Yargı Kararları

YARDIM NAFAKASININ ARTIRIMI DAVASI – DAVA DIŞI BABANIN DAVACININ GİDERLERİNİ KARŞILAMASI YANINDA VELAYETİ DAVALIDA OLAN DİĞER ORTAK ÇOCUK ECE İÇİN İŞTİRAK NAFAKASI ÖDÜYOR OLUŞU

T.C. YARGITAY

3.Hukuk Dairesi
Esas: 2016/5899
Karar: 2016/10153
Karar Tarihi: 27.06.2016

YARDIM NAFAKASININ ARTIRIMI DAVASI – DAVA DIŞI BABANIN DAVACININ GİDERLERİNİ KARŞILAMASI YANINDA VELAYETİ DAVALIDA OLAN DİĞER ORTAK ÇOCUK ECE İÇİN İŞTİRAK NAFAKASI ÖDÜYOR OLUŞU – HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: Mahkemece; tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, davalının gelir durumu, davacının ihtiyaçları, dava dışı babanın davacının giderlerini karşılaması yanında velayeti davalıda olan diğer ortak çocuk Ece için iştirak nafakası ödüyor oluşu, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, TMK. nun maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesi de göz önüne alınarak davacı yararına uygun bir yardım nafakasına hükmedilmelidir. Mahkemece, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşürülerek, hüküm oluşturulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

(4721 S. K. m. 4, 364, 365)

Dava: Taraflar arasındaki yardım nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının öğrenci olduğunu, öğretmen olan davalı annenin destek olmadığını, davacının giderlerini karşılayan babasının yaşlı annesine ve ev hanımı olan eşine de bakmakla yükümlü olduğunu ileri sürerek; aylık 900.00.- TL nafaka ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; davacının masraflarını babasının karşıladığı, davacının çalışabileceği, davalının diğer çocuğun giderlerini üstlendiği gerekçeleri ile, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

TMK.’nun 364/1.maddesinde; “Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür”.

TMK.’nun 365/2 maddesinde; “Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir” düzenlemesi yer almaktadır.

Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, ….sayılı ilamında da; “…yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği…” vurgulanmıştır.

Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.

Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK. nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.

Somut olayda; davacının, anne ve babasının 14/09/2010 tarihinde boşandıkları, davacının babası ile kaldığı, anne babanın diğer ortak çocuğu olan 25/10/2005 doğumlu …nin velayetinin anneye verildiği, babanın 18/10/2013 tarihinde evlendiği, yeni eşinden 24/06/2014 tarihinde bir çocuğu olduğu anlaşılmaktadır. Dosyadaki bilgilerden davalı annenin öğretmen olduğu, 2.380.00.- TL maaş aldığı, kızı ile kaldığı, 1.250.00.- TL kira ödediği, evi ve aracı olduğu, dava dışı babanın öğretmen olduğu, 2.500.00.- TL maaş aldığı, kendi evinde kaldığı, yeniden evlendiği; davacının 12/09/1994 doğumlu olduğu,.. bölümünde okuduğu, babasının yanında kaldığı anlaşılmaktadır. Baba ise, davalı ile ortak olan çocuğu Ece için aylık 350.00.- TL iştirak nafakası ödemektedir.

Bu durumda, mahkemece; tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, davalının gelir durumu, davacının ihtiyaçları, dava dışı babanın davacının giderlerini karşılaması yanında velayeti davalıda olan diğer ortak çocuk Ece için iştirak nafakası ödüyor oluşu, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, TMK. nun 4. maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesi de göz önüne alınarak davacı yararına uygun bir yardım nafakasına hükmedilmelidir.

Mahkemece, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşürülerek, yazılı şekilde hüküm oluşturulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Lawyer Antalya

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

3 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

4 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

4 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

4 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

6 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

7 ay ago