T.C YARGITAY 23.Hukuk Dairesi Esas: 2016/ 9666 Karar: 2020 / 1094 Karar Tarihi: 19.02.2020
ÖZET: Davacı vekilince alacağın .. TL olduğundan bahisle temyiz isteminde bulunduğu, mahkemece davanın kısmen kabulü ile toplam … nin tahsiline dair verilen kararda reddedilen miktar, miktar itibariyle temyiz sınırı altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece karar verilebileceği gibi, … Karar sayılı İçtihatı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verileceğinden davacı vekilinin temyiz istemlerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
(1086 S. K. m. 427)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında hizmet alım
sözleşme>si bulunduğunu,
sözleşme kapsamında davalı tarafından çalıştırılan dava dışı işçinin müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden
sözleşme hükümlerine göre davalının sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı ile yapılan
sözleşme kapsamında SGK kayıtlarına göre davalı bünyesinde çalışan işçiye yapılan ödemeyi aralarında imzalanan
sözleşme hükümlerine göre davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle davalının sorumluluklarını belirleyen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 5236 Sayılı Kanun’un 19. maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2016 yılı için 2.190,00 TL’dir.
Davacı vekilince alacağın 5.729,66 TL olduğundan bahisle temyiz isteminde bulunduğu, mahkemece davanın kısmen kabulü ile toplam 3.811,04 TL nin tahsiline dair verilen kararda reddedilen miktar, miktar itibariyle temyiz sınırı altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 günlü ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihatı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verileceğinden davacı vekilinin temyiz istemlerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemlerinin mahkeme hükmünün kabul edilen miktar itibariyle kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 19.02.2020 tarihinde oybirliği ile kabul edildi. (¤¤)
</b
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…