T.C.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : Dava, tahliye taahhüdüne dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, taahhütün geçerli olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 01.07.2009 tarihinde imzalanan ve kira sözleşmesi başlangıç tarihi 01.08.2009 olarak belirlenen 1 yıllık sözleşme hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin düzenlenmesinden sonra 21.07.2009 tarihinde … 26.Noterliğinin 18005 Yev. numaralı düzenleme şeklindeki tahliye taahhütnamesi ile kiralananın 01.08.2011 tarihinde tahliye edileceği kararlaştırılmış ancak daha sonrasında aynı belgenin altına elle yazılarak hazırlanan adi yazılı belge ile taşınmazın tahliye edileceği tarih 01.08.2015 olarak değiştirilmiştir.Davacı kiraya veren söz konusu taahhüde dayanarak 04.08.2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile davalıya tahliye emri gönderilmesini sağlayarak kiralananın tahliyesini istemiştir. Tahliye emrinin davalıya 08/08/2015 gününde tebliğ edilmesinden sonra süresinde takibe itiraz eden davalı, icra takibine dayanak taahhütname altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, taahhütname altındaki imzayı kabul etmediğini bildirmiştir.Takibe dayanak yapılan adi yazılı taahhütnamenin kira sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra düzenlendiği anlaşılmakla geçerlidir. Ancak davalı kiracı söz konusu tahhütnamede bulunan imzasına itirazda bulunduğundan, dava dilekçesinde de davalının icra takibine vaki itirazının iptali istendiğine göre, mahkemece, davalının icra takibine dayanak adi yazılı taahhütnamedeki imzaya karşı yapmış olduğu itiraz üzerinde durulması, imzanın davalıya ait olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu sebeple bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 Sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istenmesi halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…