10 Nis YÜKSEK ORANDA HAKKANİYET İNDİRİMİ YAPILDIĞINA İLİŞKİN YARGITAY KARARI
T.C YARGITAY 22.Hukuk Dairesi Esas: 2019/ 5700 Karar: 2019 / 17173 Karar Tarihi: 25.09.2019
ÖZET: Somut olayda, mahkemece fazla çalışma ve hafta tatili ücret alacakları yönünden yüksek miktarda hakkaniyet indirimi yapıldığı belirtilmiştir. Ancak yapılan indirim oranının belirtilmemesi ve fazla bir miktarda indirim yapılmış olması hatalı olmuştur. Belirtilen alacak kalemleri ile ilgili olarak hükmedilen alacak miktarları gözetilerek makul oranda bir indirim yapılması gerekirken, bu husus göz ardı edilerek hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
(1475 S. K. m. 14) (4857 S. K. m. 32, 41, 46, 47, 57)
Dava ve Karar: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davanın belirsiz alacak davası olduğunu belirterek, davacının 17.07.2006- 04.10.2011 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığını ve iş sözleşmesini işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebiyle haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile ücret, yıllık izin, asgari geçim indirimi, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti: Davalılar vekili, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık haklı sebebine dayanılarak feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 19.11.2014 tarihli ilamıyla, dava konusu kıdem tazminatı ile ücret, izin ve asgari geçim indirimi alacaklarının gerçekte belirlenebilir alacaklar olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceklerinden anılan talepler yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddi gerekirken esasa girilerek karar verilmesinin hatalı olduğu, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatili alacakları yönünden davalının ıslaha karşı zamanaşımı definin değerlendirilmesi gerektiği ve fazla çalışma ile hafta tatili alacaklarında yapılan indirim oranının mahkemece belirtilmemesi ve fazla bir miktarda indirim yapılmış olmasının hatalı olduğu gerekçeleriyle bozulmuştur. Yeniden yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın belirsiz alacak davası olarak açılabileceği, zamanaşımı itirazının değerlendirildiği, yapılan indirimin takdiri olduğu ve ne kadar yapıldığının da rakamlar incelendiğinde kolayca anlaşılabileceği gerekçeleriyle bozma kararına karşı direnilmesine karar verilmiştir. Direnme kararı, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 09.04.2019 tarihli kararıyla, somut uyuşmazlık davanın belirsiz alacak davası olarak açılabileceği ve ıslaha karşı zamanaşımı definin dikkate alınamayacağı yönünden Mahkemenin direnme kararının yerinde olduğu kabul edilerek, Dairemizin bozma ilamında açıklanan bozma nedenlerine göre davalıların esasa yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine, fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarında oran belirtilmeksizin yapılan indirim yönünden ise davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Temyiz: Kararı davacı ve davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, fazla çalışma ile hafta tatili ücret alacaklarında yapılan indirim oranının belirtilmemesi ve yapılan indirimin fahiş olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca makul bir indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre takdir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir.
Somut olayda, mahkemece fazla çalışma ve hafta tatili ücret alacakları yönünden yüksek miktarda hakkaniyet indirimi yapıldığı belirtilmiştir. Ancak yapılan indirim oranının belirtilmemesi ve fazla bir miktarda indirim yapılmış olması hatalı olmuştur. Belirtilen alacak kalemleri ile ilgili olarak hükmedilen alacak miktarları gözetilerek makul oranda bir indirim yapılması gerekirken, bu husus göz ardı edilerek hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.
Sorry, the comment form is closed at this time.