ANKARA ( )AĞIR CEZA MAHKEMESİNE
(Gönderilmek Üzere)
ANKARA ( ) AĞIR CEZA MAHKEMESİNE
DOSYA NO:2021/…
Tutukluluk Halinin Devamına
İtiraz Eden Sanık :
ADRES :…
VEKİLİ :
ADRES :
TELEFON :
İsnat Edilen Suç : TCK Madde 188’e Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti
Tutukluluk Halinin Devamı Kararının
Verildiği Tarih : ../../2021
TALEP KONUSU :Mahkemenizin ../../2021 Tarihli duruşmasında verilen “Tutukluluk Halinin Devamı” kararına karşı itirazlarımız ve tahliye talebimiz hakkındadır.
AÇIKLAMALARIMIZ
Mahkemenizin ../../2021 Tarihli duruşma tutanağında:
“Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması, sanığın üzerine atılı suçun cezasının alt ve üst sınırları dikkate alındığında ceza miktarının fazlalığının kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular niteliğinde olduğu kabulü ile yine delillerin yok edilme, gizlenme veya değiştirme ihtimalinin bulunması, atılı suçun CMK nın 100/3-a maddesinde belirtilen katalog suçlardan olması hususları birlikte dikkate alınarak, adli kontrol tedbirinin yetersiz kalacağı hukuki kanaatine varılarak CMK nın 101. maddesi uyarınca atılı suçtan tutuklu sanık A….B….’nin TUTUKLULUK halinin DEVAMINA ve tahliye talebinin REDDİNE” kararı verilmiştir.
Bu karara karşı itirazlarımızı süresi içerisinde şu şekilde sunuyoruz.
CMK 100’deki koşullar oluşmamıştır. Sanığın kaçma şüphesi yoktur. Sabit ikametgâh sahibidir. Müvekkil ikamet adresinde ailesi ile yaşamakta ve onlara bakmaktadır. Müvekkil pazarcı olan babasına yardım etmektedir. Bu şekilde ailesinin geçimine katkı sağlayan müvekkilin tutukluluk haline devam kararı verilmesi kendisinin hürriyetini bağladığı gibi, müvekkilin ailesinin yaşantısını da büyük oranda zedelemektedir.
Müvekkil uyuşturucu madde bağımlılığıyla mücadele etmektedir; ne bir geliri ne de gidecek bir yeri vardır. Müvekkil kaçabilecek durumda değildir; böyle bir niyeti de yoktur. Üzerine atılı suçtan kurtulmak istemektedir.
Sanık delilleri karartamaz. İtham edilen suç ile ilgili olarak bütün deliller ele geçirilmiş; emanete alınmıştır. Müvekkilin delil karartma gibi bir durumu zaten yoktur ancak böyle bir durum olduğu düşünülse dahi açıkta kalan karartılabilecek bir delilin dahi olmaması müvekkilin yok yere tutuklu tutulduğunu ortaya koymaktadır.
Ayrıca, tutukluluk halinin devamı kararı verilirken göz önünde bulundurulan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5.maddesindeki koşullar ile Anayasa’nın 19/3 hükümleri de, sanık bakımından oluşmamıştır.
Tutuklama en son tedbirdir. CMK 109’daki adli kontrol kurumunun tutuklamaya göre öncelikle uygulanması gerekir. AİHM de içtihatlarında tutuklamanın en son önlem olarak uygulanması gerektiğinden bahsetmekte; başka bir önlemle tutuklamadan sağlanan yarar sağlanabilecekse, tutuklama yoluna gidilmemesi gerektiğini söylemektedir.
Mahkemenin öncelikle adli kontrolü uygulamadan tutuklamaya hükmetmemesi gerekirken, müvekkil hakkında doğrudan tutuklama kararı verilmiştir. Ancak müvekkilin ne kaçma şüphesi ne de delilleri karartma gibi bir durumu vardır. Bunları istese dahi yapamayacak olan müvekkilin hürriyetinin yok yere bağlanması usule ve yasaya aykırıdır.
Olayda müvekkilin herhangi bir ticari faaliyeti olmamasına rağmen hakkında tutuklama kararı verilmiştir. Tutukluluk halinin devamı ileride müvekkil için telafisi mümkün olmayan durumlar yaratacağı da ortadadır. Zira büyük bir haksızlık sonucunda ve yok yere hakkında tutuklama halinin devamı kararı alınmıştır.
Müvekkil kullanıcı olarak işlem yapılan tanığa hiçbir şekilde uyuşturucu madde temin etmemiştir. Hem müvekkil hem de tanık madde bağımlısı olup zaman zaman söz konusu uyuşturucu maddeleri birlikte kullanmışlardır ancak, müvekkil hiçbir zaman ne tanığa ne de başka bir kimseye herhangi bir bedel karşılığında uyuşturucu madde temin etmemiştir.
Müvekkil ve tanık arasında bir tartışma yaşanmış; yaşanan tartışmanın ardından tanık, müvekkilin kullanmak üzere kendisine ayırdığı uyuşturucu maddeleri, müvekkilden gizli bir şekilde alarak evden çıkmıştır. Polisler tarafından yakalanmasıyla panikleyerek uyuşturucu maddeleri müvekkilden aldığını söylemiştir. Ancak böyle bir durum söz konusu değildir. Tanık tamamen korkuyla ve müvekkil ile yaşadığı tartışmanın gerginliği ile böyle bir ifade vermiştir. Müvekkil hiçbir zaman ne tanığa ne de başka bir kimseye uyuşturucu madde temin etmemiştir. Müvekkilin üzerine atılı suç, iftiradan başka bir şey değildir.
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda, müvekkil hakkında verilen tutukluluk halinin devamı kararının kaldırılarak, sanığın serbest bırakılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan ve re’sen dikkate alınacak tüm nedenlerle,
1.Ankara ( ) Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/… Dosya Numaralı Dosyası kapsamında verilen TUTUKLAMA HALİNİN DEVAMI KARARININ KALDIRILMASINI ve sanık A….B….’nin SERBEST BIRAKILMASINA KARAR VERİLMESİNİ,
2.Mahkemeniz Aksi Görüşte ise, Tutuklama Halinin Devamı Kararının CMK 109 vd. hükümleri gereğince ADLİ KONTROLE ÇEVRİLMESİNİ,
3.Talebimizin Reddi Halinde, Tahliye Talebimiz Doğrultusunda Karar Verilmesi için DOSYAMIZIN YETKİLİ MERCİE GÖNDERİLMESİNİ talep ederiz. 15/10/2021
Tutukluluk Halinin Devamı Kararına İtiraz Eden
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…