T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi
Esas: 2017/751
Karar: 2018/1274
Karar Tarihi: 22.02.2018
ÖZET: Dava; trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı istemine ilişkindir. Mahkemece aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının zararının belirlenmesi, meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık yeni bir rapor alınması ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek, denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınıp, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
(6100 S. K. m. 266) (1136 S. K. m. 168)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Karar: Davacı vekili; 16/09/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekiline ait … plakalı araçta değer kaybı oluştuğunu olayda …’in %75 kusurlu, karşı taraf … plakalı aracın sürücüsü …’nin ise %25 kusurlu bulunduğunu, ancak müvekkilinin kural ihlali yapmadığını, müvekkilinin aracının hasar tespitinin yapılarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; … yönünden davanın reddine, davalı … yönünden 2.520,00 TL hasar bedelinin 16/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava; trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı istemine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybının tespiti, Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2.el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2.el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyulmaksızın hesaplama yapılarak sağlanmıştır. Bilirkişi raporunda belirtilen yöntemle değer kaybının tespit olunduğu rapora dayalı olarak hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının zararının belirlenmesi, meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık yeni bir rapor alınması ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek, denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınıp, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13. maddesine göre “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7’nci maddenin ikinci fıkrası, 9’uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10’uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez. “Somut olayda, vekil ile temsil edilen … yönünden reddedilen kısım 500,00 TL olduğu AAÜT 13/2. maddesi gereği 500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 1.800,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetli olmamıştır.
Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22/02/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…