1. Sözleşme Özgürlüğü Nedir ?
Sözleşme özgürlüğünü; kişilerin diledikleri sözleşmeyi geçerli olarak yapabilmek hususunda sahip oldukları özgürlük şeklinde tanımlayabiliriz.Türk Hukuku’nda genel ilke sözleşme özgürlüğü ilkesidir. Zira, gerek Türk Borçlar Kanunu madde 26’daki “Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler.” hükmü, gerekse Anayasa’nın 48. maddesindeki “Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir.” şeklindeki hüküm sözleşme özgürlüğü ilkesini göstermektedir. Anayasa’nın gerekçesine baktığımız zaman sözleşme serbestisinin ancak kamu yararıyla sınırlandırılabileceğini görmekteyiz.
2. Sözleşme Özgürlüğünün Görünüm Şekilleri Nelerdir ?
2.1. Sözleşme Yapıp-Yapmama Özgürlüğü:
Kural olarak hiç kimse, isteği dışında, bir sözleşme ilişkisine girmeye mecbur değildir. Hiç kimse, bir sözleşmenin kurulması için bir öneride bulunmaya zorlanamayacağı gibi, kendisine yöneltilen bir öneriyi kabule de mecbur değildir.
2.2. Sözleşmeye Son Verme Özgürlüğü:
Kendi aralarında sözleşme imzalayan kişiler, meydana getirmiş oldukları bu sözleşmeyi tamamen ortadan kaldırabilecekleri gibi, sözleşmenin bir bölümünü de ortadan kaldırabilme özgürlüğüne sahiptirler.
2.3. Sözleşmenin İçeriğini Belirleme Özgürlüğü
Sözleşmenin tarafları, sözleşmenin içeriğini de diledikleri gibi oluşturabilme özgürlüğüne sahiptirler.
2.4. Sözleşmenin Tipini Belirleme Özgürlüğü:
Aile Hukuku ve Eşya Hukuku gibi alanlarda, sözleşmelerin sayıları ve tipleri belirlidir. Bir başka ifadeyle bu alanlarda sınırlı sayı ilkesi geçerlidir. Ancak Borçlar Hukuku alanında tip özgürlüğü ilkesi egemendir ve kişiler sözleşmenin tipini istedikleri gibi belirleyebilirler.
3. Sözleşme Özgürlüğünün Kısıtlanması
Taraflar diledikleri sözleşmeyi yapabilme konusunda özgürdür ancak bu özgürlük sınırsız olmayıp bazı hallerde kısıtlanabilmektedir. Zira Türk Borçlar Kanunu madde 27’de: “Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez. Ancak, bu hükümler olmaksızın sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılır ise, sözleşmenin tamamı kesin olarak hükümsüz olur.” şeklinde sözleşme özgürlüğünün sınırları belirtilmiştir. Kanun’un lafzındaki “kesin hükümsüzlük” kavramı, taraflar arasında yapılan sözleşmenin hiçbir anlam ifade etmemesini ve hukuki olarak geçersiz olmasını ifade etmektedir.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…