Yargı Kararları

Şiddete Maruz Kalma Şikâyetiyle İlgili Etkili Soruşturma Yürütülmemesi Nedeniyle Kötü Muamele Yasağının Usul Boyutunun İhlal Edilmesi

Olaylar  

Olay tarihinde ceza infaz kurumunda tutuklu olarak bulunan başvurucu, anlatımına göre oturma eylemi yapmak istemesi nedeniyle infaz koruma memurları tarafından fiziksel şiddete maruz kalmış, gördüğü şiddeti protesto etmesi nedeniyle de disiplin cezasıyla cezalandırılmıştır.

Başvurucu, ceza infaz kurumu aracılığıyla Cumhuriyet Başsavcılığına (Başsavcılık) şikâyette bulunarak kötü muameleye maruz kaldığını ileri sürmüştür. Başvurucu; şikâyet dilekçesinde kamera görüntülerinin izlenmesini, Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek hakkında sağlık raporu düzenlenmesini talep etmiştir.  Başvurucu ayrıca oda arkadaşı E.Y.nin olayla ilgili görgüsüne dayalı beyanlarını içerir dilekçesini şikâyet dilekçesine eklemiştir.

Başsavcılık, ceza infaz kurumundan şikâyet konusu ile ilgili olarak araştırma yapılmasını talep etmiştir. İnfaz kurumunun başvurucunun şikâyetiyle ilgili yapılan araştırmada iddiaları doğrulayan herhangi bir delil veya emareye ulaşılmadığını bildirmesi üzerine Başsavcılık kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar vermiştir. Başvurucunun bu karara itirazı sulh ceza hâkimliği tarafından reddedilmiştir.

İddialar

Başvurucu, ceza infaz kurumunda kamu görevlilerince şiddete maruz kalma şikâyetiyle ilgili olarak etkili bir soruşturma yürütülmemesi nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Sağlık raporları, ceza infaz kurumunda tutulan bir kişinin şikâyetçi olması hâlinde kötü muameleye maruz kalıp kalmadığının tespiti amacıyla alınan ve değerlendirmeye esas oluşturacak en önemli kanıtlardan biridir. Ayrıca devletin Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasındaki yükümlülüğüne aykırı davranmadığını ispatlayabileceği nitelikte bir belgedir.  İddia ve savunmadan bağımsız bir şekilde gözleme dayalı bulguların tespit edilmesi suretiyle olaydan hemen sonra hazırlanan raporlar, maddi gerçeğe ulaşmayı sağlayan en önemli araçtır.

Devletin denetim ve kontrolü altında hükümlü olarak tutulan başvurucunun delil sunma olanağı oldukça sınırlı olduğundan toplanmasını talep ettiği delillerden olayı aydınlatabileceği değerlendirilenlere soruşturma makamlarınca ulaşılması için çaba gösterilmesi etkili soruşturma yükümlülüğünün bir parçasıdır. Başvurucunun iddiasının savunulabilir olup olmadığının değerlendirilmesinde en önemli delillerden biri olan sağlık raporunun Başsavcılıkça temin edilmemiş olması başvurucuya atfedilecek bir kusur değildir. Dolayısıyla somut olayda başvurucunun iddialarını destekleyen bir raporun bulunmaması nedeniyle etkili soruşturma yükümlülüğünün mevcut olmadığı söylenemez. Bu bağlamda ayrıntılı şikâyet dilekçesi sunan ve birtakım delillerin toplanmasını talep eden başvurucunun yaralanmasını doğrulayan sağlık raporunun bulunmaması tek başına iddialarını savunulabilir olmaktan çıkarmayacağından başvurucunun etkili soruşturma yapılması yönündeki beklentisi meşru kabul edilmiştir.

Başvurucunun şikâyeti üzerine Başsavcılık soruşturma başlatmışsa da başvurucunun şikâyet ve delillerinin tespitine yönelik ayrıntılı ifadesini alarak soruşturmaya katılımını sağlamamış, başvurucunun talebine rağmen tanıkları dinlememiş ve başvurucu hakkında sağlık raporu alınması için çaba göstermemiştir.

Öte yandan kötü muamele yasağının kamu görevlilerince ihlal edildiğine ilişkin iddialara yönelik yürütülen soruşturmanın etkililiği için soruşturmanın uygulamadaki bağımsız ve tarafsızlığının da sağlanması gerekir. Anılan ilke, soruşturmanın hukuki olduğu kadar fiilî olarak tarafsız ve bağımsızlığının sağlanmış olmasını gerektirir. Somut olayda Başsavcılığın soruşturmayı bizzat yapmak yerine ceza infaz kurumunca yapılan araştırmayla yetinerek araştırma sonucunda vardığı kanaati karara dayanak yaptığı soruşturmanın tarafsız ve bağımsız makamlarca yürütülmesi gerektiği ilkesiyle bağdaşmadığı değerlendirilmiştir.

Tüm bu eksiklikler birlikte değerlendirildiğinde başvurucuya karşı kötü muamele oluşturduğu iddia edilen eylemlere yönelik olayın aydınlatılması amacıyla etkili bir ceza soruşturması yürütülmediği sonucuna ulaşılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kötü muamele yasağının usul boyutunun ihlal edildiğine karar vermiştir.

 

Buraya tıklayarak diğer makale örneklerimize ve dilekçe örneklerimize ulaşabilirsiniz.

Barış kaya

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

4 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

4 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

4 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

4 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

6 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

7 ay ago