Kural olarak, yabancı mahkeme tarafından verilen boşanma davalarına dair bir kararın tanıma ve tenfizi, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki yetkili ve görevli mahkeme tarafından yerine getirilir.
Ancak yurt dışında verilmiş boşanma, ayrılık ve evliliğin butlanına dair kararlar, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’na 17/04/2017 tarihli 690 sayılı KHK ile eklenen 27/A maddesi ile ilgili yabancı mahkeme kararının, yurt içindeki yetkili nüfus kütüğüne tescil edilmesi imkanı tanınmıştır. Bunun için ilgili kanun maddesinde birtakım şartlar sayılmıştır:
Görüleceği üzere, bahsi geçen düzenleme getirilmeden önce tanıma ve tenfiz talep eden kişilerin, Türk yargı organlarına başvurusu gerekmekteydi. Mevcut düzenlemede ise, tarafların birlikte hareket etmesi ve sayılan diğer koşulların sağlanması halinde doğrudan yetkili nüfus müdürlüğüne tescil talep edilebilinecektir.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, boşanma, ayrılık, evliliğin butlanı ve evliliğin tespiti kararlarının tanınması ve tenfizi her ne kadar pratik hale getirilmeye çalışılmışsa da beraberinde birtakım problemleri de doğuracak niteliktedir. Şöyle ki; tanıma ve tenfiz için aranan şartların sağlanıp sağlanmadığını idari nitelikte iş ve işlemler yürüten nüfus müdürlüklerinin sağlıklı değerlendirmesi her zaman için mümkün olamayacaktır. Örnek verilmesi gerekirse, yabancı bir mahkemeden verilmiş olan kararın o ülke hukukuna göre kesinleşmiş olduğunun tespiti farklı hukuk sistemleri olduğu da dikkate alınarak nüfus müdürlüğü tarafından tespit edilmesi uzun bir süre alabilir ya da hatalı olarak tespit edilebilir. Yargı makamları dahi yabancı mahkemeden elde edilmiş bir kararın değerlendirilmesi için yabancı hukuk üzerine uzmanlaşmış ve tecrübeli bir hakimin ve avukatın muhakemesine ihtiyaç duymaktadır.
Kamu düzenine aykırılığın tespiti de ancak ve ancak yargı makamları tarafından takdir edilebilecek bir hususken mevzuata eklenen böylesi bir hükmün yürürlüğü sağlıksız sonuçlar meydana getirmesi muhtemeldir.
Yetkili nüfus müdürlükleri, 5490 sayılı Kanun m. 27/A/4’te belirtildiği üzere İçişleri Bakanlığı tarafından çıkartılacak usul ve esasa dair yönetmelikte belirlenecek olup henüz bu yönetmelik yayımlanmış değildir.
Kanun maddesinde sayılan şartların sağlanmaması gerekçe gösterilerek; boşanma, ayrılık, evliliğin butlanı ve evliliğin tespiti kararlarının kütüğe tescili talebi reddedilirse, taraflar 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun hükümleri uyarınca ilgili kararın tanıma ve tenfizini dava yolu ile talep edebileceklerdir.
Bu doğrultuda, nüfus müdürlüğü tarafından talebi reddedilen taraflardan biri, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye’deki yerleşim yeri, bu yoksa sakin olduğu yer, bu da yoksa İstanbul, İzmir, Ankara mahkemelerinden birinde yurtdışındaki boşanmayı tanıma yahut tanıma-tenfiz davası açabilecektir. Bu davalarda görevli mahkeme aile mahkemesi olacaktır.
Kanun maddesinin açık ifadesi uyarınca, tarafların birlikte veya temsilcileri aracılığıyla katılımı şart koşulmuştur. Bununla birlikte, mevcut düzenleme tarafların sağ olmaması halinde başvuru yapma yetkisinin kimde olduğuna cevap vermemektedir.
Nüfus müdürlüğünün işlemleri idari niteliktedir. İdari nitelikte iş ve işlemler yürüten bir mercinin hukuki yarar tespiti yapması mümkün olmadığından ötürü taraflardan birinin sağ olmaması halinde, yurt dışında verilmiş boşanma, ayrılık, evliliğin butlanı ve evliliğin tespiti kararlarının 5490 sayılı Kanun madde 27/A hükmünce doğrudan nüfus kütüğüne tescili yapılamayacak, MÖHUK hükümlerince yetkili Aile Mahkemesi’nde tanıma ve tenfiz davası açılması gerekecektir.
Yetkili Nüfus Müdürlüğü veya konsolosluğa taraflar veya avukatları birlikte başvuru yapamıyorsa veya ortak hareket edilmesi mümkün değil ise, MÖHUK hükümlerince yurtdışındaki boşanmayı tanıma ve tenfiz davalarının açılması gerekmektedir.
Tanıma ve tenfiz davaları açılması ve hukuki yarar bakımından zamanaşımına uğramayacağı için, yurt dışında verilen hükmün üzerinden ne kadar süre geçmiş olsa da bu davaların açılması mümkündür.
Tanıma ve tenfiz davaları basit yargılama usulüne tabi olarak görülecektir.
Yetkili Aile Mahkemesi’nden verilen tanıma ve tenfiz kararı üzerine yurt dışından elde edilmiş boşanma, ayrılık, evliliğin butlanı ve evliliğin tespiti kararları da Türkiye’de kesin hüküm niteliğini haiz ve icrası mümkün olacaktır.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…