Velayet hakkının bir tarafa verildikten sonra hak sahibinin değiştirilmesi için açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi davası açılabilmesi için durumların değişmesi veya velayet hakkının gereği gibi kullanılamaması gerekmektedir.
Velayet hakkının değiştirilmesini gerektiren sebepler şu şekilde sıralanabilmektedir:
Velayet hakkı sahibinin maddi gücü, velayetin değiştirilmesini gerektirecek sebeplerden birisi değildir. Çünkü çocuğun bakım ve eğitim giderleri anne ve babanın ortak sorumluluğu altındadır. Her iki taraf da mali gücü oranında bu giderlere katılmak zorundadır. Bu husus için iştirak nafakası öngörülmüştür. Velayet hakkı sahibi olmayan kişi mali gücü oranında iştirak nafakası ödeyerek çocuğun masraflarına katılacaktır.
Velayetin değiştirilmesi davasının görüleceği mahkeme, yetki ve görev hususları çerçevesinde belirlenmektedir. Buna göre davaya bakmaya görevli mahkeme Aile Mahkemesi’dir. Ancak davanın açılacağı yerde aile mahkemesinin bulunmaması durumunda aile mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesi velayetin değiştirilmesi davasını yürütecektir. Velayet davası yetkili mahkeme ise davalının dava tarihindeki yerleşim yeri mahkemesidir.
Davada husumet, velayet hakkına sahip kişiye yöneltilmektedir.
Anne ve babanın evli olmadığı durumlarda velayet hakkı, anneye aittir. Bu durum çocuğun evlilik birliği içerisinde doğmadığı durumlarda geçerlidir.
Velayet hakkının anneye verilmesi hakimin mutlaka uyması gereken bir zorunluluk değildir.
Annenin küçük veya kısıtlı olması gibi hallerde ya da velayetin kendisine verilmemesi gereken bir durum olmasında hakim durumun koşullarına göre değerlendirme yaparak velayeti babaya da verebilmektedir. Bu vasi dahi atanabilmektedir.
Velayet hakkı kapsamı, çocuğun menfaati doğrultusunda gerekli kararların alınması ve yükümlülüklerin yerine getirilmesidir. Bu kapsama çocuğun bakımı ve her yönden eğitimi girmektedir. Reşit olmayan çocuk adına alınması gereken kararları çocuğun menfaatine olacak şekilde velayet hakkı sahibi vermektedir. Çocuğun eğitimi konusunda önemli hususlar şu şekildedir:
Velayet altındaki çocuğun temsili, evlilik birliği içerisinde anne ve babaya aittir. Anne ve baba temsil hakkını velayetleri çerçevesinde kullanmaktadır.
Velayet hakkının kaldırılmasına ilişkin koşullar şu şekildedir:
Velayet hakkının kaldırılması halinde muhakkak diğer ebeveyne verilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Velayetin karşı tarafa verilmesine uygun görülmemesi halinde çocuğa vasi atabilmektedir. Velayet hakkının kaldırılması yalnızca tek bir çocuk için geçerli olacak şekilde verilmemektedir. Mevcut bütün çocukları kapsayacak şekilde karar alınmaktadır.
Velayet hakkı sahibinin değiştirilmesinin hukuki sonuçları şu şekilde listelenmektedir:
Velayet davasında velayeti talep edilen çocuğun yaşı önemli noktalardan birisidir. Çünkü çocuğun yaşına göre ihtiyaçları da değişiklik gösterebilmektedir. Bununla birlikte önemle belirtmek gerekir ki çocuğun yaşı velayetin bir tarafa verilmesi için tek başına yeterli bir ölçüt değildir. Yani hakim, somut durumun gereklerini göz önünde bulundurarak değerlendirme yapacaktır. Velayet davasında çocuğun yaşı ve etkileri şu şekildedir:
İştirak nafakası, velayet kendisine verilmeyen eş aleyhine hükmedilmektedir. Bu nafaka, velayet sahibi olmayan eşin çocuğun giderlerine mali gücü oranında katılmasını sağlamaktadır.
İştirak nafakasının belirlenmesinde kusur oranları önem arz etmemektedir. Çünkü velayet hakkı bulunsa da bulunmasa da çocuk biyolojik olarak o kişinin çocuğudur. Bu nedenle de çocuğa karşı sorumluluklar bulunmaktadır.
İştirak nafakası, velayetin değiştirilmesi davası sürecinde belirlenecektir. Hesaplanmasında göz önünde bulundurulan hususlar şu şekildedir:
Hakim bu ölçütleri göz önünde bulundurarak dava sürecinde müşterek çocuk lehine iştirak nafakasına hükmedebilir.
Buraya tıklayarak diğer makale örneklerimize ve dilekçe örneklerimize ulaşabilirsiniz.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…