T.C. YARGITAY
23.Ceza Dairesi
Esas: 2015/11475
Karar: 2016/5775
Karar Tarihi: 04.05.2016
NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SUÇU – SANIKLARIN HİLE OLUŞTURACAK EYLEMİNİN BULUNMADIĞI – KURUM TARAFINDAN YAPILAN YERSİZ ÖDEMENİN SANIKLAR TARAFINDAN FAİZLERİ İLE BİRLİKTE GERİ ÖDENDİĞİ – YÜKLENEN SUÇUN UNSURLARININ OLUŞMADIĞI – HÜKMÜN ONANMASI
ÖZET: Ölenin nüfus kaydının katılan kurum tarafından incelenmiş olması halinde, ölüm nedeniyle aylık alma şartını kaybettiğinin kolaylıkla tespit edilebileceği, sanıklara ödeme yapılmasının kurumun ihmalinden kaynaklandığı, sanıkların hile oluşturacak eyleminin bulunmadığı, ayrıca kurum tarafından yapılan yersiz ödemenin sanıklar tarafından faizleri ile birlikte geri ödendiği, bu nedenle yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
(5510 S. K. m. 55, 96)
Dava ve Karar: Dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Sanıkların, babası olan İ…. S…’in 13.10.2009 tarihinde vefat etmesine rağmen katılan Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Ziraat Bankası hesabına yatırılan toplam 1.296,54 TL yaşlılık aylığını, 19.10.2009 ve 19.11.2009 tarihlerinde ATM’den çekerek, haksız menfaat temin etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda;
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 55/son maddesi ve Sosyal Sigortalar Yoklama Yönetmeliği’nin 73 vd. maddesi ile ilgili tebliğin 6. ve 7. maddeleri; “Gelir veya aylık almakta iken ölen ya da gerekli koşulları kaybedenlerin zamanında belirlenerek, öncelikle bunlar adına yapılan ödemelerin durdurulması, daha sonra da gelir/aylığın kesilerek varsa yersiz ödemelerin geri alınması amacıyla bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen usul ve esaslar dahilinde yoklama işlemleri yapılır. Ölüm geliri veya ölüm aylığı alanlar için, sigortalının; dul eşinin evlenmediği hususları, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca yürütülecek yoklama işlemleri ile tespit edilir.
Kurum gerekli gördüğü zaman ve hallerde belirleyeceği yöntemlerle gelir veya aylık alanlarla bunların veli, vasi, kayyım ve vekillerinin, tebliğin 6. maddesinde yer alan bilgilerinin tespiti amacıyla yoklama yaptırabilir. Yoklama işlemi gelir veya aylık ödeyen bankalar ve PTT şubelerine de yaptırabilir. Kurumca, gelir/aylık alma şartlarının devam edip etmediğinin tespiti amacı ile gerekli görülen hallerde, kendi mevzuatlarına göre kayıt veya tescil yapan ilgili kurum, kuruluş, birlik ve odalar ile vergi dairelerinden usulüne göre düzenlenmiş belge istenebilir. Kurum Ödemeler Kütüğü ile Nüfus ve Vatandaşlık işleri Genel Müdürlüğünün nüfus kütükleri her ay 15 günü geçmemek üzere belirli periyotlarla karşılaştırılarak cinsiyet değişikliği, ölüm veya evlenme nedeniyle gelir ve aylık alma hakkını yitirdiği tespit edilen sigortalı ve hak sahiplerinin gelir/aylık ödemeleri durdurulur” şeklinde hükümler ihtiva etmektedir.
5510 sayılı Kanun’un 96. maddesinde ise; “kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu kanun kapsamındaki her türlü ödemeler; kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden; kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmi dört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmi dört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu sürenin sonundan itibaren hesaplanacak olan kanuni faizi ile birlikte ilgililerin kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.” denilmektedir.
Bu açıklamalara göre; ölenin nüfus kaydının katılan kurum tarafından incelenmiş olması halinde, ölüm nedeniyle aylık alma şartını kaybettiğinin kolaylıkla tespit edilebileceği, sanıklara ödeme yapılmasının kurumun ihmalinden kaynaklandığı, sanıkların hile oluşturacak eyleminin bulunmadığı, ayrıca kurum tarafından yapılan yersiz ödemenin sanıklar tarafından faizleri ile birlikte geri ödendiği, bu nedenle yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 04.05.2016 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…