelini elden verdiğini, teminat bedellerinin geri alındığını ancak kendisine iade edilmediğini, … 1. İcra Müdürlüğü’nün 2008/981 E. sayılı dosyasından 13.02.2009 tarihinde tahsil edilen 500,00 TL’nın da kendisine verilmediğini, dosyanın kapandığını borçludan öğrendiğini, bu durum kendisine söylenildiğinde ibraname hazırlayarak imzalatmak istediğini ancak kabul etmediğini, bunun üzerine davalıyı … Barosuna şikayet ettiğini ve hakkında disiplin soruşturması başlatıldığını, şikayetten sonra davalının tüm dosyalardan çekilmesine rağmen yapılan ödeme ve teminat masraflarının verilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla davalı avukata yapılan ödemeler ve iade edilmeyen teminat bedeli toplamı olan 8.925,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, takip dosyalarına masraflar yaptığını, davacının icra dosyalarından bir tanesinden kendisinin haberi olmadan tahsilat yapıp haber vermeden feragat ettiğini, … 1. İcra Müdürlüğünün 2009/5215 E. sayılı dosyasında satış işlemleri dahi yapılmış olmasına rağmen vekalet ücretinin ödenmediğini, kendisinden habersiz olarak feragat edilmesi ve satış işlemi yapılan dosyada vekalet ücretinin ödenmemesi nedeniyle vekil olarak alacakların güvence altına alınması için hapis hakkının kullanıldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı avukatın tahsilat yapılan ve kapanan takip dosyasında ödeme yapıldığını dosyanın borçlusundan öğrendiğini ve bu durumun davalıya bildirilip yapılan tahsilat bedeli ve teminat bedellerinin iadesi talep edildiğinde kendisine ibraname imzalatılmak istendiğinde kabul edilmeyerek davalı avukatı baroya şikayet etmesi sonucunda dosyalardan el çekmesi nedeniyle ödenmeyen tahsilat ve teminat bedellerinin iadesi amacıyla eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, davacının kendisinden habersiz olarak takip dosyalarından bir tanesinde tahsilat yapıp feragat etmesi, takip dosyasına kendisi tarafından yapılan masraflar ve satış işlemi yapılan bir başka icra dosyasından doğan vekalet ücretinin ödenmediği gerekçesiyle hapis hakkının kullandığı yönünde savunmada bulunmuş, mahkemece, iadesi gereken bedel üzerinde davacının hapis hakkı bulunduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı davalıyı baroya şikayet etmekle örtülü olarak azletmiş olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece her ne kadar bilirkişi raporuna hükme esas alınarak karar verilmiş ise de, bilirkişi raporu denetime elverişli olmayıp soyut gerekçe ile rapor hazırlanmıştır. Bu durumda mahkemece yeni bir bilirkişi raporu alınarak davalının usulüne uygun hapis hakkını kullanıp kullanmadığı da değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken gerekçesiz olarak hazırlanan bilirkişi raporuna dayanılarak davacının hapis hakkını kullandığından bahisle davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Buraya tıklayarak diğer makale, örnek karar ve dilekçelerimize ulaşabilirsiniz.

Fatih Üçgül

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

3 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

3 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

3 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

4 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

6 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

6 ay ago