13 Haz Artık Değere Katılma Alacağı Davası
Artık Değere Katılma Alacağı Davası
Bu davanın hukuksal dayanağını 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun edinilmiş mallara katılma rejimi düzenleyen maddeleri(m.
218-241), özelliklede 231-236. maddeleri ve Yargıtay kararları oluşturmaktadır. Mal rejimi sözleşmesi ile edinilmiş mallara katılma rejimini
seçmiş veya mal rejimi sözleşmesi yapmadıkları için kanun uyarınca
(TMK m. 202) bu rejimi seçtikleri kabul edilen eşlerin veya onların yasal mirasçılarının mal rejimi sona erdiğinde birbirlerinden talep edebilecekleri kişisel hakka dayalı para alacağına yönelik bir davadır.
Bu davayı “katkı payı” alacağı davası ve “değer artış payı “alacağı davasından ayıran en önemli özellik; taraflardan birinin diğerine
ait bir mala yada malvarlığına katkıda bulunduğunu kanıtlama yükü
altında bulunmamasıdır. Yasa koyucu bu mal rejiminde eşlere sahip
oldukları bazı mallarla (TMK m. 219) ilgili karşılıklı olarak kişisel hakka dayalı para alacağını ileri sürme hakkı tanımıştır. Bunun için somut
bir katkının kanıtlanması gerekmemektedir. Mal rejimi sona erdiğinde; eşlerden her biri veya mirasçıları diğer eş veya onun mirasçılarından davalıya ait “artık değer”in (TMK m. 231) kural olarak yarısını
“artık değere katılma alacağı” olarak isteyebilirler. TMK 231. maddede
artık değerin bulunacağı edinilmiş mallar, 219. maddede açıklanmıştır. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya
personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı
ödemelerle (örneğin emekli ikramiyesi gibi), çalışma gücünün kaybı
nedeni ile ödenen tazminatlar; kanunumuzda “edinilmiş mallar” arasında sayılmış ise de(TMK m. 219) bunların tamamının edinilmiş mal
olmadığı, bir kısmının kişisel mal olduğu, bu ayırma işleminin nasıl
yapılacağı 228. maddede açıklanmıştır.
Sorry, the comment form is closed at this time.