Bilgi Deposu

Vakıfların Vergi Muafiyetinden Yararlanması

Vakıflar Hukukuna göre bazı koşulları taşıyan vakıflar için vergi muafiyeti tanınmaktadır. Vakıfların vergi muafiyetinden yararlanması ve muafiyetlerinin kaybedilmesine ilişkin şartlar, usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenmektedir.

4962 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Kanun 20. Maddesi düzenlemesine göre “Gelirlerinin en az üçte ikisini nev’i itibarıyla genel, katma ve özel bütçeli idarelerin bütçeleri içinde yer alan bir hizmetin veya hizmetlerin yerine getirilmesini amaç edinmek üzere kurulan vakıflara, Maliye Bakanlığının önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınabilir.” denilmektedir.

Kanun düzenlemesi yanında detaylı düzenlemeler Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Genel Tebliğler ile düzenlenmiştir.

Bakanlar Kurulunca Vergi Muafiyeti Tanınacak Vakıfların Özellikleri

Vergi muafiyetinden faydalanmak isteyen vakıfların öncelikle 4962 sayılı kanun 20. Maddesinde yazılı koşulları sağlıyor olması gerekmektedir.

Sağlık, sosyal yardım, eğitim, bilimsel araştırma ve geliştirme, kültür ve çevre koruma ile ağaçlandırma konularında faaliyette bulunmayı amaç edinmiş olan vakıflar bu kapsamdadır. Muafiyetten yararlanacak vakfın faaliyet konusu sayılanlardan biri ve birden fazlası ile ilgili olabilecektir. Kanunkoyucu faaliyette bulunuyor olmanın yanında bu faaliyetlerin kamuya açık ve Devletin kamu hizmeti yükünü azaltıcı etki yapacak düzeyde olmasını ve ayrıca en az bir yıldır bu faaliyetin devam ediyor olmasını aramaktadır.

Vergi muafiyetinden faydalanacak olan vakıf amaçlarına ayrılmamalı ve harcanması gereken bedeller hiçbir şekilde başka bir amaç için kullanılmamalıdır. Bu şekilde amaç ayrımına giden yahut harcaması gereken bedelleri başka amaçlara harcadığı tespit edilen vakıflar muafiyetten faydalanıyor olsa da bu muafiyetleri sona erdirilecektir.

Faaliyet konusu yukarıda sayılı konulardan olsa dahi, belli bir yöre veya belli bir kitleye hizmet etmeyi amaçlayan ve kuruluş mal varlığı belirli miktarın üzerinde olmayan ve ayrıca en az kuruluş mal varlığının %10 tutarının üzerinde geliri olmayan vakıflara vergi muafiyeti tanınmayacaktır.

Muafiyet için aranan şartlardan bir diğeri ise, bilanço esasına göre defter tutmadır. Bilanço esasına göre defter tutmayan vakıflar muafiyetten faydalanma hakkına sahip değildir.

Yukarıda bildirilen koşullara sağladığını düşünerek Maliye Bakanlığına başvuru yapan vakıflar için Vakıflar Genel Müdürlüğünün ve vakıf senedinde amaç edinilen konularla ilgili olan diğer kuruluşların görüşü alınır. Bu görüş vakfın muafiyetten faydalanabilmesine etki eder.

 

Buraya tıklayarak diğer makale örneklerimize ve dilekçe örneklerimize ulaşabilirsiniz.

Barış kaya

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

3 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

4 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

4 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

4 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

6 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

7 ay ago