Categories: Bilgi Deposu

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ

Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya kanunda tanımlanan sözleşmelerdeki edimleri karıştırarak karma türde sözleşmeler yapma olanağına da sahiptir. Böylelikle kurulabilecek tüm sözleşme türlerinin Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmesinin mümkün olmadığını belirtmek gerekir. Bu sözleşmelerin her birinin kendi içinde birçok çeşidi olabildiği gibi her sözleşmenin de kendi koşullarına göre sonuçları vardır.

1-Satış Sözleşmesi

Satış sözleşmesi, en sık karşılaşılan sözleşme türlerindendir. Satış sözleşmesi alıcının borçlandığı bir bedel karşılığında satıcının bir malının mülkiyetini veya ekonomik değer taşıyan bir hakkı alıcıya geçirmeyi borçlandığı sözleşme çeşididir. Satışın gerçekleşmesi ile bir mal veya ekonomik değer taşıyan bir hak, bir miktar para karşılığında karşı tarafa geçer.

Satış sözleşmesi iki ana başlıkta incelenebilir. Bunlar taşınır mal satışı veya taşınmaz mal satışıdır. Satış sözleşmesinin düzenlenme biçimi ve sözleşmenin koşulları satışın taşınır mal veya taşınmaz mal hakkında yapılması göre değişmektedir.

TBK m.207 : Satış sözleşmesi, satıcının, satılan zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir  bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. 

Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir adet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Durum ve koşullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel,  kararlaştırılmış bedel hükmündedir.

Taşınır satışı, Türk Medeni Kanunu uyarınca taşınmaz sayılanlar dışında kalan ve diğer kanunlarda taşınır olarak belirtilen şeylerin satışıdır. Kanundan, durumun gereğinden veya sözleşmede öngörülen özel koşullardan doğan ayrık haller dışında, satılanın yarar ve hasarı; taşınır satışlarında zilyetliğin devri, taşınmaz satışlarında ise tescil anına kadar satıcıya aittir.

Taşınır satışlarında,  alıcının satılanın zilyetliği devralmada temerrüde düşmesi durumunda, zilyetliğin devri gerçekleşmişçesine satılanın yarar ve hasarı alıcıya geçecektir.

Taşınır satışının ise geçerli olabilmesi sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi şartına bağlıdır. Taşınmaz satışı vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri de, resmi şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz. Önalım sözleşmesinin geçerli sayılması için ise yazılı şekilde yapılmış olması kafidir.

2-Mesafeli Satış Sözleşmesi

Günlük hayatımıza internetin, sosyal medyanın dahil olması ve internet kullanımının artmasıyla birlikte pek çok ihtiyacımızı internet aracılığıyla karşılayabilir durumu geldik. Covid-19 tedbirleri kapsamında sokağa çıkma yasakları uygulanmaya başladığından beri pek çoğumuz market alışverişleri de dahil tüm temel ihtiyaçlarımızı online olarak tedarik etme eğilimi içerisindeyiz. Mesafeli satış sözleşmesi internetten yapılan alıverişlerde bir hukuki ilişki olması bakımından, alıcı ve satıcıya koruyan, satış sözleşmesinin internet alışverişleri için uyarlanmış halidir.

Tüketici, satıcı veya sağlayıcı tarafından, mesafeli sözleşmeyi ya da buna karşılık gelen herhangi bir teklifi kabul etmeden önce ayrıntıları yönetmelikte belirlenen hususlarda ve siparişi onaylandığı takdirde ödeme yükümlülüğü altına gireceği konusunda açık ve anlaşılır şekilde bilgilendirilir.

Mesafeli satış sözleşmesi ile internet üzerindeki alışverişlerde, mal ve hizmetle ilgili detaylı bilgi ve iade ile cayma koşulları hakkında bilgiler içerirken aynı zamanda alışveriş yaparken ve sonrasında ortaya çıkabilecek sorunları önlemek amaçlanmaktadır. İnternet ortamında e-ticarette satışın tamamlanması ancak alıcı tarafından mesafeli satış sözleşmesinin onaylanması ile yani okudum, onaylıyorum bölümü işaretlenmesi ile mümkündür.

3-Trampa (Takas) Sözleşmesi

Trampa, bir malın başka bir mal ile değiştirilmesidir. Trampa sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Sözleşmenin iki tarafı da bir şey vermeyi borçlanır. Trampa sözleşmesinin para üzerinden yapılması mümkün değildir. Trampa sözleşmesinin konusunun mal olması gerekir. Ancak değiş tokuş edilecek mallar arasında değer farkı varsa bu fark değerinde karşı tarafa bir miktar para verilebilecektir.

TBK m.283 : Satış sözleşmesine ilişkin hükümler, mal değişim sözleşmesine de uygulanır; buna göre taraflardan her biri, vermeyi üstlendiği şey bakımından satıcı, kendisine verilmesi üstlenilen şey bakımından alıcı durumundadır. 

Trampa konusu mal taşınır veya taşınmaz olabilir. Trampa konusu mal taşınır ise sözleşmenin malların zilyetliğinin teslimi, trampa konusu mal taşınmaz ise trampa sözleşmesinin resmi senet biçiminde Tapu Sicil Müdürlüğünde yapılması gerekir.

4-Bağışlama Sözleşmesi

Bir kimsenin bir şeyin mülkiyetini karşılıksız olarak öbür tarafa geçirmesini öngören sözleşme bağışlama sözleşmesidir. Bağışlanacak şey, bağışlamaya konu olan şey taşınır veya taşınmaz mal ya da ekonomik değer taşıyan bir hak da olabilir.

TBK m.286 : Fiil ehliyetine sahip olan herkes, eşler arasındaki mal rejiminden veya miras hukukundan doğan sınırlamalar saklı kalmak üzere bağışlama yapabilir.

Bağışlamayı izleyen bir yıl içinde başlatılmış bir yargılama sonucunda bağışlayanın, savurganlığı yüzünden kısıtlanmasına karar verilirse, o bağışlama mahkemece iptal edilebilir.

Bağışlama elden bağışlama veya bağışlama vaadi sözleşmesi ile yapılabilir. Bağışlanan şey taşınırsa teslim işlemiyle, bağışlanan şey taşınmaz ise karşı tarafın tapu kütüğüne malik olarak yazılmasıyla veya bağışlanan şey bir haksa hakkın devir işlemiyle bağışlama gerçekleşir.

5-Kira Sözleşmesi

Günlük hayatta sıkça karşılaştığımız sözleşme türlerinden biri de kira sözleşmesidir. Kira sözleşmesi bir bedel karşılığında bir malı veya bir hakkı kullanma imkanı sağlayan sözleşme çeşididir. Bir malın satışı gibi kiralanması da sıkça gerçekleşen hukuki işlemlerdendir.

Kira sözleşmesinin temel unsurları kiralanacak mal veya hakkın bulunmasıdır. Bu mal taşınır veya taşınmaz olabilir. Kiralanacak olan bir haksa bu hak kullanmaya veya kazanç elde etmeye uygun bir hak olmalıdır. Kira sözleşmelerinin de kendi içinde çeşitleri vardır, bunlar adi kira sözleşmesi ve hasılat kira sözleşmesidir.

Adi Kira Sözleşmesi; Adi kira sözleşmesiyle kirayan belli bir malın kullanılmasını bedel karşılığında kiracıya bırakmayı borçlanır. Adi kira sözleşmesi için şekil şartı öngörülmemiştir yani yazılı veya sözlü olarak yapılabilir. Ancak ihtilaf çıkması halinde ispat kolaylığı bakımından adi kira sözleşmesinin yazılı olarak yapılması tavsiye edilir.

Hasılat Kira Sözleşmesi; Hasılat kira sözleşmesi, kiralayanın işletilerek ürün veya kazanç elde edilmesine elverişli bir malın ya da bir miktar paranın veya ekonomik değer taşıyan bir hakkın kullanımı ile işletimini ve işletme sonucu elde edilebilecek ürünü veya kazancı hasılat kiracısına bırakmayı, bunun karşılığı olarak da kiracının bir bedel ödemeyi borçlandığı kira sözleşmesidir. Hasılat kirası sözleşmesi yazılı ya da sözlü olarak yapılabilir.

6-Tüketim Ödüncü Sözleşmesi

Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.

Faiz isteme konusunda tüketim ödüncü sözleşmesinin ticari sözleşme olup olmadığı belirleyici olmaktadır. Ticari olmayan tüketim ödüncü sözleşmesinde, taraflarca kararlaştırılmış olmadıkça faiz istenemez. Ticari tüketim ödüncü sözleşmesinde ise, taraflarca kararlaştırılmamış olsa bile faiz istenebilir.

7-Kullanım Ödüncü Sözleşmesi

Kullanım ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin bir şeyin karşılıksız olarak kullanılmasını ödnüç alana bırakmayı ve ödünç alanın da o şeyi kullandıktan sonra geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.

Ödünç alan, ödünç konusu şeyi sözleşmede kararlaştırılan şeklin dışında, sözleşmede hüküm yoksa niteliğine veya özgünlendiği amaca aykırı olarak kullanamaz. Ödünç alan, ödünç konusunu başkasına kullandıramaz. Ödünç alan, bu hükümlere aykırı davrandığı durumlarda, beklenmedik hallerden doğan zararlardan da sorumludur. Sorumluluktan kurtulabilmesi, bu hükümlere uymuş olsaydı bile zararın doğacağın ispat etmesi halinde mümkün olacaktır.

8-Hizmet Sözleşmesi

Hizmet sözleşmesi birinin ücret ödemesi karşılığında diğer tarafın hizmet vermeyi borçlandığı sözleşme çeşididir. Genel olarak hizmet sözleşmesi ücret ödeyerek başkasını çalıştıran ile ücret karşılığı çalışan arasındaki hukuksal ilişkidir. Hizmet görmeyi borçlanana işçi, çalıştırana da iş sahibi denir.

Hizmet sözleşmesi, kanunda aksine bir hüküm olmadıkça özel bir şekle bağlı değildir. Geçersizliği sonradan anlaşılan hizmet sözleşmesi, hizmet ilişkisi ortadan kaldırılıncaya kadar, geçerli bir hizmet sözleşmesinin bütün hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır.

9-Evde Hizmet Sözleşmesi

Evde hizmet sözleşmesi, işverenin verdiği işi, işçinin kendi evinde veya belirleyeceği başka bir yerde, bizzat veya aile bireyleriyle birlikte bir ücret karşılığında görmeyi üstlendiği sözleşme çeşididir.

İşveren, işçiye her yeni iş verişinde genel çalışma koşulları dışında kalan o işe özgü özellikleri bildirir; gerekiyorsa işçi tarafından sağlanacak malzemeyi, bu malzemenin sağlanması için kendisine ne miktarda ödemede bulunacağını ve iş için ödeyeceği ücreti de işçiye yazılı olarak bildirir.

10-Eser Sözleşmesi

Eser, bedensel veya düşünsel yanı ağır basan türden emek harcayarak, gerekli araç ve malzemeyi de kullanarak meydana getirilen somut bitr neticedir. Eseri meydana getirene yüklenici, bedel ödemeyi borçlanan tarafa da iş sahibi denir.

Eser sözleşmesi, bir bedel karşılığında eser meydana getirmeyi borçlanan yüklenici ile bunun karşılığında bir bedel ödemeyi borçlanan iş sahibi arasındaki sözleşme çeşididir. Eser sözleşmesi şekle bağlı değildir.

Türk Borçlar Kanunu m.83’te “Şahsen İfa Zorunluluğunun Olmaması” başlığı altında borcun ifası hangi durumlarda borçlu tarafından şahsen ifa edilmesinin gerekmeyeceği düzenlenmektedir. Buradan yola çıkılarak sçylenebilir ki, alacaklı tarafından borcun bizzat borçlu tarafından ifa edilmesinden doğacak bir menfaat bulunmadıkça, borçlu borcunu şahsen ifa etmekle yükümlü değildir. Ancak alacaklı için borçlunun kişisel beceri ve tecrübesinin ön planda olduğu bir iş üstlenilmiş ise, borcun borçlu tarafından şahsen ifa edilmesi gerekmektedir.

11-Yayım Sözleşmesi

Yayım sözleşmesi, bir fikir ve sanat eseri sahibinin veya halefinin, o eseri yayımlamak üzere yayımcıya bırakmayı, yayımcının da onu çoğaltarak yayımlamayı üstlendiği sözleşmedir. Bir eserden yararlanmadan önce eser üzerindeki haklara ilişkin sözleşmelerin akdedilmesi daha sonra ortaya çıkması muhtemel olan anlaşmazlıkların çözülmesi açısından oldukça yararlı olacaktır. Yayım sözleşmesi ile eser sahibinin hakları, sözleşmenin ifasının gerektirdiği ölçüde ve süreyle yayımcıya geçer.

Yayım sözleşmesinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Çeviri hakkının yayımcıya geçebilmesi, bunun sözleşmede açıkça belirtilmiş olmasına bağlıdır.

12-Vekalet Sözleşmesi

Vekalet veren ile vekil arasında kurulan, vekil tarafından vekalet verenin menfaatine ve iradesine uygun bir sonuca yönelik iş görme sorumluluğunun üstlenildiği bir sözleşmedir. Kişiler bir işin yönetimini, işlemin yapılmasını, bir hizmetin görülmesini hizmet sözleşmesiyle bağlı olmayan bir kimseye bırakabilirler. İşin yönetimini, yapılmasını, görülmesini başkasına bırakan ile bu işi görmeyi üzerine alan kişi arasındaki ilişki vekalet sözleşmesidir.

Vekalet sözleşmesi herhangi bir şekle tabi değildir. Hatta vekalet sözleşmesinin açık veya zımnı irade beyanıyla kurulabilmesi mümkündür. Vekalet sözleşmesi tarafların açık irade beyanları ile kurulmamış olsa dahi vekalet verenin vekilin yaptığı işlere ses çıkartmayıp ve sonrasında icazet vermesi şartı ile taraflar arasında vekalet ilişkisi ortaya çıkabilir.

Vekaletin kapsamı sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre belirlenir. Vekalet, özellikle vekilin üstlendiği işin görülmesi için gerekli hukuki işlemlerin yapılması yetkisini de kapsar. Vekil özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz. Sözleşme veya teamül varsa vekil, ücrete hak kazanır.

13-Emanet Sözleşmesi (Vedia)

Bir şeyi saklamak ve korumak üzere bırakılanla onu teslim alan arasında kurulan hukuki ilişki emanet sözleşmesidir. Emanet sözleşmesi şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü olarak yapılabilir.

Emanet sözleşmesinde süre kararlaştırıldı ise emanet alan o süre bitmeden emaneti geri veremez. Fakat emanet veren bu süreyle bağlı olmadan istediği zaman emaneti geri isteyebilir. Sözleşmede saklama süresi belirtilmediyse iki taraftan biri dilediği zaman sözleşmeyi bozabilir.

14-Kefalet Sözleşmesi

Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir. Kefalet sözleşmesi bir borcun ödenmesini güvenceye almak amacıyla kurulan gerektiğinde üçüncü kişinin yani asıl borçlu dışında kefil olan kişinin borcu ödemeyi yüklendiği sözleşmedir. Kefil sözleşmesinin geçerli olabilmesi için önemli unsurlar vardır:

Öncelikle kefalete konu olan para borcu geçerli bir borç ilişkisine dayanmalıdır. Kefil, kefil olmayı kabul ettiğine dair irade açıklamasında bulunmalıdır. Bu irade açıklaması, yazılı biçimde olmalı ve kefil tarafından imzalanmalıdır. Kefilin imzaladığı metinde kefaletin hangi borç için verildiği, borçlunun kim olduğu ve kefilin sorumlu olacağı azami miktarın ne olduğu açıkca düzenlenmiş olmalıdır. Kefil, alacaklıya ödediği borç tutarı kadar asıl borçludan alacaklı duruma gelir, böylelikle kefil de alacaklıya ödediklerini borçludan isteyebilir.

Kefil ile alacaklı arasında kararlaştırılan özel koşullar kefilin sorumluluğu açısından belirleyicidir. Akdedilen kefalet sözleşmelerinde kefilin sorumluluğu bazı hukuki işlemler ya da eylemler ile sınırlandırılarak belirlenmiş ise, kefilin bu hukuki işlemler ve eylemler dışında sorumluluğı olduğu iddia edilemez.

Kefilin sorumluluğunun kapsamı asıl borç ile sınırlı olduğundan asıl borç miktarının sonradan artması halinde kefil bu artıştan sorumlu olmayacaktır.  Ancak bazı durumlarda kefilin sorumluluğu asıl borç miktarında meydana gelen değişiklikler doğrultusunda etkilenmektedir.

15-Kredi Sözleşmesi

Kredi sözleşmesi, kredi açan tarafın kredi alana belli bir sınırı aşmamak kaydıyla sürekli olarak kredi vermeyi borçlandığı ve karşılığında faizle komisyon aldığı sözleşme çeşididir. Kredi sözleşmeleri genellikle bir banka ile tacir arasında yapılır. Kredi sözleşmesi yazılı biçimde yapılır.

16-Tek Satıcılık Sözleşmesi

Tek satıcılık sözleşmesi, seri halde mal üreten bir üretici ile onun mallarını sürekli satın alıp belirli bir bölgede kendi adına ve hesabına satmayı kabul eden tek satıcı arasında kurulan sözleşme çeşididir. Tek satıcılık sözleşmesi ürünleri üretenin, ürünlerin bir kısmını veya tamamını belirli bir bölgede tekele sahip olarak satmak üzere tek satıcıya bedeli karşılığında gönderilmesini, tek satıcının da ürünleri kendi adına ve hesabına satarak malların sürümünü arttırmak için faaliyette bulunmayı yüklendiği sözleşmedir. Tek satıcılık sözleşmesi belli bir süre için yapılabileceği gibi belirsiz süre için de yapılabilir.

17-Satım İçin Bırakma Sözleşmesi

Satım için bırakma sözleşmesinde, satım için bırakan kararlaştırılan bedel karşılığında bir malı öteki tarafa kendi adına ve hesabına satması için teslim etmeyi borçlanırken, kendisine mal bırakılan taraf belirlenen bedeli ödemeyi ve satılmayan malı geri vermeyi üstlenir.

Yani bir mal birine direkt olarak satılmaz satım için birine bırakılır, kendisine mal bırakılan kişi bu malın satabildiği kadarını satar ve satılanların parasını kararlaştırdıkları oranda malı bırakana öder, kalan malları da malı bırakana geri verir.

18-Franchising Sözleşmesi (Pazarlama İmtiyazı Sözleşmesi)

Son yıllarda adı sıkça duyulan bir sektör olarak “franchising” ile üretim, pazarlama ve dağıtım süreçlerini kapsayan ve işin yönetim ve yürütülmesine destek sağlayarak, belli bir bedel karşılığında kalitesini kanıtlamış, ismi duyulmuş, başarılı firmalarla gerçekleştirilen iş ilişkisidir. Franchising sözleşmesi, franchise veren ile franchise alanlar arasında oluşur.

19-Simsarlık Sözleşmesi

Simsar, karşılıklı çıkarları olan kişileri bir araya getiren, bu kişilere aracılık eden kişidir. Simsarlar bu işten komisyon alır.

Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesinde, kural olarak vekalete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz.

Simsar ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır. Simsarın faaliyeti sonucunda kurulan sözleşme geciktirici koşula bağlanmış ise ücret, koşulun gerçekleşmesi halinde ödenir.

20-Komisyon Sözleşmesi

Alım veya satım komisyonculuğu, komisyoncunun ücret karşılığında, kendi adına ve vekalet verenin hesabına kıymetli evrak ve taşınırların alım veya satımını üstlendiği sözleşme çeşididir. Komisyoncu, yaptığı iş hakkında vekalet vereni bilgilendirmek ve özellikle talimatını yerine getirildiğinde kendisine hemen bildirmekle yükümlüdür.

Komisyoncu, ücretinin ödenmesini kendisine verilen işi yapınca isteyebileceği gibi, işin yapılmaması vekalet verene yükletilebilen bir sebepten kaynaklanması halinde de isteyebilir. Komisyoncu, vekalet verene karşı dürüstlük kurallarına aykırı davranır, özellikle ona satın aldığından fazla veya sattığından eksik bir bedel bildirirse, ücret alma hakkını kaybeder.

21-Adi Ortaklık Sözleşmesi

Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşme çeşididir. Her ortak, para, alacak veya başka bir mal ya da emek olarak, ortaklığa bir katılım payı koymakla yükümlüdür. Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa katılım payları, ortaklığın amacının gerektirdiği önem ve nitelikte ve birbirine eşit olmak zorundadır. Ortaklar, niteliği gereği ortaklığa ait olan bütün kazançları aralarında paylaşmakla yükümlüdürler.

TBK m.623 : Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, her ortağın kazanç ve zarardaki payı, katılım payının değerine ve niteliğine bakılmaksızın eşittir.

Sözleşmede ortakların kazanç veya zarara katılım paylarından biri belirlenmişse bu belirleme, diğerindeki payı da ifade eder.

Bir ortağın zarara katılmaksızın yalnız kazanca katılacağına ilişkin anlaşma, ancak katılma payı olarak yalnızca emeğini koymuş olan ortak için geçerlidir.

22-Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir mal varlığını veya bazı mal varlığını değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi iki taraflı borç doğuran bir sözleşmedir. Bir taraf öbür tarafa ölünceye kadar bakmayı borçlanırken, kendisine bakılan taraf da mal varlığından belirli bir kısmı ölünceye kadar bakana devretmeyi borçlanır.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, mirasçı atanmasını içermese bile, miras sözleşmesi şeklinde yapılmadıkça geçerli olmaz. Sözleşme, Devletçe atanmış bir bakım kurumu tarafından yetkili makamların belirlediği koşullara uyalarak yapılmış ise, geçerliliği için yazılı şekilde yapılması yeterlidir.

23-Ömür Boyu Gelir Sözleşmesi

Ömür boyu gelir sözleşmesi, gelir borçlusunun gelir alacaklısına, içlerinden birinin veya üçüncü bir kişinin ömrü boyunca belirli dönemsel edimlerde bulunmayı üstlendiği sözleşme çeşididir. Sözleşme, aksine açık bir hüküm yoksa, gelir alacaklısının ömrü boyunca yapılmış sayılır. Gelir borçlusunun veya üçüncü bir kişinin ömrüyle sınırlı olarak bağlanmış olan gelir, aksi kararlaştırılmamışsa gelir alacaklısının mirasçılarına geçer. Ömür boyu gelir sözleşmesinin geçerlilik şartı yazılı şekilde yapılmıştır.

TBK m.607 : Sözleşme, aksine açık bir hüküm yoksa, gelir alacaklısının ömrü boyunca yapılmış sayılır.

Gelir borçlusunun veya üçüncü bir kişinin ömrüyle sınırlı olarak bağlanmış olan gelir, aksi kararlaştırılmamışsa gelir alacaklısının mirasçılarına geçer.

24-Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi son yıllarda sıkça kurulan bir sözleşme çeşididir. Ama arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmemiştir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, arsa sahibinin arsasını inşaatı yapacak olan tarafa inşaatın yapılması için elverişli bir şekilde teslim ettiği, inşaatı yapan tarafın yani genel olarak müteahhidin de arsa üzerine inşaatı yapıp arsa sahibine arsa payı karşılığı düşen bölümü teslim etme borcu altında girdiği sözleşmedir.

25-Faktoring Sözleşmesi

Faktoring, iç ve dış ticaret işlemlerine uygulanan özellikle kısa vadeli mal satışlarında başvurulan bir finansman yöntemidir. Faktoring hizmeti veren kuruluşlara da Faktoring Şirketi denir. Faktoring sözleşmesi, Faktoring Şirketi ile yurt içi ve dışındaki alıcılarına vadeli mal satan veya hizmet sunan tacir yani satıcı arasında yapılır.

 

 

Oguz

Recent Posts

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

2 hafta ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

4 hafta ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

1 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

3 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

4 ay ago

Zorla Getirme

Hakkında tutuklama kararı verilmesi veya yakalama emri düzenlenmesi için yeterli nedenler bulunan ya da ifade…

4 ay ago