Bozma Sonucu Verilen Hüküm İle İlgili Kazanılmış Hak Kuralı- Usül
Alanya avukat olarak hizmet veren Aşıkoğlu Hukuk Bürosu, Eski Alanya Cumhuriyet Savcısı Mehmet Aşıkoğlu tarafından Alanya'da kuruldu.
alanya,hukuk,bürosu,avukat,dava,danışma,mehmet,aşıkoğlu,mehmet aşıkoğlu,savcı,eski,ceza,ticaret,haciz,alacak,borçlar,Mehemet,Aşıkoğlu,alanya,avukat,hukuk,bürosu,alanya avukat, mehmet aşıkoğlu, alanya hukuk bürosu
16896
post-template-default,single,single-post,postid-16896,single-format-standard,bridge-core-2.5,ajax_fade,page_not_loaded,,side_area_uncovered_from_content,vss_responsive_adv,vss_width_768,qode-theme-ver-14.2,qode-theme-bridge,wpb-js-composer js-comp-ver-6.4.1,vc_responsive
 

Bozma Sonucu Verilen Hüküm İle İlgili Kazanılmış Hak Kuralı- Usül

Bozma Sonucu Verilen Hüküm İle İlgili Kazanılmış Hak Kuralı- Usül

T.C.                                                                                                                                                                          YARGITAY
6. Ceza Dairesi                                                                                                                                                      Esas No             :2018/891
Karar No          :2018/1606
Karar Tarihi   : 28.02.2018

HIRSIZLIK VE YARALAMA SUÇU – BOZMA SONUCU VERİLEN HÜKÜM
İLE İLGİLİ KAZANILMIŞ HAK KURALININ İHLALİ HAKKINDA DA YAZILI
EMİR TALEBİNDE BULUNUP BULUNMADIĞI KONUSUNDA GÖRÜŞ
BİLDİRİLMESİ LÜZUMU – DOSYANIN YARGITAY CUMHURİYET
BAŞSAVCILIĞINA İADESİ GEREĞİ
ÖZET: Bozma sonucu verilen hüküm ile ilgili kazanılmış hak kuralının ihlali hakkında da yazılı emir
talebinde bulunup bulunmadığı yönünde görüş bildirilmesinden sonra Dairemize gönderilmesi için
dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesi gerekir.
(5237 S. K. m. 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 86, 142) (5275 S. K. m. 99, 107)
Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/05/2015 tarihli ve 2015/59 Esas, 2015/206 Karar sayılı kararı
ile sanık … hakkında hırsızlık ve kasten yaralama suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun
142/1-h-2, 43/1 maddeleri uyarınca 8 yıl 9 ay ve aynı Kanunun 86/2-3e maddeleri uyarınca 9 ay hapis
cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 20/10/2015 tarihli ve
2015/16089 Esas, 2015/18606 Karar sayılı ilamı ile sanığın eylemlerinin nitelikli yağma ve zincirleme
şekilde gerçekleştirilen hırsızlık suçlarını oluşturduğundan bahisle bozulmasına karar verildiği, yapılan
yargılama neticesinde sanığın 5237 sayılı Kanunun 149/1-a, 168/3 maddeleri gereğince 6 yıl 8 ay ve
aynı Kanunun 142/2-h, 43/1 ve 168/2. maddeleri gereğince 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezaları ile
cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 326/son maddesi uyarınca bir
evvelki hükmün yalnızca sanık ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle sanığın
kazanılmış hakkı gözetilerek 8 yıl 18 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği
anlaşılmıştır.
Her ne kadar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından; “Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesinin
09/02/2016 tarihli kararı ile sanığın üzerine atılı bulunan yağma ve hırsızlık suçlarından dolayı
neticeten 8 yıl 18 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair karar verilmiş ise de,
765 sayılı Türk Ceza Kanunun 68 ila 77. maddelerinde cezaların içtiması kurumu düzenlenmiş olup,
temel ilke olarak toplama sistemini benimsemekle birlikte cezaların toplanmasında 77. maddeyle üst
sınır koyduğu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ise bir kimsenin işlediği birden fazla suçtan dolayı
mahkum olduğu cezaların toplanmasına ilişkin bir hüküm bulunmadığı ve her bir cezanın ayrı ayrı
bağımsızlıklarını koruduğu, yine 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un
99. maddesinde ise “Bir kişi hakkında hükmolunan her bir ceza diğerinden bağımsızdır. Varlıklarını
ayrı ayrı korurlar. Ancak, bir kişi hakkında başka başka kesinleşmiş hükümler bulunur ise, 107 nci
maddenin uygulanabilmesi yönünden mahkemeden bir toplama kararı istenir.” hükmüne yer verilmesi
karşısında, 5237 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapabilecek cezaların toplanması
işleminin infaza müteallik bir husus olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet
görülmemiştir” denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi

Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/02/2016 tarihli ve 2015/372
Esas, 2016/54 Karar sayılı kararının bozulması talep edilmiş ise de; Adana 9. Ağır Ceza
Mahkemesi’nin bozma sonucu verilen hüküm ile ilgili kazanılmış hak kuralının ihlali hakkında da yazılı
emir talebinde bulunup bulunmadığı yönünde görüş bildirilmesinden sonra Dairemize gönderilmesi
için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 28.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar
verildi.

No Comments

Sorry, the comment form is closed at this time.

EnglishGermanSwedishRussiaFinlandIran Hemen Arayın