İmam Nikahlı Eşin Miras Hakkı
Alanya avukat olarak hizmet veren Aşıkoğlu Hukuk Bürosu, Eski Alanya Cumhuriyet Savcısı Mehmet Aşıkoğlu tarafından Alanya'da kuruldu.
alanya,hukuk,bürosu,avukat,dava,danışma,mehmet,aşıkoğlu,mehmet aşıkoğlu,savcı,eski,ceza,ticaret,haciz,alacak,borçlar,Mehemet,Aşıkoğlu,alanya,avukat,hukuk,bürosu,alanya avukat, mehmet aşıkoğlu, alanya hukuk bürosu
17732
post-template-default,single,single-post,postid-17732,single-format-standard,bridge-core-2.5,ajax_fade,page_not_loaded,,side_area_uncovered_from_content,vss_responsive_adv,vss_width_768,qode-theme-ver-14.2,qode-theme-bridge,wpb-js-composer js-comp-ver-6.4.1,vc_responsive
 

İmam Nikahlı Eşin Miras Hakkı

İmam Nikahlı Eşin Miras Hakkı

İmam Nikahlı Eşin Miras Hakkı

Ölen bir kimsenin mirasçılarının kimler olacağı hususu Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiş ve sınırlandırılmıştır. Kanun mirasçıların belirlenmesinde zümre sistemini kabul etmiştir. Buna göre ölen kimsenin mirasçıları birinci, ikinci, üçüncü zümresinde bulunanlar ile birlikte sağ kalan eşidir. Birinci zümrede çocuklar, torunlar, torun çocukları şeklinde uzayıp giden altsoy bulunmaktadır. İkinci zümrede anne, baba ve kardeşler, kardeşlerin altsoyu bulunmaktadır. Üçüncü zümrede ise büyük anne ve büyük babalar bulunmaktadır. Murisin sağ kalan eşi her üç zümre ile de mirasçı olmakta sadece sahip olduğu miras payı oranı değişmektedir. Birinci zümre ile mirasçı olan eş mirasın ¼’üne, ikinci zümre ile mirasçı olan eş mirasın ½’sine ve üçüncü zümre ile mirasçı olan eş mirasın ¾’üne hak kazanmaktadır. Üç zümrede de kimse bulunmadığı takdirde eş mirasın tamamına hak kazanmaktadır.

Muris vefat ettiğinde öncelikle murisin birinci zümrede mirasçısı olup olmadığına bakılır. Birinci zümrede mirasçı yoksa ikinci zümredekiler mirasçı olur. Hem birinci hem ikinci zümrede mirasçı yoksa üçüncü zümredekiler mirasçı olur.

Sağ kalan eşin mirasçılığı bakımında dikkat edilmesi gereken eş sıfatının ne şekilde kazanılacağıdır. Türk Medeni Kanunu’na hükümlerince evlilik resmi nikâhla kurulur ve resmi nikah ile birlikte eş sıfatı kazanılır. Böylece eş sıfatının kazanılması ile kanunun eşlere tanıdığı tüm haklardan yararlanılabilir. Ancak toplumsal değerler ve alışılagelmiş geleneklerden kaynaklı olarak resmi nikâh dışı birliktelikler toplumda halen görülmektedir. Bu birliktelikler bazen imam nikâhı ile hukuken geçerliliği olmayacak şekilde gerçekleşmektedir. Bazen de imam nikahı dahi olmaksızın gerçekleşmektedir.

Böyle bir durumda yani resmi bir nikah olmaksızın fiilli birliktelik sürdüren kişilerden birinin vefat etmesi sonucunda sağ kalan kişinin murise sağ kalan eş olarak mirasçı olup olmayacağı sorusu akla gelmektedir.

Kanunda sayılan kimseler dışında kalan bir kimsenin mirasçı olabilmesi ancak bir vasiyetname yahut başka bir ölüme bağlı tasarruf ile mümkündür. Yani miras bırakan düzenleyeceği vasiyetname veya miras sözleşmesi ile nikahsız eşini/imam nikahlı eşini de kendisine mirasçı yapabilir. Ancak bu durumda nikahsız eşin/imam nikahlı eşin mirasçılığı ölüme bağlı tasarruftan kaynaklanmakta olup nikahsız eş/imam nikahlı eş saklı paylı mirasçı değildir. Saklı paylı mirasçı olmadığı için yapılan vasiyetnamenin yahut miras sözleşmesinin olası bir iptali halinde miras hakkı ortadan kalkmaktadır. Bunun dışında başka bir şekille nikahsız eşin/imam nikahlı eşin mirasçı olma ihtimali bulunmamaktadır.

Nikahsız eş/imam nikahlı eş/hayat arkadaşı her ne kadar yasal mirasçı olmasa da bu kişiler lehine Yargıtay içtihatları ile destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi söz konusu olmaktadır.

 

No Comments

Sorry, the comment form is closed at this time.

EnglishGermanSwedishRussiaFinlandIran Hemen Arayın