Adli kontrol, Ceza Muhakemesi Kanunu madde 109 ve devamında düzenlenen bir koruma tedbiridir. Yürütülen soruşturmada veya kovuşturmada tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, şüphelinin tutuklanması yerine adli kontrol altına alınmasına mahkemece karar verilebilir. Ayrıca kanunda tutuklama yasağı öngörülen suçlar bakımından da adli kontrole ilişkin hükümler uygulanabilir. Adli kontrol tedbirinin uygulanması halinde hakim veya mahkeme, şüpheli veya sanığın kanunda belirlenen yükümlülüklerden bir veya birkaçına tabi tutulmasına karar verir.
Adli kontrol yükümlülükleri kanunda sayılmıştır. Bunlar;
a) Yurt dışına çıkamamak.
b) Hakim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak,
c) Hakimin belirttiği merci veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde meslekî uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki kontrol tedbirlerine uymak.
d) Her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde kaleme, makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek.
e) Özellikle uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek.
f) Şüphelinin parasal durumu göz önünde bulundurularak, miktarı ve bir defada veya birden çok taksitlerle ödeme süreleri, Cumhuriyet savcısının isteği üzerine hâkimce belirlenecek bir güvence miktarını yatırmak.
g) Silah bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silâhları makbuz karşılığında adli emanete teslim etmek.
h) Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hakim tarafından miktarı ve ödeme süresi belirlenecek parayı suç mağdurunun haklarını güvence altına almak üzere aynî veya kişisel güvenceye bağlamak.
i) Aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adlî kararlar gereğince ödemeye mahkûm edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermek.
j) Konutunu terk etmemek.
k) Belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek.
l) Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek.
Adli kontrol kararını vermeye yetkili mercii soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısının istemi üzerine Sulh Ceza Hakimidir. Kovuşturma yani mahkeme aşamasında davanın esasını yürüten Asliye Ceza Mahkemesi veya Ağır Ceza Mahkemesi adli kontrol kararını verir.
Adli kontrol tedbirinin kaldırılması veya değiştirilmesi talep edilebilir. Buna göre adli kontrolün kaldırılması veya değiştirilmesini talep eden şüpheli ve sanığın talebi üzerine soruşturma aşamasında Sulh Ceza Hakimliğince, kovuşturma aşamasında da yargılamayı yapan mahkemece Cumhuriyet savcısının görüşünün alınmasının ardından 5 gün içerisinde talep hakkında karar verilir. Adli kontrol tedbirinin kaldırılması veya değiştirilmesi talebi soruşturma aşamasında Sulh Ceza Hakimliğinden, kovuşturma aşamasında esas yargılamayı yapan mahkemeye sunulur.
Adli kontrol kararına karşı itiraz yolu açıktır. Adli kontrol kararının şüpheli veya sanığın yüzüne okunması durumunda tefhim yani yüze okunma tarihinden, şüpheli veya sanığa tebliğ edilmişse tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde itiraz edilebilir. İtiraz edilmemesi durumunda adli kontrol tedbirleri kesinleşir. Ancak soruşturmanın her aşamasında adli kontrol tedbirinin kaldırılması talep edilebilir. Adli kontrol kararına itiraz dilekçesi örneği aşağıda sunulmuştur.
Buraya tıklayarak diğer makale, örnek karar ve dilekçelerimize ulaşabilirsiniz
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…