06 Tem HAKARET MANEVİ TAZMİNAT DAVASI DİLEKÇESİ
Hakaret Ve Tazminat Davası Nasıl Açılır?
Hakaret eylemi nedeniyle tazminat davası, özellikle hukuk sistemimizde evrensel yasalarla da desteklenen “kişilik hakları” konusunu ele alan bir dava türüdür. Kişilik hakları kavramı, kişiliğe bağlı olan haklardır. Hukuk sisteminde bir başka ifadeyle kişinin, kişiliğini oluşturan tüm değerler üzerindeki hakları, onun kişilik haklarını oluşturmaktadır. Bu kapsamda kişinin şerefi, onuru, çevresindeki itibarı, namusu, lekelenmeme hakkı, özel hayatın gizliliği gibi tüm değerler kişilik haklarına dahil edilmektedir.
Bununla birlikte hakaret eylemi de kişinin kişilik haklarına zarar verdiği gerekçesiyle özel hukuk bağlamında haksız fiil olarak nitelendirilmektedir. Bir haksız fiil, fiile uğrayan kişiye zarar verdiği için bu zararın karşılanması ya da bir başka deyişle tazmin edilmesi gerekliliğini doğurmaktadır. Dolayısıyla da hakaret ve tazminat davası bu şekilde gündeme gelmektedir.
Hakarete uğrayan ve bu nedenle kişilik haklarına saldırı olması sebebiyle haksız fiilden zarar görenlerin, bu zararın giderilmesinde hukuki yollara başvurarak tazminat talep etme hakları bulunmaktadır. Bununla birlikte hakaret eylemi nedeniyle bir kişiyi herhangi bir şekilde zarara uğratan kişi de söz konusu meydana gelen zararı gidermekle yükümlüdür. Hukuki bağlamda haksız fiile sebep olarak kusurlu bir hareketle başkasına zarar veren kimse bu zararı gidermek zorundadır.
HAKARET NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ
BURSA () ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE;
DAVACI:
TC KİMLİK NUMARASI :
ADRES :
VEKİLİ :
ADRES :
DAVALİ:
ADRESİ :
DAVA DEĞERİ :
KONU : Hakaret sebebi ile Manevi Tazminat İstemimizden İbarettir.
AÇIKLAMALAR :
1-) Davalı, …/ …/ … tarihinde, … adresinde bulunan … isimli pastanede müvekkilimiz ve o sırada olaya tanık olan bir kısım mahalle sakini ile birlikte otururken, müvekkilimize dönerek, pastanede bulunan insanların da duyabileceği bir ses tonuyla ve oldukça yakışıksız bir tarzda, özetle, müvekkilin önceki gün apartmanın önüne park ettiği arabasını park etme şeklinden dolayı beceriksiz olduğundan bahisle alay edercesine ve beceriksizlik isnadında bulunmak suretiyle müvekkilimize hakaret etmiştir.
2-) Müvekkilimiz, … yıldır aynı mahallede yaşamakta olup, davalının anılan eylemi, müvekkilimizin yıllardır tanıdığı ve ailece görüştüğü insanların gözünde küçük düşmesine, onurunun kırılmasına ve saygınlığının zarar görmesine neden olmuştur. Müvekkilimiz, yaşadığı olay nedeni ile psikolojik sarsıntı yaşamıştır.
3-) … Cumhuriyet Savcılığı’na yapılan şikayet sonucu açılan dava neticesinde, … … Ceza Mahkemesi’nin …/ … E. …/ … K. sayılı dosyasında davalının hakaret suçundan dolayı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş; (EK-1) müvekkilimizin yaşadığı bu olumsuzluğun, davalı eyleminden kaynaklandığı, ceza mahkemesi kararı ile de sabit hale gelmiştir.
4-) Olay nedeniyle müvekkilin toplum içerisinde düştüğü kötü durum ve üzüntü ve eleminin bir nebze de olsa giderilmesini teminen, işbu tazminat davasını açma zorunluluğumuz hasıl olmuştur.
HUKUKİ NEDENLER : 6098 S. K. m. 51, 58, 6100 S. K. m. 2, 3, 107, 5237 S. K. m. 125 ve ilgili sair mevzuat.
HUKUKİ DELİLER : … … Ceza Mahkemesi’nin …/ … E. …/ … K. sayılı dosyası, Tanık Beyanları.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, tahkikat sonucunda müvekkilimizin manevi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari…….TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan …/…/… tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, müvekkilimiz adına saygıyla talep ederiz. …/ …/ …
EKLER : 1. … Ceza Mahkemesi’nin …/ … E. …/ … K. sayılı dosyası
2. Tanıkların isimleri ve adresleri ile tanıklık edecekleri konuları
gösterir tanık listesi,
3. Bir adet özel yetki içerir onaylı vekaletname örneği.
Davacı Vekili
Buraya tıklayarak diğer makalelerimizi ve dilekçe örneklerimizi okuyabilirsiniz.
Hakaret Suçu Manevi Tazminat Davası ile İlgili Yargıtay Kararı
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-KARAR-
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazına gelince;
2-Davacı, 25/12/2013 tarihli Ünye Haber Gazetesi’nde yer alan davalıların gerçek dışı ifadeleri ile kendisine hakaret edildiğini belirterek, her bir davalıdan ayrı ayrı 10.000,00’er TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar, ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtip, istemin reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/10/2014 tarihli ilk karar davalılar vekilince temyiz edilmiş; Dairemizin 2015/10337 esas, 2017/1178 karar sayılı ve 27/02/2017 tarihli ilamı ile davalılar hakkında basın yoluyla hakaret suçundan açılan ceza davasında verilecek kararın kesinleşmesi beklenerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak, davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın haber tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken, saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da
amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda; olay tarihi, olayın gerçekleşme biçimi, davalıların konumu ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında, hükmedilen manevi tazminat miktarı fazla olmuştur. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarını
Sorry, the comment form is closed at this time.