Tehdit suçu, hürriyete karşı işlenen bir suç olup Türk Ceza Kanunu‘nun 106. maddesinde tanımlanmıştır. Bir kişiye karşı gerçekleştirilen kendisine veya yakınına haksız ve hukuka aykırı bir zarar verileceğine ilişkin bildirime tehdit denir. Tehdit fiili kişilerin ruh dinginliğini ve iç huzurunu bozan bir fiil olup mağdurun irade özgürlüğünü ihlal eder. Bu nedenle tehdit suçu ile korunan hukuki değer, kişilerin huzur ve sükunudur. Ayrıca tehdit suçu kasten işlenebilen bir suçtur.
Bir kimseyi kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit etmek TCK madde 106/1-1. cümledeki tehdit suçunun basit şeklini oluşturur ve resen kovuşturulur. Resen kovuşturulmasının anlamı, suçun takibinin şikayete bağlı olmamasıdır. Suçun mağdurunun şiksyetçi olmaması durumunda dahi savcılıkça bu suç kendiliğinden soruşturulabilecektir.
Buna karşılık TCK madde 106/1-2. cümlede yer alan hali ise kişiyi malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehdit etmektir. Burada suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır.
Tehdit suçunu oluşturan eylem; söz, yazı, jest, resim, sembol, şekil, işaret, iletişim vasıtası ile işlenebilir. Günümüzde tehdit suçunun en çok rastlanan şekli, iletişim vasıtalarıyla ve sosyal medya üzerinden gerçekleşmektedir. Tehdit oluşturan bazı sözlere Yargıtay kararlarından örnek vermek gerekirse; “ben sana gösteririm”, “sizden hesap soracağım” sen bizim kapının önünden geçersin, o zaman görürsün” gibi sözler tehdit suçunu oluşturur.
Tehdit suçunun mağduru herkes olabilir. Ancak TCK madde 106’nın oluşması için tehdidin yöneltildiği kimsenin belirli olması gerekmektedir. Zira belirli olmayan kişilerden oluşan kitlelere karşı edilen tehdit başka bir suç olarak tanımlanmış olup TCK madde 213’te yer alan halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit suçunu oluşturur.
Tehdit suçu bir kimseye yönelebileceği gibi, o kimsenin yakınlarına da yönelmiş olabilecektir. Dolayısıyla kanunda yer alan tanımda “kendisine veya yakınına” yönelik saldırı gerçekleşeceği hususunda tehdit edilmesi halinde suçun oluşacağı hükme bağlanmıştır. Bu nedenle tehdit fiilinin yalnızca kişinin şahsına yönelmiş olması gerekmez. Kişinin yakınlarının da zarara uğratılacağına yönelik olarak tehdit edilmesi halinde de suç oluşur. En önemlisi tehdit sonucunda, kişinin veya yakınlarının iç huzurunu bozulması, korku ve endişeye düşmelerine neden olunmasıdır. Kanunda söz edilen “yakını” ifadesinden yalnızca kişinin eşi, akrabaları anlaşılmamalıdır. Çünkü aralarında sıkı ilişki olan, arkadaş, dost veya akraba olan herkes yakın olarak kabul edilebilmektedir.
Tehdit suçu herkes tarafından işlenebilmektedir. Tek kişi tarafından işlenebileceği gibi, birden fazla kişi tarafından birlikte de işlenebilir. Tehdit suçu eğer birden fazla kişi tarafından beraber işlenirse TCK madde 106/2-c gereğince verilecek ceza artırılır. Özellikli olarak tehdit suçu kamu görevlisi tarafından kamu görevinin kendisine verdiği vasıtalar kullanılarak işlenmişse suçun cezası TCK madde 266 gereği artırılır.
Tehdit suçunda cezanın azaltılmasını gerektiren hal, TCK madde 106/1-c.2’de yer almaktadır. Buna göre kişi malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehdit cezanın azaltılmasını gerektiren bir durum olarak düzenlenmiştir. Ayrıca bu halin takibi şikayete bağlıdır.
Buraya tıklayarak diğer makale örneklerimize ve dilekçe örneklerimize ulaşabilirsiniz.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…