08 Haz Alacak Davasında Davada Talep Edilen Miktar Ve Uyuşmazlıkta Çözüm Yeri
T.C. YARGITAY
13. Hukuk Dairesi Esas No :2016/10627
Karar No : 2018/3284
Karar Tarihi : 19.03.2018
ALACAK DAVASI – DAVADA TALEP EDİLEN MİKTAR GÖZETİLDİĞİNDE
UYUŞMAZLIĞIN ÇÖZÜM YERİNİN TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİNİN
DEĞİL TÜKETİCİ MAHKEMELERİ OLDUĞU – DAVANIN ESASI
İNCELENEREK SONUCUNA GÖRE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ
ÖZET: Her ne kadar, mahkemece 6502 sayılı Yasa’nın 68.maddesi gereğince, dava şartı
yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de; 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı
Yasa’nın davanın açıldığı tarihte (26.05.2014) yürürlükte olmadığı, davada 4077 sayılı yasa
hükümlerinin uygulanması gerektiği, buna göre; davada talep edilen miktar gözetildiğinde,
uyuşmazlığın çözüm yerinin Tüketici Hakem Heyetlerinin değil, Tüketici Mahkemeleri olduğu
anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi
gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmiş olması bozma nedenidir.
(6502 S. K. m. 68)
Dava: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden
dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi
üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Davacı, kullandığı kredi nedeniyle kendisinden değişik adlar altında kesinti yapıldığını ileri
sürerek, 1.987,00 TL nin tahsilini istemiştir. Davalı banka vekili, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu’nun 68. maddesi gereğince, talep
miktarının zorunlu hakem heyeti başvuru sınırında kaldığı gerekçesi ile dava şartı yokluğundan
davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kullanılan
kredi nedeniyle değişik adlar altında yapılan kesintinin tahsili isteğine ilişkindir. Her ne kadar,
mahkemece 6502 sayılı Yasa’nın 68.maddesi gereğince, dava şartı yokluğundan davanın reddine
karar verilmiş ise de; 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın davanın açıldığı tarihte
(26.05.2014) yürürlükte olmadığı, davada 4077 sayılı yasa hükümlerinin uygulanması gerektiği, buna
göre; davada talep edilen miktar gözetildiğinde, uyuşmazlığın çözüm yerinin Tüketici Hakem
Heyetlerinin değil, Tüketici Mahkemeleri olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın esası
incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine
karar verilmiş olması bozma nedenidir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın yararına BOZULMASINA, HUMK’nun
440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.03.2018 gününde oybirliği ile
karar verildi.
Sorry, the comment form is closed at this time.