T.C YARGITAY 19.Hukuk Dairesi Esas: 2017/ 1359 Karar: 2018 / 3439 Karar Tarihi: 20.06.2018 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Karar: Davacı vekili, davalı aleyhine çeke dayalı icra takibi yapıldığını, dayanak çekin miktarının tahrif edilerek 13.000,00 TL yapıldığını, değişikliğin keşideci tarafından paraflanmadığını, çekin kambiyo vasfını yitirdiğini, ciroların hukuki geçerliliğini kaybettiğini, savcılık soruşturmasının devam ettiğini, İcra Hukuk Mahkemesi’nin bilirkişi raporuna dayanarak takibin iptaline karar verdiğini, davalının kötüniyetli olduğunu belirterek icra takibinin iptali ile davacının borçlu olmadığının tespitine en az % 40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının çeki …’dan aldığını, çekin tahrif edildiğini bilmediğini, davacının çekin kambiyo vasfında olmadığına dair itirazlarının süresinde yapılmadığını, İcra Hukuk Mahkemesi kararının şekli incelemeden ibaret olduğunu, ciranta… ve davacının ağır ceza mahkemesinde sahtecilik suçundan yargılandığını, sanık …’ın suçlamayı kabul ettiğini, davacının ciranta …ile birlikte hareket ettiğini belirterek davanın reddine ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, … 2.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 11/10/2011 tarihli, 2011/262 E.-2011/814 K. sayılı ilamı ile dayanak icra takibinin iptaline karar verildiği, dosya içerisinde bulunan 08/09/2011 tarihli Kriminal Uzmanının raporunda tahrifatın tespit edildiği, çekin kambiyo vasfını kaybettiği, ceza yargılamasında çek borçlularından …’ın çeki tahrif ettiğini ikrar ettiği, davacının davalıya 3.000,00 TL borçlu olduğunun sabit olduğu, davacının dava dilekçesi ve 21/06/2012 tarihli duruşmada çekin 3.000.00 TL olduğunu ikrar ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının icra takibi yapılan 14.732,00 TL’den 3.000.00 TL sı ile bu miktara tekabül eden faiz ve ferileri dışında kalan kısımdan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, 10.000,00 TL üzerinden % 40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup Dairemizin 17.01.2013 tarihli 2012/14398 E. – 2013/840 K. sayılı kararı ile “Davacı lehtarı olduğu senet üzerinde 3.000 TL’nin 13.000 TL şeklinde düzeltilerek tahrifat yapıldığını, çekin geçerli olmadığını belirterek menfi tespit davası açmış mahkemece İcra Hukuk Mahkemesinde alınan rapor dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, İcra Hukuk Mahkemeleri dar yetkili mahkeme olduğundan bu mahkemede alınan bilirkişi raporu genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde hükme esas alınamaz. Ayrıca sahtecilik hususunda Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılamanın devam ettiği anlaşıldığından Ağır Ceza Mahkemesindeki hükmün maddi olguyu tespiti hukuk hakimini bağlayıcı niteliktedir. Mahkemece ceza yargılaması sonucu beklenerek gerekirse yeniden tahrifatkonusunda uzman bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuş olup, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda davacı hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından beraatine karar verildiği, temyiz incelemesi sonucunda kararın kesinleştiği, davacının çek üzerindeki tahrifattan sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2- Dava menfi tespit davası olduğu halde ve mahkemece yapılan tahkikat sonucuna göre takip dayanağı çekin 3.000 TL meblağlı iken tahrifat sonucu 13.000 TL meblağlı hale getirildiği anlaşılmasına göre davalının takipte borçlu olmadığı kısım hesaplattırılıp olumsuz tespit kararı verilmesi gerekirken borçlu olduğu kısım belirtilerek olumlu tespit hükmü kurulması doğru olmamıştır. 3- Davalı takip alacaklısı takip dayanağı bonoyu davacıdan ciro ile almayıp dava dışı bir kişiden aldığından ve konuyla ilgili ceza mahkemesi kararında yapılan tahrifatın iğfal kabiliyeti bulunduğu belirtildiğinden davalı haksız takip tazminatından sorumlu tutulmaması gerektiği halde sorumlu tutulması bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20.06.2018 gününde oybirliği ile karar verildi |
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…