Tamamlanmış Suçlarda Dava Zamanaşımının işlenmesi
Tamamlanmış suçlarda suçun işlendiği günden itibaren dava zamanaşımı süresinin
işleyeceğini belirtmiştir (TCK m. 66/6). Kanun koyucu 6. fıkrada tamamlanmış suç-teşebbüs aşamasında
kalmış suç ayrımı yapmış, tamamlanmış suçlarda dava zamanaşımı süresinin suçun işlendiği günden
itibaren başlayacağını ifade etmiştir. Biz zaman bakımından uygulamada biliyoruz ki suçun işlendiği
zaman, hareketin yapıldığı zamandır. Dolayısıyla düzenleme şekli hareketin yapıldığı zamana yönelik
yorum yapılması sonucunu doğurabilecek niteliktedir. Nitekim doktrinde hareketin esas alınması
noktasında tespitler söz konusudur. Zaman bakımından uygulamada bu tespit kabul edilmekle
birlikte, doktrinde dava zamanaşımı süresinin işlemeye başlaması açısından sırf hareket suçu neticeli suç
ayrımı yapılarak, neticeli suçlarda neticenin gerçekleşmesinden itibaren dava zamanaşımı süresinin
işlemeye başlayacağı oldukça büyük çoğunluk tarafından ifade edilmektedir. Kabahatler
Kanunumuzdaki zamanaşımına ilişkin belirlemeye baktığımızda ise fiil ve netice kavramlarının kullanıldığı
görülmektedir. Kabahatler kanununun 20. maddesinin 4. fıkrasında, zamanaşımı süresinin, kabahate ilişkin tanımdaki
fiilin işlenmesiyle veya neticenin gerçekleşmesiyle işlemeye başlayacağı ifade edilmiştir. Bu
düzenlemenin ortaya çıkacak sorunları (doktrinde yaşanan görüş ayrılıklarını) gidermesi bakımından
daha yerinde bir düzenleme olduğunu düşünüyoruz. Kabahatler Kanunundaki zamanaşımına ilişkin
belirleme, Alman Ceza Kanununun 78 a maddesindeki hükme benzer düzenleme niteliğini taşımaktadır. Ceza Kanunumuzda (m. 66/6) yer alan düzenlemede suçun işlendiği zaman kavramı kullanılsa da dava zamanaşımı konusunda biz de doktrindeki çoğunluk görüşüne katılıyoruz. Yani sırf hareket suçu neticeli suç ayrımını yapacağız.
Kabahatler Kanununun 20. madde düzenlemesini de göz önünde tutuyoruz. Dolayısıyla dava zamanaşımı süresinin işlemeye başlaması için haksızlığın bütün
unsurlarıyla gerçekleşmiş olması gerektiğini düşünüyoruz.
... SULH HUKUK MAHKEMESİNE TALEPTE BULUNAN …
Türk Medeni Kanunu'nda boşanmanın tanımı yapılmamıştır. Boşanma için geçerli olarak kurulmuş olan bir evlenmenin eşlerin…
DAVALARIN YIĞILMASI Davacı, aynı davalıya karşı olan birden fazla asli talebini, taleplerinin tamamen aynı yargılama…
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…